2020’de direnenler: 2021 halkların zafer yılı olacak

0
666

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ne bağlı bölgelerde yıl boyunca yapılan çalışmaların pandemi, saldırı ve baskılara rağmen devam ettiğini söyleyen Özerk Yönetim Meclisi üyesi Berivan Xalid, bu çalışmaların 2021’de de devam edeceğini belirtti.

2021’in kadınlar başta olmak üzere halkın zafer yılı olacağını vurgulayan Berivan, “2021’e daha aktif ve büyük umutlarla gireceğiz” dedi.  DAİŞ çetelerinden temizlenen Kuzey ve Doğu Suriye’ye bağlı bölgelerde özerk yönetimler kuruldu. Başlangıçta Cizre, Efrîn ve sonrasında ise Kobanê’de Özerk Yönetim sitemine geçildi. Özerk Yönetim ilan edildikten sonra Kuzey ve Doğu Suriye’nin genişlemesiyle beraber halkların bir arada yaşamaları ve görüşlerini dile getirmeleri için ise 9 Eylül 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi kuruldu.  Bu süre zarfında tehdit ve saldırılara rağmen çalışmaları devam eden Özerk Yönetim, “eşbaşkanlık” sistemini hayata geçirirken, kadınlar yönetimde aktif bir şekilde yer aldı. Kadın bakanlıkları ve Özerk Yönetim’e bağlı birçok kadın kurumu açıldı. Özerk Yönetim içerisinde kadın örgütlenmesi de geniş bir şekilde yer aldı.  Kuzey ve Doğu Suriye’de 2021 ile beraber hem siyasi hem de diğer çalışmalarda değişimlere gidileceğini söyleyen Özerk Yönetim Meclisi üyesi Berivan Xalid, 2020 yılı boyunca yaptıkları çalışmaları anlattı.  

Saldırılar yıl boyu sürdü 

Berivan, Kuzey ve Doğu Suriye alanlarının özgürleşmesinden bugüne kadar saldırı ve tehditlerin devam etiğini, Türkiye’ye bağlı grupların saldırılarının devam ettiğini söyledi. Berivan bu saldırılara ilişkin şunları söyledi: “Cebhet-El-Nusra ve DAİŞ çeteleri tarafından Reqa, Tepka, Minbic ve Derezor alanları bir dönem işgal edildi. Kuzey ve Doğu Suriye’nin bütün alanları bu güçler tarafından işgal edilirken, bütün dünya yaşananlara tanıklık yaptı. Çeteler tarafından alanlarımızda yapılan hoyratça saldırılara QSD’e (Demokratik Suriye Güçleri) ve YPJ’e cevap verip, alanlarımızı özgürleştirdi. En son Bahoz’da QSD ve YPJ’e güçleri büyük bir direnişle DAİŞ çetelerini bitirip, alanlarımızı özgürleştirip, zaferle taçlandırdılar. DAİŞ çetelerinden özgürleşen alanlarımıza yönelik saldırılar bu sefer Türkiye tarafından yapıldı. 2018’de Efrîn, 2019’da da Gire Sipi ve Serekaniye işgal edildi. Türkiye sadece bu alanlarla sınırlı kalmayıp, Eyn Îsa bölgesine yönelik aralıksız bir şekilde saldırmaya devam etmektedir.  

Yarım kalan projeler tamamlandı 

Bütün dünya biliyor ki Türkiye yeni bir Osmanlı sistemi için sadece Kuzey ve Doğu Suriye ile sınırlı kalmayıp, Ortadoğu’nun bütün alanlarına saldırmaktadır. DAİŞ ve Cebhet- El Nusra çetelerinden kalan çeteler farklı isimlerle küçük gruplar şeklinde işgal ve alanlarımıza yönelik saldırılarda yer aldılar, alıyorlar. 2020 senesi 2018 ve 2019’dan çok farklı değildi. Alanlarımıza yönelik saldırılar devam etti ve hala da devam ediyor. İşgal saldırılarından kaynaklı 2019’da yarım kalan projelerimizi 2020’de tamamladık. İşgal alanlarından göç eden aileler için kamplar ve güvenli bölgeler hazırladık. Aynı zamanda Özerk Yönetim olarak sistemimizi tekrardan ele alıp, kanun değişikliği, yönetimin eksik kaldığı alanları doldurma, halkın hizmeti için yeni projeler ve kurumlarımızı tekrardan ele alarak değişimler yaptık.”  

Eşbaşkanlık sistemi ile halklar için ortak bir çatı 

Özerk Yönetim olarak yıl boyunca en çok ilgilenilen alanların sağlık, eğitim, ekonomi ve belediyeler olduğunu belirten Berivan, şu ifadelere yer verdi: “Yıllardır BAAS Rejimi ve DAİŞ çeteleri himayesinde olan bölgelerimizde yeni bir sistem oturtmaya çalıştık. Dünya genelinde eşbaşkanlık sistemiyle yönetim, bütün halkların ortak bir çatı altında yönetildiği sistemdir. Sistemimizin esas amacı, demokratik ve özgür bir toplum yaratmadır. Bu sistemi oturtmak için elbette bir zaman dilimine ihtiyacımız vardır. Hem sistemimiz yeni hem de var olan saldırılardan kaynaklı eksiklikler yaşanmaktadır. Her sene bir önceki seneden daha iyi geçmektedir. Biz yönetim olarak yanlışlarımızı düzelttikçe yeni şeyler de öğreniyoruz. Savaşla yüz yüze olan bir halkın önceliği sağlık, eğitim, ekonomi ve halkın hizmeti yani belediyeler olacaktır. Bu kurumlarımızda eksiklikler ve 2019’da yapılan projeler tamamlanmadığı için önceliğimizi bu kurumlara verdik.  

Ekonomik açıdan alanlar genişletildi 

Covid-19 salgınının yayılmasıyla beraber sağlık, ekonomi ve eğitimde değişikler yapıldı, eksiklerimizi gidermeye çalıştık. Aynı zamanda da bütün zorlu koşullara rağmen hem göçmen kamplarında hem de bölgelerimizde eğitimlerimiz aksamadan devam etti. Üniversitede basın bölümü açıldı. Covid-19 salgını için sağlık merkezlerimiz 24 saat açık bir şekilde halka hizmet etti. Zor ve yetersiz ilaç eksikliğine rağmen sağlık çalışmalarımız devam etti. Ekonomik alanlarımızı genişletmeye ve halkın ekonomik açıdan sıkıntı çekmesin diye yaşamın her alanında kadın ve erkekler çalışmaya başladı. Savaş döneminden kalan harabe yerler onarılmaya, ana caddeler ve sokaklarda bozulan yollar da büyük oranla onarıldı. Belediyelerimiz aktif bir şekilde çalışmalarını yürüttü. Göçmenler için de kamplarda elimizdeki her türlü imkanla ihtiyaçları sağlamaya çalıştık. Elbette her yeni seneye bir önceki seneye göre daha büyük tecrübelerle girmekteyiz. Ve 2021 senesine de daha aktif ve daha iyi çalışmalarla gireceğimizin inancındayız.”  

Kadın eksenli sistem 

Türkiye’nin 2019 yılının sonlarına doğu Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının başladığını bu saldırıların halen devam ettiğini dile getiren Berivan, saldırılar karşısında hem Özerk Yönetim olarak hem de halk olarak çalışmalar açısından etkilendiklerini söyledi. Berivan saldırılar karşısında verdikleri mücadeleyi şu sözlerle anlattı: “Sistemimiz kadın eksenli bir sistemdir. Yaşamın her alanında kadınlar söz sahibi ve her iki cins arasında herhangi bir ayrım olmadan yönetilmektedir. Bu sistem dünya genelinde bir model halinde esas alındı. Bütün halkların ortak bir çatı altında yaşadığı ve herkes tarafından benimsenen bir sistem olmuştur. Bu sistemi yıkmak ve devlet sistemini oturtmak için birçok defa tehditlerle yüz yüze kalmışız. Devlet sistemlerine karşı olarak Özerk Yönetim sistemlerinin kurulmasını ilk hazmedemeyen devlette Türkiye olmuştur.  

Özel savaş politikalarına karşı halk tavrını gösterdi  

Rojava Devrimi büyük bir zaferle taçlandığından dolayı Türkiye bu zaferi bozmak için her türlü saldırıyı bölgelerimize yönelik yapmış. Savaş yöntemiyle yetinmedi aynı zamanda da psikolojik olarak da saldırılarına devam etti. Hem Özerk Yönetim’e hem de kadın örgütlerine karşı büyük bir saldırıya geçti. Gire Sipi ve Serekaniye alanlarını işgal ederek halkın iradesini kırmaya çalıştı. Buna karşı da Kuzey ve Doğu Suriye’de bulunan halk büyük bir iradeyle bu saldırılara karşı tavırlarını sergiledi. Saldırılar hala devam ettiği için bazı bölgeler harabe ve yeniden inşa edilmesi gereken alanları onaramıyoruz. Bu da çalışmalarımızı ve Özerk Yönetim olarak önümüze koyduğumuz projelerin yarım kalmasına neden oluyor.” 

Özerk Yönetim içerisinde yapılan kadın çalışmalarından söz eden Berivan, şöyle konuştu:  

“Kuzey ve Doğu Suriye’de ve Özerk Yönetim içerisinde en büyük role sahip olan da kadınlardır. Birçok devlet tarafından kadın hakları ve kanunları varken hiçbiri yerine getirilmemekte ve tanınmamaktadır. Aynı şekilde birçok devrimde kadınlara gereken misyon verilmemiştir. Rojava Devrimi kadın devrimi olarak tarihe adını yazdı. Bu temelde de Özerk Yönetim’de alınan her karar da kadınların onayıyla alınmaktadır. Yani kadınlar şekli olarak değil iradeleriyle varlığını Özerk Yönetim içerisinde belirlemektedir. Eğer bugün ‘eşbaşkanlık’ sistemi üzerinde bir baskı varsa bu da şunun göstergesidir ki kadınlar artık kendi iradeleriyle toplumuna en iyi ve adaletli şekilde hizmet etmektedir. Ve devletlerin korkusu da kadının gücüdür.  

Kadın çalışmaları genişleyecek  

Özerk Yönetim içerisinde kadınlar askeri, siyasi, toplumsal, kültür ve yaşamın her alanında yer edinmişlerdir. Özerk Yönetim bünyesinde birçok kadın kurumu açılmış, birçok kadına iş imkanı sağlanmış ve kadın örgütlenmeleri için özel alanlar yapılmıştır. Özgün kadın ekonomi alanları, kamplarda kadınlar için oluma yazma kursları, el işleri ve birçok çalışma yapılmış. Birçok panel, çalıştay, toplantı, konferans ve kongreler yapılmış. Yaşamın her alanında kadınlar aktif bir şekilde çalışmış ve 2020 senesinde kadınların yaptığı bütün eylem ve etkinliklere de Özerk Yönetim olarak kadınlara destek verip, aktif bir şekilde kadın çalışmalarında yer almışız. Özerk Yönetim’e bağlı olan kadın bakanlıkları, kadın kurumları, meclisleri aktif bir şekilde çalışmalarını yürütmüşler. Özerk Yönetim içerisinde çalışanların büyük bir kısmını kadınlar yürütmektedir. Aynı zamanda 2021 senesinde kadın örgütlenmesi ve kadın çalışmaları için çalışma alanlarımızı daha da genişleteceğiz.” 

‘2021’i halkımızla beraber zafer yılı yapacağız’

2021’e hazırlık temelinde toplantıların yapıldığını söyleyen Berivan, bu toplantılardan çıkan sonuçlar doğrultusunda yapılacak çalışmaları şu şekilde özetledi: “2020 senesinde hem siyasi boyutta hem de alanlarımıza yönelik yapılan saldırılar nedeniyle eksik kaldığımız yönler oldu. Covid-19’un yayılması da çalışmalarımız etkiledi. Bu temelde ara ara halka yapılan toplantılarda yönetime olan eleştiriler esas alınıp, 2021’in çalışmalarını belirledik. Önceliğimiz eğitim alanı olacak ve bu temelde Özerk Yönetim içerisinde yer alan, çalışan ve yönetimler,  eğitim sürecine tabi tutulacak. Halka hizmet için belediyeler aktif bir şekilde yaptıkları projeler üzerinde durup çalışacak. Kanun değişiklikleri olacak. Halka veya Özerk Yönetim kurumlarına bağlı herhangi bir kara propaganda veya özel savaş politikaları yürüten kişiler tutuklanıp, hesap sorulacak. Göçmen kamplarının ihtiyaçları karşılanacak. Ekonomiye yönelik projelerimizi genişleteceğiz. Kadın çalışmalarını büyük bir titizlikle yürüteceğiz. 2020 senesinde yapılan projeler tamamlanacak ve 2021 senesinde halkın görüşleri esas alınıp, beraber 2021’i zafer yılı yapacağız.”

Kaynak:http://www.jinnews.com.tr/

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz