Alkan: PKK bütün halkların çözüm partisi olduğunu ortaya koydu

0
218

PKK’yi dört başlık altında değerlendiren ve PKK’nin 45. yılına en büyük cevabın Önder APO’nun fiziki özgürlüğünü sağlama temelinde mücadeleyi yükseltmek olacağını belirten YJA Star Komuta Konseyi üyesi Feride Alkan şunları söyledi:

‘‘27 Kasım vesilesiyle partimiz PKK’nin 45. Kuruluş yıl dönümünü yurtsever direnişçi halkımıza, özgürlüğe kalkmış Kürdistan Ortadoğu dünya kadınlarına, devrimci gençliğe, örgütlü işçilere, emekçilere, demokratik kamuoyuna kutluyor, özgür dünyamız, yeni yaşamımız olarak bize PKK’yi armağan eden Önderliğimize şükranlarımızı sunuyor, bu onurlu yolda güç kaynaklarımız, başarma azmimiz, aydınlık yolumuz olmayı başaran şehitlerimizi saygıyla selamlıyoruz. Önderliğimiz “PKK şehitler partisidir” dedi. Şehitlerimiz amaçlı yaşamın anlam arayışçıları ya özgür yaşam ya hiç felsefenin temsilcileri köleliğe, sömürgeciliğe, zulme başkaldırının tutum sahipleri ve mutlaka kazanacağımızın ispatıdırlar. Bu anlamda yarım asrı geçen emsalsiz mücadelemizin sayısı on binleri aşan özgürlük şehitlerine bitimsiz güç kaynaklarımızı bugün vesilesiyle yürekten kutluyor, amaçlarını mutlaka gerçekleştirme sözümüzü yineliyoruz.

KÜRT HALKI SOYKIRIMLARA KARŞI DİRENDİ

PKK her şeyden önce Kürdistan toprakları üzerinde iki yüz yıldır Kürt halkına dayatılan soykırımın, Kürt halkına yaşatılan felaketlere dur demek için ortaya çıkmış, iddia sahibi, çözüm projesi olan, çözüm iradesi ortaya koymuş Kürdistani bir partidir. Bu amaçla Kürdistan Özgürlük Hareketini geliştirmiştir. Bilindiği gibi Osmanlının çöküşü olan son yüz yıl ile Cumhuriyetin kuruluşu olan ilk yüz yıl Kürdistan ve Kürtler için felaketlerle dolu olmuştur. Osmanlılar çökmemek için son yüzyıllarında Kürdistan’daki yerel yönetimlere hükümetlerin imtiyazlarına el koydu Kürdistan’ı asker ve vergi deposu olarak kullanmak istedi, bu amaçla Kürdistan’daki bütün zenginlikleri merkezi kasaya aktarmak istedi. Bunu kabul etmeyen ve teslim olmayan Kürt halkına da katliamlar yapmak üzere seferler düzenledi. Yine varlığını Kürtlerin inkarı ve imhası üzerine tanımlayıp inşa eden Cumhuriyet Türkiye’si de yüz yıl boyunca şu ana kadar inkar ve imha temelinde Kürt halkına büyük soykırımlar dayatıyor. Buna karşı Kürt halkı direndi.

Bilindiği gibi 1810 yılında Babanzade Abdurrahman Paşa öncülüğünde isyanlar başladı, Osmanlı imparatorluğunun son iktidarı olan İttihat Terakki yönetimine karşı Mele Selim Seyit Ali öncülüğünde 1914 yılında Bitlis isyanına kadar bu süreç devam etti. Kürt halkının bu politikalara karşı tepkisi devam etti. 1914’ten sonra yani Osmanlı imparatorunun çöküşünün resmileştiği Birinci Dünya Savaşı koşullarında ortaya çıkan Mustafa Kemal hareketinin İttihat Terakkici zihniyeti Kürt halkınca çabuk fark edildi, kabul görülmedi. Henüz Cumhuriyet kurulmadan 1919 yılında Koçgiri merkezli olarak Kürtler buna karşı çıktı. Daha sonra Kürtler Türkiye Cumhuriyetinin Kürt inkarına, Kürt imhasına dayalı gerçek karakterini alenen ortaya koyan 1924 anayasasına karşı Azadi Örgütünü örgütledi, Şeyh Sait serhıldanıyla karşı koydu. Yine 1926 Şark Islahat planına karşı ki bu plan Kürdistan’ı kürtsüzleştirmeye dayalıydı. Bunlara karşı Xoybun Cemiyetini örgütledi. Ağrı serhıldanıyla karşılık verdi. Hemen akabinde Kürdistan’a dayatılan politikalara Seyit Rıza öncülüğünde Dersim’de karşılık verildi. 1938, 39, 40’larda henüz Dersim’de Kürt isyanı söndürülmemişken ikinci dünya savaşı koşullarında fırsat temelinde örgütlenme ile mücadele ile açığa çıkan koşulları değerlendirme ile Mahabat merkezli Kürdistan Demokratik Cumhuriyeti kuruldu. Bunun yine kanla bastırılması sonucunda Kürtler pes etmedi. Mele Mustafa Barzani öncülüğünde tüm Kürdistan’ı etkileyen peşmerge hareketi başladı. Barzani hareketinin Mele Mustafa Barzani önderliğinde 1975’te aş betal yaparak teslimiyet çizgisini benimsemesi koşullarında da Kürt halkının sömürgeciliği tepkisin sonucunda da PKK ortaya çıktı.

MEDLERDEN SONRA KÜRTLERİN TARİHİ TEMEL SORUNU PKK İLE BİRLİKTE ORTADAN KALKTI

Görüldüğü gibi iki yüz yıl boyunca Kürt hareketi sorunlu da olsa, parçalı da olsa kesintisiz sürmüştür. PKK tüm bu süreçlerden çıkardığı dersler temelinde Kürt halkının sömürgeciliğe imha ve inkar politikalarına karşı ortaya çıkmış bir özgürlük hareketidir. Yani Kürt hareketi faşist soykırımcı TC’den çok daha eskidir. 2023 faşist soykırımcı Türk devletinin yüzüncü yılı olabilir. Fakat son iki yüz yıl itibariyle Kürt hareketinin de 223. yılı oluyor. Şimdi burada PKK’nin Kürt halkına kazandırdığı en büyük kazanım önderliksel sorunu çözmüş olmasıdır. Bütün bu iki yüz yıl boyunca, hatta tarih boyunca Kürt halkının en temel sorunu önderlik sorunu olmuştur. Yani bütün Kürtleri bir potada buluşturacak, ortak amaca kanalize edecek, özgürlük yoluna koyacak bu temelde Kürtleri örgütleyecek, yürütecek bir Önderlik sorunu hep olmuştur. İşte PKK büyük bir önderliksel gerçekleşme olarak Kürtlerin bu tarihi sorununu ortadan kaldırmıştır. Denilebilinir ki Önder APO mirlerden, beglerden, şeyhlerden, aristokrat kökenli aydınlardan, liberal aydınlardan, küçük burjuva aydınlardan farklı olarak gerçek bir halk önderi olarak ortaya çıkmıştır. Şahsında bir halkı yeniden yaratmıştır. İlk kez Önderliğimiz şahsında Alevi’si, Sünni’si, Êzidisi, dört parça Kürdistan’ı ile işçisi, köylüsü, öğrencisi, esnafı, küçük burjuvasıyla, kadınıyla, erkeğiyle bütün Kürt halkı bir olmuş, ortak bir amaç temelinde bir araya gelmiş ve bu temelde mücadeleye kanalize olmuştur. Bu anlamda Kürtlerin Önderliksel sorununun çözülmesi PKK şahsında Kürt halkının en büyük tarihsel kazanımı olmuştur.

Bugün KDP’nin temsil ettiği ihanet çizgisine rağmen PKK’nin öncülüğünde, PKK’deki önderliksel gelişme Önder APO öncülüğünde bütün Kürtler bir olmayı, birlik olmayı bu temelde ortak amaca yönelmeyi, ortaklık temelinde ortak amaca kilitlenmeyi başarmış durumdadır. Zaten uluslararası güçler Önder APO şahsında açığa çıkan bu büyük önderliksel gelişmeyi Kürt halkı şahsında Kürdistan toplumu için, Ortadoğu toplumu için açığa çıkan bu büyük önderliksel gelişmeyi 19. 20. Yüz yıl statükolarına oluşturdukları düzene ters gördükleri için el birliği ederek Önderliğimize karşı 9 Ekim, ardından 15 Şubat devletlerarası komplosunu geliştirmişlerdir. İmralı işkencehanesine mahkûm ettiler. Fakat Önderliğimiz öyle büyük önderliksel gelişme ve gerçekleşmedir ki İmralı koşullarında, tarihin en ağır işkence koşullarında da halkına öncülük etmeye devam etmiş, büyük fikirsel üretimlerle, çözüm projeleriyle özgürlük iddiası ve coşkusuyla azmiyle sadece Kürt halkını değil Ortadoğu halkını ve giderek bugün dünya halklarını etkileyecek önemli fikirler, büyük fikirler açığa çıkartmış. Dolayısıyla Kürt halkı şahsında Ortadoğu halkının önderliksel sorununu gerçekten de gidermiştir. Bu büyük boşluğu gidermiştir. Bu anlamda bizim 45. PKK yılına en büyük cevabımız varlığımızı onurumuzu borçlu olduğumuz Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlama temelinde mücadeleyi yükseltmek olacaktır.

PKK SAVAŞAN HALK GERÇEĞİNİ ORTAYA ÇIKARDI

İkinci olarak denile bilir ki PKK savaşan halk gerçekliğini açığa çıkarmıştır. Evet Kürtler tarih boyunca zalime başkaldırmış zulme direnmişlerdir. Bunu Kürt tarihini bilen Kürtler araştıran herkes bilmektedir. Fakat belli bir amaçları hedefleri olsa da stratejisiz oldukları için plansız ve örgütsüz oldukları için her seferinde başkaldırıları büyük oranda yenilgiyle sonuçlanmıştır. Özelikle de son iki yüz yılda büyük bedeller pahasına yürüttükleri mücadeleleri her seferinde yenilgiyle sonuçlanmıştır. Her seferinde yenilgiyle sonuçlanmak Kürt halkına hem büyük bir kan kaybettirmiş hem kendine güvenini yitirmiş hem yorulmuş hem de birbirine güvenini kaybetmesine yol açmıştır. Bu durum Kürdistan’da asimilasyonist politikaların da daha sonuç alıcı olmasını da beraberinde getirmiştir. Adeta Kürtlük başa beladır dedirterek kendinden, Kürtlüğünden kaçan Araplaşmayı, Farslaşmayı, Türkleşmeyi esas alan bir durum, bir süreç yaşamıştır. İşte PKK bir de buna müdahale etmiştir. Nasıl yaşaması gerektiğini bilen, özgürlüğüne düşkün, bu temelde planlı, programlı, mücadele taktiği olan savaşan bir halk gerçekliğini yaratmıştır. Bu anlamda aydınlanmış, bilinçlenmiş, örgütlenmiş, bedeli ne olursa olsun mücadeleyi göze almış bir halk gerçekliği yaratmıştır. Bu Kürdistan adına çok büyük bir PKK kazanımıdır. Kürdistan toplumu 50 yıldır yani yarım asırdır hatta yarım asrı da geçen bir süreçte PKK toplumu olarak şekillenmektedir. Bu anlamda denilebilir ki Kürt toplumu, Kürt halkı Kürdistan’ın, Ortadoğu’nun hatta dünyanın aydın örgütlü çözüm iradesi olan demokratik kriterleri yüksek bir toplum haline gelmiştir. Böyle örgütlü bir halka soykırımcı faşist Türk devletinin ya da Kürdistan’ı işgal etmiş statükocu devletlerin şimdi saldırıyor olması tarihteki gibi sonuç alma gücünde olmayacaktır. Çünkü Kürtler artık birdir ve örgütlüdür, bilinçlidir planlıdır, proje sahibidir. Yüksek demokratik kriterleri vardır. Böyle bir halka dayatılan soykırım, dayatılan faşist saldırılar sadece aidiyet duygusunu güçlendirir. Bu temelde mücadele azmini güçlendirir ki şu an zaten budur. Rojava devriminde, Rojhılat serhıldanlarında, Bakur direnişinde gelişen, Başur kazanımlarında, duruşunda gelişen bu durumdur. Dünyanın her tarafına yayılmış Kürtlerin örgütlü duruşunda açığa çıkan anlaşılması gereken bu durumdur.

Bununla bağlantılı olarak PKK Kürt halkını her türlü saldırıya karşı savunacak, Kürdistan toplumunu her türlü gericiliğe karşı savunacak gerilla örgütünü, gerilla ordusunu yaratmıştır. Gerilla Kürdistan’da cesaretin şahlanması, bilincin eyleme dönüşmesi, halkın iradeleşmesi demektir ve 38 yıldır PKK’nin en örgütlü fedai gücü olarak gerilla Kürt halkını, Kürdistan halkını bütün baskılara karşı korumaktadır. NATO’nun ikinci büyük ordusu olan ve her türlü desteğe sahip olan faşist Türk ordusunu bu 38 yılda yüzlerce kez yenme gücünde olduğunu, buna muktedir olduğunu ispatlamıştır. Sadece son 8 ayda Zap, Avaşin, Metina direnişlerinde ortaya çıkan sonuç PKK’nin geliştirdiği Kürt halkının gerilla örgütünün kesinlikle Kürt halkını Kürdistan ve Ortadoğu halklarını savunma gücünde olduğu bu anlamda Türkiye’nin bütün NATO desteğine bütün uluslararası desteğe rağmen bu faşist politikalarında faşist ordu gerçeğinde yenilmeye mahkûm olduğunu ortaya koymaktadır. Karada yenilen Türk ordusu havada da yenilmiş bu yüzden kimyasallara, yasaklı silahlara başvurmuştur. Fakat bu 8 aylık süreç bilinçli örgütlü inançlı ve iradeli gerilla ordusunun bunları da boşa çıkarma gücünde olduğunu ortaya çıkarmıştır. PKK’nin geliştirdiği gerilla örgütü sadece Medya Savunma Alanlarında Kürdistan dağlarında değil 76 devletin üye olduğu, koalisyonunun yenemediği DAİŞ’i yenmeyi başarmış bir güçtür. Bilindiği gibi gerilla Şengal’de bir Enfal’in yaşanmasını, bir fermanın daha yaşanmasını önledi. Gerilla Kobani’ye müdahale ederek DAİŞ için bitişin başlangıcını oluşturdu. DAİŞ’i bitirişe götüren, çözülüşe götüren tarihi başarıyı elde ederek insanlığı büyük bir karanlıktan kurtardı. Gerilla Kerkük’te DAİŞ’in önünü alarak Hewler’in karanlığa boğulmasının önünü aldı. Dolayısıyla gerilla örgütüne, gerilla gücüne sahip Kürt halkı Kürdistan toplumu savaşan halk gerçekliği temelinde yepyeni bir halk haline gelmiştir. Bu saldırıları püskürtecek bu gün faşist soykırımcı devletinin Rojava’ya dayattığı, Başur’a dayattığı, Kuzey’e dayattığı soykırım siyaseti yine İran devletinin Jın jiyan Azadi serhıldanlarına dayattığı genel olarak da Kürtlere dayattıkları politikaların hepsi boşa çıkarabilecek, gerillasıyla örgüt yapısıyla savaşan halk gerçekliğini açığa çıkartmış bu temelde sadece Kürt halkı için değil Ortadoğu halkları hatta insanlık için kendi kaderini egemenlerin aleyhine halklar olarak, kadınlar olarak kendi kaderini belirleyen, mücadele eden, savaşan bir halk gerçekliği açığa çıkmıştır.

PKK KADIN ÖZGÜRLÜK HAREKETİNİ GELİŞTİRDİ

Üçüncü olarak PKK erkek egemen tarihe karşı, erkek devlete karşı, erkek siyasete karşı, bundan doğan bütün gericiliklere karşı, bunları çözerek bağrında kadın Özgürlük Hareketini geliştirmiştir. Kadın özgün örgütlenmesini, kadın ordulaşmasını, Kadın partileşmesini, kadın konfedere sistemini, kadın bilimi jineoloji açığa çıkarmış, kadın özgürlük çizgisini geliştirerek, güçlendirerek kendi öncülüğüne oturtmuş. Bu anlamda sadece siyasal bir devrim partisi hareketi olmadığını esas olarak bir sosyal devrim hareketi partisi olduğunu ortaya koymuştur. Bu Kürdistan’da açığa çıkmış büyük bir güçtür. Kadın öncülüklü, kadın özgürlüğü temelinde toplumun yeniden doğuşu, ana kadın kültürü ile tanrıça değerleriyle buluşması Demokratik Ekolojik Ve Kadın Özgürlükçü bir zihniyetle yeni yaşamın örülmesi çalışmasıdır. Bu temelde PKK 21. yüz yılın cins çelişkisinin örgütlenmesine öncülük temelinde gelişmesine dayalı olarak kadın yüz yılı, dolayısıyla halklar yüz yılı olarak gelişmesine ön ayak olmuştur. Kadın özgürlük hareketinde somutlaşan Saralar, Beritanlar, Zilanlar işte en son Sara Tolhıldan, Ruken Zelal yoldaşların şahsında çıkan büyük irade, büyük özgürlük tutkusu hem Kürdistan kadınlarına hem dünya kadınlarını hem de kadınlar şahsında, kadınlar öncülüğünde, kadınları yeni özgür yaşama kavuşturacak güçte olduğunu da ortaya koymuştur. En son Berlin’de 42 ülkeden kadınların Kürdistan Kadın Özgürlük hareketinin ev sahipliğinde bir araya gelmesi kadınların ve dünyanın sorunlarını tartışması bu iradeyi ortaya koyması da yine Rojava devrimi Rojhılat’ta gelişen Jın Jiyan Azadi serhıldanları hepsi bunun ifadesidirler.

PKK BÜTÜN HALKLARIN ÇÖZÜM PARTİSİ OLDUĞUNU ORTAYA KOYDU

Diğer bir nokta ise PKK demokratik ulus perspektifi ile Ortadoğu’da, Kürdistan’da sadece Kürt halkının değil bütün halkların çözüm partisi olduğunu ortaya koydu. Rojava devriminde bu çok somut olarak ortaya çıktı. Zaten çok kültürlü olan, çok dilli, çok etnikli, çok inançlı olan Ortadoğu’da ulus devletçi çözümlerin iktidarcı, tekçi çözümlerin sadece kan gölü yarattığı, sadece kriz yarattığı, sorun yarattığı, halkların aleyhine olduğu tarih boyunca özellikle de son iki yüz yılda çok somut olarak görüldü. Bunun çözümü olarak işte PKK demokratik ulus perspektifi ile Kürdistan’da Kürdistani toplumun Ortadoğu halklarının birlikte yaşamasını sağlayan her inancın her kimliğin cinslerin özerklik temelinde kendisini örgütleyerek, iradeleştirerek özgür eş yaşam temelinde birlikte yaşamasını sağlayan demokratik ulus modelini açığa çıkardı. Bu sadece Kürt halkı, Kürdistan toplumu adına değil Ortadoğu ve dünya halkları adına da büyük bir gelişmedir. Yani bu anlamda PKK Demokratik Ekolojik Kadın Özgürlükçü perspektifi ile hem Ortadoğu halklarına, hem Kürdistan halkına, hem Kürdistan-Ortadoğu dünya kadınlarına, bütün insanlığa gerçekten de 21. yüz yılın çözüm partisi olduğunu, Önderliksel gerçekleşmesiyle, savaşan halk gerçekliğiyle, kadın özgürlük çizgisiyle, demokratik ulus projesiyle, 21. yüz yılın özgürlük hareketi olduğunu ortaya koymuştur.

Biz PKK – PAJK militanları, HPG – YJA Star savaşçısı kadın gerillaları olarak bu inanç, bu bilinç, bu iddia ile erkek devlete, sömürgeciliğe, faşizme, bunlardan kaynaklanan her türlü gericiliğe karşı savaşıyoruz ve mutlaka mücadeleyi başarıya götürme azminde, iradesinde olduğumuzu halkımızın bilmesini istiyoruz. Bir kez daha 45. Kuruluş yıl dönüm vesilesiyle bu büyük kuruluşu Önderliğimize, yurtsever halkımıza, kadınlara, Ortadoğu dünya halklarına, gençlere, emekçilere kutluyor ve mutlaka kazanacağız diyoruz. Biji Rêber APO, biji PKK – PAJK, Jın Jiyan Azadi.’’

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz