Kemal SÖBE
İsrail’de Filistin meselesi özerklik temelinde çözüldüğü halde savaş ve şiddet hala sona ermiş değil. Aynı coğrafyada beraber yaşadıkları halde kardeşlik ölçüleri ve erdemleri yeterince gelişmemiştir. Bunun nedenine her iki kesimde de geleneksel milli duyguların ağır basması, din ve inanç sorununun demokratik ve saygı temelinde çözülmemesidir. Aslında Araplar ve İsrailliler köken olarak akrabalar. İsrail oğullarının (Yahudilerin) bilim, teknik, ticaret, felsefe ve bilimsel konularda çok ileri düzeyde olmaları ama Arapların da bu saydığımız konularda tarih boyunca geri kalmaları kendi aralarında düşmanlığa yol açmıştır, tıpkı durumu kötü olan birinin durumu iyi olan bir akrabasını sevmemesi hazmedememesi gibi. Yahudiler tarihsel olarak bugün ki İsrail ve birazda Mısır’ın doğu bölgesinde yaşıyorlardı ve bu toprakların yerlisiler, ama iki bin yıl önce bölgeden dünyanın birçok yerine sürgün edildiler. Tarih boyunca İsrail diye bir devlet olmadı 70 yıl öncesine kadar ama İsrail oğulları-Yahudiler vardı.
***
İsrail oğulları (Yahudiler) devlete hiç önem vermediler, ekonomiye , bilime, felsefeye, edebiyata sanata önem vermişlerdir. Yahudilerin nüfusu az olmasına rağmen dünya çapında her konuda etkili ve yetkili olmaları bu nedenledir. Ayrıca Yahudiler birbirlerini ezmezler, tutarlar desteklerler. Ekonomisi kötü olan Yahudi yoktur. En fakir Yahudi’nin refah seviyesi orta halli bir ailenin refah seviyesi gibidir. Yahudilerin etkili olmalarını nedenlerinden biride budur. Yahudiler başka toplumlar gibi dağınık örgütsüz bir toplum değiller. Bir ülkede yaşayan bütün Yahudilerin birbirlerinden haberleri vardır, örgütlüler ve hepsi birbirlerine her türlü desteği verirler. Yani yaşadıkları ülkelerde devlet içinde bir çeşit yerel devlet gibi hareket ediyorlar. Fakir Yahudi yoktur, bundan dolayı Yahudiler dünyada en güçlü toplumdur. Sermaye ve ticaret denince Yahudiler akla gelir. Araplarda demokrasi kültürünün gelişmemesi ve İsrail’in güvenlik korkuyla yaşaması sürekli savaşın ve çatışmanın olmasına yol açmıştır.
***
Yahudi gerçekliğinin Araplar tarafından kabul edilmesi, İsrail-Arap çatışmalarını bitirir. Araplar genellikle milliyetçilikten vazgeçmiş değiller. Yahudiler de de aşırılar hayli fazladır. Her iki kesimde aşırıların olması kalıcı sorunu sürekli erteliyor, çatışmayı gündemde tutuyor. Demokrasi ortamında eşitlik temelinde beraber yaşama kültürü olmadığı için şu şehir senin bu şehir benim meselesi hala bitmemiştir. Kudüs şehri bölgenin en eski şehirlerindendir ve tarihsel olarak hem Araplar ve hem de Yahudiler yaşadılar, hala da her iki toplumda insanlar bu şehirde yaşıyorlar. Kudüs’ün başkent olup olmamasına Amerika değil, Kudüs halkı karar vermelidir, ve çıkan sonuca da herkes saygı duymalıdır. Şehirlerin kaderini merkezi yönetimler değil, o şehrin halkı belirlemeli, bu demokrasini gereği böyledir. Tarih boyunca Batı ile Doğu arasındaki savaşların hepsi aslında çıkar menfaat savaşlarıdırlar. Din savaşı diye bir savaş olmaz, çünkü bütün dinler özü itibariyle savaşlara karşıdır, barışı ve eşitliği savunurlar. Haçlı seferleri dedikleri tıpkı Osmanlı’nın Batıya sefer düzenlemesi gibi imparatorluk kurma savaşlarıdırlar. Hiç bir şehir hiçbir millete ya da bir dine ait değildir. Her şehir o şehrin halkına aittir.
***
Türkiye’de bazıları Kudüs Müslüman şehridir, Yahudi şehri olmayacak diye zırvalıyorlar ama Türkiye’nin Yahudi sermayesi tarafından yönetildiğini unutuyorlar. Sözde haçlı seferlerine karşılar ama 70 yıldır modern haçlı ordusu olan NATO’da duruyorlar ve Avrupa’nın Amerika’nın ( NATO’nun) Türkiye’deki askeri üslerine ses çıkarmıyorlar ve yabancı haçlı sermayenin Türkiye’yi gırtlağa kadar borca batırdıklarını unutuyorlar. Hem haçlı seferleri diye zırvalamak hem de NATO’ya ses çıkarmamak neye karşı çıktığını bilmemektir. Yüzlerce yıl önce Avrupalılar HAÇLI SEFERLERİ DÜZENLEYEREK Ortadoğu’da egemenlik kurmak ve bu Bölge’yi sömürmek için sefer düzenlediler. Son yüz yıldır da zaten bölgeyi kendi denetimlerinde tutuyorlar ve yüzlerce yıl önceki haçlı seferleri rüyaları gerçekleşmiş oldu. Haçlı seferleri din min savaşı değil, çıkar menfaat savaşlarıydı. Türkiye’de Filistin’i savunan Osmanlı kafalı bazıları yüz yıl önce Filistinli Arapların, İngiltere ve Fransa’nın (haçlıların) kışkırtmalarıyla Osmanlı’ya karşı isyan ettiklerini savaştıklarını unutup, Filistin’e her türlü desteği veriyorlar, Kudüs Müslüman şehridir diyorlar.
***
Türkiye Hıristiyan bir ülkemi ki bir Hristiyan askeri gücü olan NATO’ya üyedir. NATO bir modern haçlı oluşumudur ve bu modern haçlı oluşumunun Türkiye’de bulunmasına ses çıkarmayan ama Kudüs Müslüman şehridir diyen akla şaşıyorum. Kürtler Araplar gibi Osmanlı’yı (Türkleri) arkadan vurmadılar, beraber savaşıp ülkeyi kurtardılar ama Filistin’e her türlü desteği veren sakat kafa yapısı, kendilerine kurtuluş savaşında yardım eden, beraber savaşan Kürtlerin kimliğine ve kültürüne düşmandır. Ben bu sakat kafalılara soruyorum, Filistinlilerin ve bütün Arapların Osmanlı”ya ve Türkiye’ye ne faydaları oldu ki, siz Kudüs Filistin’in diyorsunuz kahrolsun İsrail diyorsunuz? İnsani sebeplerden dolayı ezilen bir halkı ve ülkeyi savunabilirsiniz ama Kürtlere düşmanlık yapıp ta, Filistin’e destek vermek hiç gerçekçi değildir. Başka ülkelerin sorunlarıyla ilgilenen bazıları önce kendi ülkesinin sorunlarıyla ilgilensinler, kendi ülkelerinin sorunlarını çözsünler.
***
Filistin sorunu normalde özerklik temelinde çözülmüştür ama Arap gericiliğinin Yahudi gerçekliğini kabul etmemesi ve Araplarda hem milliyetçiliğin aşılmaması ve hem de demokrasi kültürünün olmaması işte günümüze kadar devam eden savaşın ana nedenidir. İsrail’in saldırgan tutumunu da eleştiriyoruz ve karşıyız tabi ki, ama Arap gericiliği ve milliyetçiliği ortadan kalkarsa bu sorun tam olarak çözülecektir. Ortadoğu’da bütün sorunların çözümü dini fanatizmden mezhepçilikten ve milliyetçilikten uzak durup, eşit haklar temelinde demokrasi kültürünü geliştirip beraber yaşamaktan geçer. Dolayısıyla Kudüs İsrail ve Filistin meselesi, bir din mezhep ya da milliyet sorunu değil, bir demokrasi sorunudur ve demokrasinin gelişmesiyle çözülür. Bırakın Kudüs meselesini Kudüs halkı çözsün.