25 Kasım’a kadınların ilgisini, yapılan eylem ve etkinlikleri değerlendiren TJA aktivisti Zelal Bilgin, “25 Kasım’da büyük oranda amacımıza ulaştık. Kadına yönelik şiddeti protesto etmeyi bir günle sınırlı tutmuyoruz. Mücadelemiz devam edecek” diye belirtti.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında Türkiye ve bölge kentlerinde kadınlar alanlardaydı. Tevgera Jinên Azad (TJA) öncülüğünde başlatılan “Em xwe diparêzin” kampanyasını da 25 Kasım çalışmalarıyla birlikte yürüten kadınlar, pandemi koşullarına ve polis engellemelerine rağmen her gün alanlarda olarak kadınlarla buluşmalar gerçekleştirdi. TJA aktivisti Zelal Bilgin, kadınların 25 Kasım kapsamında yaptığı eylem ve etkinlikleri değerlendirdi.
‘Büyük oranda amacımıza ulaştık’
Etkinliklerini geniş tutmaya çalıştıklarını söyleyen Zelal, her alandan kadınlar ile bir araya gelerek çalışmalarını ve seslerini duyurmaya çalıştıklarının altını çizdi. Zelal, pandemi koşullarından kaynaklı belli planlamalarını hayata geçiremediklerini, bunun yanı sıra erkek egemen sistemin ortaya koyduğu yasakların da yer yer engel olduğunu kaydetti. Zelal, “Biz büyük oranda amacımıza ulaştık” diyerek, “Kadınlarla toplantılarda, kahvaltılarda, atölyelerde, parklarda büyük oranda buluştuk. Son süreçlerde artan şiddetin nedenlerini, buna sebep olan unsurları tartışarak, çözüm yolları üzerine konuştuk. Bizim buradan çıkardığımız sonuç şu: Hükümet ve erkek aklı hiçbir zaman direnen kadınlar önünde duramayacak” dedi.
‘Şiddet protestoları bir günle sınırlı kalmamalı’
25 Kasım etkinliklerinin bittiğini ancak bundan sonraki süreçlerde “Em xwe diparêzin” kampanyası kapsamında çalışmalarını devam ettireceklerini söyleyen Zelal, kadına yönelik şiddetin bir gün protesto etmekle sınırlı kalmaması gerektiğini ve bunun yanında her gün onlarca kadının katledildiğini ifade etti. Zelal, kadınlara ulaşmak için çalmadık kapı bırakmadıklarını belirterek, “Kadınların uğradığı şiddet türleri üzerinde bilgilendirmeler ile kadınları başvurmaları gereken kurumlar ile ilgili bilinçlendirme üzerinden çalışmalarımız devam ediyor. Tabi hükümetin özel savaş politikaları ile birçok şiddet türüyle de karşı karşıyayız. Pandemi sürecinde şunu daha net gördük mevcut olan kanunun kadını korumadığını ve şiddete davetiye çıkardığını. İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamayacağını belirten bir hükümetle karşı karşıyayız” sözlerine yer verdi.
‘Salgından daha tehlikeli bir zihniyet var’
“Kadına yönelik şiddeti ayıp olarak nitelendiren bir İçişleri Bakanı ile karşı karşıyayız” diyen Zelal, pandeminin gelmesiyle beraber kadınların iş yükünün daha da arttığını kaydetti. Zelal, evde şiddet gören kadınların başvurabilecekleri bütün alanların önünün tıkatıldığını ve buna gerekçe olarak pandeminin gösterildiğini sözlerine ekledi. Zelal, “25 Kasım haftası içerisinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığının yaptığı açıklamalardan sonra tablonun ne kadar korkunç olduğu gözler önünde. Kadın kurumlarına ‘Kağıtlara slogan yazmakla bu iş çözülmez, haddinizi bilin’ tehditlerinde bulunan bir İçişleri Bakanı var. Makul kadını yaratmak isteyen bir Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığı var. ‘Kocandır döver de sever de’ mantığı ile hareket ediliyor. Ayrıca ekonomik krizin neden olduğu sorunları doğru tespit edemeyen erkek aklı kadına yöneliyor ve iktidarını egemenliğini evin içinde sürdürmeye çalışıyor. Kadınlar bunların bire bir tanığı oldukları için alanlar hınca hınç dolup taşıyor. Kadınlar, koronavirüsünden daha tehlikeli bir zihniyet ile mücadele ediyor” diye ifade etti.
‘Alanlarda olmaya devam edeceğiz’
Hükümetin pandemiyi bahane ederek etkinliklere izin vermediğine işaret eden Zelal, bu etkinliklerden birinin “Mor konvoy” eylemi olduğunu söyledi. Zelal, yapmak istedikleri farkındalık eyleminin çok net bir şekilde ret edildiğini vurgulayarak, kadınları alanlara seslerini yükseltmeye çağırdı. Zelal, “Erkek devlet şiddetine karşı ‘Dur’ diyebilmeliyiz. Şiddete maruz kalan hiçbir kadın yalnız değildir. Korkmasınlar, geri adım atmasınlar. Bizi sindirmeye çalışan erkek sistemine karşı en güçlü halimizle alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.