6-8 Ekim Kobanê Raperini

0
246

Kuzey başta olmak üzere genelde Kürdistan halkı 1979 Hilvan-Siverek direnişinden itibaren tüm işgal ve sömürge politikalarına karşı verdiği mücadele ile kendi iradesine kavuşmuş ve özgürlüğünü savunur hale geldi. Kürdistan Özgürlük Hareketi’nin öncülüğü ile başlayan diriliş artık bir güç olarak kendini ortaya koymaya başladı. Önceki yüzyıllarda gelişen her serhildan ve raperinin bastırılmasının sonucu artık trajik bir baş eğme değildi. Kürt halkı kesintisiz bir direniş ile yeni bir yüzyıla doğdu. Şêx Said, Seyid Rıza ve İhsan Nuri Paşa öncülüğünde gelişen serhildanların bastırılmasının ardından trajik bir son ve kaderine razı gelme Kürt halkı içerisinde yaşanan bir durumdu. Fakat Kürdistan Özgürlük Hareketi öncülüğündeki bu direniş bir kültür, yaşam tarzı olarak yeniden ve çok daha güçlü bir şekilde doğdu.

Hilvan-Siverek ile başlayan halk ayaklanması Kürtleri başka bir evreye taşımış, yeni bir irade savaşını ortaya çıkarmıştı. Kürtler, dış güçlere dayanmadan kendi özgüçleri ile kendi öncülüğünü ve örgütlülüğünü geliştirmeye başladı. Ardından 1990’lı yıllarda Cizre ve Nusaybin öncülüğünde gelişen serhildanlar daha da güçlenerek devam etti. 90’lı yılların neredeyse tamamı faşist Türk devletine karşı gelişen serhildanlar ile doludur. Bu serhildanlar Kürt tarihinde bir ilki ifade ediyordu. Örgütlülük yanının olması direnişleri daha güçlü kılıyordu. Öncüsüz ve lokal serhildanlar olmayıp tüm kentlere yayılıp örgütlü ve bilinçli olarak geliştiler.

1999 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın esir alınması ise bu serhildanları zirveleştirdi. “Güneşimizi karartamazsınız” şiarıyla Kürt halkı dünyanın dört bir yanında raperin gerçekleştirdi. Kürt halkı Önderliğini kendi yaşam hakkı olarak tanımlamış, yaşam hakkının esir alındığı dünyayı da egemenlerin ve komplocu güçlerin başına yıkmıştı. Bu dönemde gelişen raperin sadece Kürtler açısından değil dünyada da bir ilkti.

2006 yılına geldiğimizde Amed’de kimyasal silah sonucu 16 gerillanın şehit edilmesi Kürt halkının serhildana geçmesine neden olmuştu. Kürt halkı gerillayı sahiplenmek amaçlı çıktığı sokaklarda Türk devletinin kimyasal silah saldırısına çok güçlü bir refleks gösterdi. Gelişen bu serhildan da kendinden önceki serhildanları esas alıp direnişi boyutlandırdı.

Bu serhildanlar dirilişten başlayıp sürekli devam etti. Kürt halkı teslimiyet ve boyun eğmeyi reddedip direniş ve özgürlüğü geliştirdi. Halk geliştirdiği serhildanlar ile gerilla ve savaşçılara sahip çıkıp en büyük destekçisi oldu.

Kürdistan halkı iradi güç olarak tarih sahnesine çıkmış “devlete karşı gelinmez” tezini yerle bir etti. Artık karşsında bulunan güç ne denli güçlü olursa olsun özgürlük direnişini tereddütsüz geliştirdi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından sağlanan ateşkes ile “Çözüm Süreci” devam ederken faşist Türk devleti samimiyetsizliğinden kaynaklı savaşı Kuzey Kürdistan’dan Rojava’ya kaydırdı. El Nusra’nın ardından DAİŞ çetelerini destekleyerek Rojava’ya işgal girişimi başlattı. DAİŞ çeteleri ve Türk devleti tüm gücüyle Rojava’nın Kobanê kentine saldırıya geçince Kürt halkı da topyekûn direnişe geçti.

DAİŞ barabarlığı birçok yerde çoğu zaman silah bile sıkmadan hızla birçok bölgeyi işgal ediyordu. Kesintisiz ilerleyişi gelip Kobanê’ye dayanmıştı. Kobanê’de faşist Türk devleti tarafından desteklenen DAİŞ çeteleri tüm gücünü Kobanê’ye saldırması için sevk etmişti. Yaydığı korku ile birçok bölgeyi işgal eden DAİŞ çeteleri Kürt Özgürlük Savaşçıları karşısında ilk şoku yaşadı. Korkup kaçan savaşçılar değil, direnerek fedaice şehit düşen savaşçılar Kobanê’de savaştı.

Faşist Türtk devleti de bu çeteleri olabildiğince destekledi. Hatta devletin faşist şefi Erdoğan Antep’te “Kobanê düştü, düşüyor” diyerek verdiği desteği, sözleri ve sevinciyle itiraf etti. Bu sözlerin söylenmesi Kürt halkında büyük öfkeye yol açtı.

Kobanê, Girê Sipî ve Cerablus arasında Kuzey Kürdistan’da Riha’nın Suruç ilçesine komşu, Rojava’nın bir kenti. 2011’de başlayan devrimin ilk başladığı yerdi aynı zamanda. Kobanê’nin işgal edilmesi Efrin ve Cizîrê Kantonları arasındaki tüm bölgenin işgali anlamına geliyordu. Düşmesi halinde ardı sıra diğer her iki kanton da işgal edilip Rojava devrimi tasfiye edilecekti. Uygulamaya konan plan 10 Eylül günü DAİŞ çetelerinin Kobanê’ye saldırılarıyla başladı. Kobanê’nin üç tarafını DAİŞ çeteleri kuşatmıştı. Türkiye sınırını ise faşist Türk devleti sararak Kobanê kuşatmaya alınmış oldu. Kuşatmaya alınan Kobanê’nin düşeceği hesaplanıyordu. Fakat halk-savaşçı birlikteliğinin sonucunda yenilmezliğin ortaya çıktığı unutulmuştu.

Tank ve top atışları ile birlikte saldırılar yoğunlaşınca Kobanê’de büyük bir tahribat meydana geldi. Kuzey Kürdistan halkı Kobanê’ye destek amaçlı Suruç sınırına yöneldi. Boydan boya sınırı Kuzey Kürdistan halkı kapladı. Kobanê direnişine destek çıkan halk seferber olup bizzat savaşın içerisinde de yer aldı. Savaşın yoğunlaşması ile paralel Kürt gençleri kalabalık gruplar halinde savaşa aktı. Tüm Kürdistan halkı ve Kürdistan Hareketi Kobanê’nin düşmemesinde karar almışlardı. Atılan tüm pratik adımlar da buna uygun şekilde yüce bir ruh ile gerçekleştiriliyordu.

6-8 Ekim günleri Kuzey Kürdistan’da halk bulunduğu her sokakta, her caddede, her ilçede ve her kentte ayaklanarak topyekûn bir ayaklanmaya yani raperine geçti. Diğer serhildanlardan farkı lokal serhildanlar olmayıp topyekûn bir raperindi.

Kuzey Kürdistan’ın tüm il ve ilçelerinde faşist devlet sokağa çıkma yasağı ilan etti. Her şeye rağmen Kürt halkı direnişten geri adım atmayarak direnişte kararlıydı. Halkın direnişi çok önemli sonuçlar açığa çıkardı. Uluslararası dünyada Kobanê sahiplenilmeye başlandı. Sovyetlerin Alman faşizmine karşı verdiği Stalingrad savaşında iki milyona yakın insanın ölümüyle sonuçlanan savaşa benzetildi. Kobanê’de hayatını kaybeden insan sayısı o kadar değildi ama gerçekleşen direniş itibariyle Stalingrad’dan çok farklı değildi. Savaşçılara halkın desteğinin olması itibariyle insanlık direnişine dönüştü. Tüm dünyada fark edilen bu direniş ‘süper güçler’in DAİŞ’e yönelik hava saldırıları gerçekleştirmesine zorladı. ABD’nin yaptığı “Kobanê’nin düşmeyeceğine dair hesabımız yoktu” açıklaması DAİŞ’e verilen desteği açıklar nitelikteydi. Fakat Kürt halkının direnişi tüm hesapları yerle bir etti. Yapılan hesaplar tekrar gözden geçirilmeye başlandı. Kürt halkının direnişi göze alınarak hesaplar yapıldı.  

DAİŞ’in birçok bölgeyi mermi bile sıkmadan işgal etmesi Kobanê’de sonlandı. DAİŞ için sonun başlangıcı oldu. Ardından gelen Minbic, Girê Sipî, Rakka ve Deyrezor yenilgileri DAİŞ’i oldukça zayıflattı.

Faşist Türk devleti Rojava’ya taşıdığı savaşta yenildi. DAİŞ’in Kürt halkı karşısında yenilmesi Erdoğan’ın yenilmesi anlamına geliyordu. Kürt halkının Kuzey Kürdistan kentlerinde sergilediği direniş Erdoğan’a unutamayacağı bir yenilgi yaşattı. Günümüzde de HDP şahsında yürütülmeye çalışılan kumpas dava Erdoğan’ın bir intikam operasyonu olarak değerlendiriliebilir.

Genel boyutuyla değerlendirilecek olursak Kobanê Raperini Devrimci Halk Savaşı Stratejisi’nde çok önemli bir deneyim olarak açığa çıkmıştır. Savaşçı (Gerilla) ve halk birlikteliğinden açığa çıkan sonuç başarı ve zaferdir. Düşman gücün ne kadar yetkin olduğunun bir anlamı kalmaz iken yenilmez olduğunu ispatlar niteliktedir. Halk ve savaşan güçlerin birlikteliği Devrimci Halk Savaşı’nın en önemli şartıdır. Kobanê Raperini bir serhildandan öteye bir raperini ifade eder. Kürdistan sokaklarında üç gün boyunca özgürlük sağlanmış ve faşist devlet yenilgiye uğratılmıştı. Topyekûn gelişen direniş sokaklarda özgürlüğü haykırırken Kobanê’deki direnişçiler de DAİŞ’i Kobanê’de söküp attı. Bu şekilde halkın kendi gücünü görmesi ile neler yapabileceğini de gösterdi. Halkın Devrimci Halk Savaşı Stratejisi’ndeki rolü Kobanê Raperini’nde  çok önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıktı. 

Burada gelişen zafer Kürt halkının Türk devletine veya DAİŞ’e karşı değil, demokratik modernitenin kapitalist moderniteye karşı zaferidir. Bir bütün olarak uluslararası halklar demokratik modernite çizgisinde DAİŞ ve TC ortaklığının ifade ettiği kapitalist moderniteye karşı direniş sonucunda zafere ulaştılar.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here