Ateşin Çocukları İnisiyatifi: Özür diliyoruz!

0
1206

Son zamanlarda Türkiye’de ve de Kuzey Kürdistan’da oldukça gündem olan Ateşin Çocukları İnisiyatifi 25 Ağustos 2019 itibariyle gerçekleştirdikleri yakma eylemleriyle kendisini ilan etti. Ateşin Çocukları İnisiyatifi 9 Ekimde de Hatay’da neredeyse bir şehri yutacak düzeyde büyüyen bir yangını gerçekleştirdi. Ve bunu bir açıklamayla da selamladılar. Aslında bir yıldır neredeyse Türkiye’nin her tarafında yakmalar gerçekleştiren bu inisiyatif hakkındaki iddia, suçlama ve sahip çıkmalarını da belirttiği bir röportajı İstanbul’da adres ve ismin gizli kalması kaydıyla yapmayı kabul ettiler.

   9 Ekimde Hatay Belen’de çıkan yangın neredeyse şehri yutacak düzeyde idi. Ateşin Çocukları İnisiyatifi bu yangını selamladı. Türkiye toplumunda siyaset, sanat ve genel toplumda da birçok iddia ve suçlamada gelişti. Askeri alanların fabrikaların evlerin nerdeyse bir şehrin yandığı bir yangındı. Neden böyle bir yangın? Neyi amaçladınız? Sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 Gerçekten büyük bir yangındı. Ormandan başladı, şehirlere sıçradı, ilçeden ilçeye akın etti. Şehir merkezine doğru kaydı. Orada evleri, arabaları, iş yerlerini, fabrikaları yaktı, bir felakete neden oldu. Bu yüzden biz tabi özür diliyoruz. Özellikle bu yangın dolayısıyla.

Kimden özür diliyorsunuz?

Cizre’de yakılan, insanlarımızın intikamı için Türkiye’nin her yerinde, her sokağında, her mahallesinde, her şehrinde faşistlerin yaşadığı Kürt soykırımına destek verenlerin yaşam alanlarını dünyanın her yerinde bu tarzda, bu şekilde sosyal felakete, kıyamete yol açacak düzeyde yakmadığımız için özür diliyoruz. Cizre bodrumlarında yakılan insanlarımızın intikamını alacağımızı, bunu affetmeyeceğimizi belirtmiştik. Cenazesi 7 gün  boyunca yerde kalan, çocukları, köpekler cesedini yemesin diye nöbetini tutan Taybet ananın intikamı için bu tarzda yaygın, yakmalar gerçekleştireceğimizi ilan etmiştik. Bu ne bir başlangıçtır, nede bir sondur. Bu tarzdaki yakma olayları devam edecektir. Yani hep niye yapılıyor? Neden yakılıyor? Benzeri sorular gelişiyor, suçlamalar gelişiyor, tartışmalar gelişiyor. Siyasetten sanatçısına kadar, toplumdan yazarına kadar buna benzer çeşitli yorumlar gelişiyor. Bence biraz dönüp kendilerine baksınlar. Kürt toplumunu ne hale getirdiklerini biraz görsünler. Kürtlerin köylerini nasıl yaktıklarını görsünler. İnsanları nasıl öldürdüklerini, 70 yaşındaki anaların copla nasıl sokakta dövdüklerini görsünler. Kürtlerin iradelerine nasıl kayyum atadıklarını görsünler. Şimdi sen bunu yaparsan, Kürtlerin eli de armut toplamıyor. Türkiye’de ormanlar yanınca onlarca, yüzlerce helikopter devreye giriyor, uçaklar devreye giriyor, binlerce itfaiye devreye giriyor ama Lice’yi yaktınız, Gabar’ı yaktınız, Haftanin’i yaktınız, Diyarbakır’ı yaktınız  Kürdistan’da yakılmadık orman kalmadı. Şimdi insanlar hayvanlarını otlatabilecek mera alanları bulamıyor. Her yer yanmış yani. Sen bunu yaparsan biz senin ormanlarını niye yakmayalım? Bu yüzden böyle. Yani Kürtler ölünce insan olmuyor da Türkler ölünce mi insan oluyor. Kürdün ormanı yanınca içinde canlı yoktur Türkün ormanı yanınca mı içinde canlı var? Aslında kamuoyu oluşturmak istiyorlar. İlk süreçte de biz ormanları yaktığımızda ilan etmiştik. Kamuoyu oluşturup bizi bundan vazgeçirmek istiyorlar, vazgeçiremezsiniz.

Yani bundan vazgeçmeyeceğinizi mi söylüyorsunuz?

Tabi ki. Biz özür diliyoruz. Bu yangından sonra halkımızdan özür diliyoruz. Kürt halkının gençleri, kadınları, erkekleri, yaşlıları olarak Cizre bodrumlarında yakılan arkadaşlarımızdan özür diliyoruz. Türkiye’nin her tarafını böyle yakmadığımız için. Biz durmayacağız. Ordun var engelle o zaman. Yeni yeni bazı şeyler tartışıyorlar, söylüyorlar, ordun var engelle, polis gücün var engelle. Engelle engelleyebiliyorsan. Yani elbette sadece orman yakmadık, sadece bir yeri yakmadık, Türkiye’nin her tarafında her gün, herşeylerini yakıyoruz. Bu anlamda da yakmaya devam edeceğiz.

Soru: Belen’de ilk önce askeri alanların, fabrikaların yandığı bazı görüntüler geçti. Sonra basında genelde orman yakıldı diye bir algı yaratıldı. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Diğer hedefiniz neydi Belen’de?

9 ekimin ne anlama geldiğine bir baksınlar. Türkler bir araştırsın, bir baksınlar. Ve 9 Ekim’de ne açıklama yaptıklarına bir baksınlar. Erdoğan’ın ne açıklama yaptığına bir baksınlar. Geçen yıl Rojava’ya saldırı oldu. Kürdün evi yakıldı, insanları parça parça edildi, şehirleri yok edildi, yerle bir edildi. Cizre’yi yakanlar Nusaybin’i, Sur’u yerle bir edenlere Kürtlerin vereceği cevap budur.  Bunu söylemek lazım şimdi şöyle bir tartışma var neden orman yakılıyor? Özelde bir ormana yönelim yok ama Kürdistan’da orman yaktıklarında biz de yakarız. T.C ordusu ve orduya destek verenlerdir, AKP-MHP’ye oy verenlerdir. Yani Hatay’ın o anlamda bir geçmişi var. Öyle bir-iki ormanda canlılar var, neden yakılıyor, bununla birçok şeyin üstüne örtmeye çalışıyorlar, gizlemeye çalışıyorlar. Diğer seferde söyledik ilk ilan ettiğimizde de söyledik. Bu tür ucuz oyunlara gelmeyiz. İşte biraz kamuoyu oluşturacaklar, biraz baskı oluşturmaya çalışacaklar, ondan sonra bizi vazgeçirmeye çalışacaklar. Böyle kamuoyunu tanımıyor ve insan yerine koymuyoruz. Bir kedi yanarken bağırıp çağıranlar, Kürtler parçalandığında sesini etmiyorsa biz onları insan yerine koymayız. Bu anlamda  yakmaya devam  edeceğiz.

Soru: Ateşin Çocukları İnisiyatifi PKK’ye mi bağlıdır? PKK’nin bir yan kolu mudur ? Birçok açıklama iddia ve suçlamalar var. Direk PKK’ye bağlıdır deniliyor. Bu konudaki görüşünüz  açıklamalarınız ve duruşunuz nedir. Kimsiniz?

Eğer PKK olmasaydı Kürdistan ismi olmazdı. Dolayısıyla kim ne yaparsa yapsın PKK yaptı diyorlar. Bu anlaşılır bir husustur. Fakat biz açıkça söylüyoruz; biz PKK’nin ne sağ koluyuz ne sol koluyuz. Ne gizli örgütüyüz nede yan koluyuz. Yani öyle bir şey yok. Kendi uydurdukları, çözümsüz kaldıklarından dolayı uydurdukları bir durumdur. Peki kimiz biz? Kadınız biz, erkeğiz biz, köyünü yaktığınız insanlarız, anasını öldürdüğünüz çocuğuz, babasını cezaevinde katlettiğiniz genciz, çocuğunun kemiklerini arayan anayız, evladının nerede olduğunu bilmeyen babayız biz Kürt toplumuyuz. O yüzden Kürtler intikam alıyor. Ateşin Çocukları İnisiyatifi kimdir diye soruluyorsa Kürtlerdir. Örgüt diyorlar biz örgüt falan değiliz. Örgüt belli sayılardan oluşan bu çerçevede eğitim almış birey topluluğudur biz örgüt değiliz. İnisiyatif alan bütün Kürtler her yeri yakan bu anlamda intikam alan Kürtler bu inisiyatifin doğal üyesidirler. Yani bazen Türkler bir şey söylüyor geçen Süleyman Soylu diyordu; devlet unutursa devlet olmaz. Ahmak adam sen unutmazsın da  Kürt’ler mi unutur?  Sen o kadar bu Kürtlere zulüm ettin, işkence ettin, acı çektirdin, evini bağını bahçesini yaktın, Sakarya’da Kürt işçiler gitti ne hale koyduklarını gördük. Geçen  bir tane uzman çavuş yani Kürtlere tecavüz ediyor ne yaptılar,  bıraktılar. Kürtler seni affeder mi? Kimdir diye gerçekten merak ediyorlarsa Kürtlerdir . Ve bu şekilde  çeşitli spekülasyon haberler dolaşıyor yorumlar yapılıyor. Hepsi de birbirinden beter. Bu şekilde ne bir sorun çözülebilir ne anlaşılabilir nede önüne geçilebilinir. Ateşin Çocukları İnisiyatifini durdurmak istiyorlarsa önce anlamalılar. Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ni anlamak bilmek istiyorlarsa önce Türk ordusunun faşist Türklerin Kürdistan da yaptığı katliamı bilmeliler. Türk öğretmenlerin Kürt çocuklarını nasıl asimile ettiğini bilmeliler. Türk doktorlarının Kürt kadınlarını nasıl kısırlaştırmak istediğini önce bilmeliler. Şimdi bütün bunlar bilinmeden, konuşulmadan, anlaşılmadan yorum yapmak çok akıllıca bir değerlendirme değil. Zaten engelleyemiyorlar, anlayamıyorlar, anlamıyorlar dolayısıyla bir çözümde getiremiyorlar. Özcesi inisiyatif Kürt halkından oluşuyor. Böyle örgüt değil birileri talimat verecek birileri gidip görüşecek. Kibrit ve çakmak kimin varsa yüreğinde ülke, ulus, insanlık bilinci, Kürt ulusal bilinci, intikam ruhu intikam duygusu olan herkes doğal bir üyedir.

Peki bu noktada yani şunu mu demek istiyorsunuz. Bunları bilen, gören, anlayan Kürtlerin düşman olarak gördüklerinden intikam alması mıdır?

Elbette öyledir. Yani ben şimdi gelip senin evini yakarsam sen ne yaparsın? Muhtemelen sende benim evimi yakarsın. Bunun için birilerinin gelip sana silah vermesine gerek yok, tabanca vermesine gerek yok, para vermesine gerek yok, seninle konuşmasına gerek yok. Doğanın yasası böyledir. Birileri gelip  sana tokat atarsa sende tokat atarsın o yüzden anlamıyorlar. Hep bir örgütle bağdaşlaştırmak istiyorlar. Türkler şunu görmelidir siz Kürdistan’da ne yaptınız? Sizin çocuklarınız ne yaptı? Bunu görmedikleri için kalkıp öyle değerlendirmeler yapıyorlar ama işin gerçeği budur. Kürtler yapılanlara karşı intikam alıyor. Mesela bir günde yirmi-otuz tane yangın çıkıyor Türkiye’de. Nerde çıkıyor? Sen bu insanın köyünü bozmuşsun İstanbul’a gitmiş, Ankara’ya gitmiş, İzmir’e gitmiş, Antalya’ya gitmiş. Çocuk değil ahmakta değil. Her gün televizyonda görüyor. Aynısını tekrar ediyorsun, içinde Kürt kelimesi geçen her şeye karşı düşmansın. Buna karşı sana gereken cevabı veriyor. Bu yüzden inisiyatif Kürt halkının inisiyatif alarak yaptığı intikam hareketidir. Gerçeği böyledir.

Bu Hatay-Belen yangınından sonra da çok fazla yorum yapıldı. Ateşin Çocukları İnisiyatifi üzerine. Örneğin Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamaları oldu. Uzun süredir takip ediyoruz soruşturmalar sürdürüyoruz. Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ni takip ediyoruz vb. açıklaması vardı. Devlet Bahçeli’nin mecliste yaptığı bazı açıklamalar var. Bu açıklamaların da Ateşin Çocukları İnisiyatifini biraz itham ve tehdit ediyordu. AKP-MHP-CHP birçok siyasi partiden çok çeşitli açıklamalar oldu. Sanatçıların açıklamaları oldu. Belen yangınından sonraki bu yorumlar, ithamları nasıl değerlendiriyorsunuz? Cevabınız nedir bunlara?

Ellerinden ne geliyorsa ardıllarına koymasınlar. Biz öyle yapıyoruz. Yani elimizden ne geliyorsa ardımıza koymuyoruz. Öyle tehdit ederek lafla olmaz. Şehirlerindeyiz, her gün yakıyoruz, tutuklasınlar, öldürsünler bulsunlar. Bunlar kamuoyunu aldatmaya dönük sözlerdir. Her gün bir açıklama yapıyorlar. Ben Devlet Bahçeliye ilişkin bir şey söyleyeyim. O adamdan ne devlet olur ne bahçe olur ne gül nede diken olur. Ne olduğu belirsiz ucube bir adam. AKP ile birlikte ABD öl dese ölür kal dese kalır. Bir sözüyle onu yerin altına koyar çıkartır. Kendileri bu durumdayken utanmadan Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ni böyle suçlamaları akla aykırıdır. Biz ilk başladığımızda Özgür Özerk Kürdistan kurulana kadar kesintisiz devam edeceğiz dedik. Ve hala bu çizgideyiz şimdiye kadar farklı bir açıklamamız olmamıştır. Ama onların bir günü diğerini tutmuyor. İyi bilsinler Kürt halkında oluşturdukları intikam ve öfke ruhunu engelleyemezler.  Devlet aklı buna yetmiyor. Bir yönü engelleyemedikleri için itiraf edemiyorlar diğer yönü ise her taraf kameradır nasıl yakabiliyorlar diyorlar. Ordumuz var polisimiz var bunlar nasıl her şehirde herşey yakılabildiğini kavrayamıyorlar. Sizin polislerinizi gördük. Güya polis ordunuz askeriniz var. Ellerinde kovalarla ateşe su döküyorlar Polisin görevi yangını engellemek midir söndürmek midir. Ama engelleyemiyorlar. Buna güçleri yetmiyor.

Peki Şimdiye kadar bir çok kez Türk İçişleri bakanının, savcıların göz altı tutuklama vb. açıklamaları oldu. Sizin bildiğiniz Ateşin Çocukları İnisiyatifi’ne üye birilerinin yakalanması söz konusumudur?

25 Ağustos 2019 tarihinde inisiyatifi ilan ettiğimizden beri tek kişi yakalanmamıştır.  İnisiyatifin perspektifiyle yakma olaylarını gerçekleştiren her hangi biri yakalanmamıştır. Niye yakalanmamıştır çünkü bir koordinasyon beyni tarz ve yöntem var. Yasaklı olmayan maddelerden silah üretiyoruz. Silah derken yanıcı maddelerdir  ateştir yani. Bir çok yerde eş zamanlı yangın çıktı. Aslında devletin yüzde sekseni abartılar ve yalanlarla ayakta duruyor.  Her yere kamera koymuşsunuz ama insan yüzünü kapattığında kamera neyi görerek deşifrasyona yol açacak. Kameranın eli ayağı elbiseyi göstermesiyle deşifrasyon oluşmuyor. Parmak izide olmamalı bunun için eldiven takmak yeterlidir. Havadan karadan görünen yada görünmeyen açık yada gizli kamera yerleştirilmişse yüzünün kapalı olmasıyla herşey yapılabilinir. Bu yüzden yalan söylüyorlar.

Sanatçıların toplumun vicdanı denilen aydınlar, sanatçılar spor kulüpleri hatta belediyeler bu konu hakkında açıklamalar yaptılar. Ateşin Çocukları İnisiyatifi’nin yaklaşımı nedir.

Peki ben o insanlara soruyorum. O siyasetçiler, sosyologlar, sanatçılar bunları söyleyen her kimse söz konusu Kürtler olunca niye sesiniz çıkmıyor. Birde diyorlar masum, kimse masum değildir kusura bakmasınlar. Miran bebek yanağının ortasından bir kurşunla vurulurken masum değil miydi?  Ceylan Önkol masum değil miydi? Uğur Kaymaz masum değil miydi? Cizre’nin ortasında bir kırıntı ekmek bulabilmek için çöpten ekmek toplarken vurulan yaşlı insan masum değil miydi?  Anlamak istiyorlarsa önce Türk ordusunun Kürdistan’da neler yaptığına nasıl katliam yaptığına baksınlar. Sizin yaklaşımınız bu olduğu için siz Kürtleri insan yerine koymadığınız için böyle gördüğünüz için Kürtler sizin her şeyinizi hedefliyor. O sanatçılar bizim hedefimizde olduklarını bilsinler. Özellikle Afrin’e gidip ‘’şurası xoştur Mınbıçı dolaşta gel’’ diyen sanatçılara söylüyorum. Kürtlerin sizin nerenizi dolaşacağınızı göreceksiniz. Bu röportajı dinleyen veya okuyan tüm Kürtler o sanatçıların neyini görürlerse hedeflesinler. Nasıl hedefleyebiliyorlarsa yöntemlice hedeflesinler. Siyasetçiler midir, doktorlar mıdır, mühendisler midir, spikerler midir, basın yayın kuruluşları mıdır, bunlar hepsi hedeftir. Kürtler olarak bunları her yerde vuracağız. Biz silah kullanmıyoruz ama basit ve etkili yöntemlerle yaşamlarını cehenneme çevireceğiz. Sivil insanlarınız biz, normal gündelik yaşamda işine giderken o arada bir yer yakıyor. İşten dönerken bir kaç arabanın lastiğini bıçakla kesiyor. Hepimiz sivil insanlarız yöntemlerimizde öyledir bu nedenle de devlet bir türlü anlayamıyor çözemiyor ve engelleyemiyor. İleride nasıl yaktığımızı açıklayacağız.

Türk ordusunda asker olan Kürtlere sesleniyorum. Zerre kadar şeref ve namusunuz varsa intikam alacaksınız. Yemeklerini pisletin hangi yöntemle onları hastahanelik edebiliyorsanız edin. Sularına tükürün, yatakhanelerini yakın, cephaneliklerini patlatın. O komutanlar katildirler hepsinin elleri Kürt kanına bulaşmıştır. Onları affetmeyin  ordu sistemini dağıtmak adına elinizden ne geliyorsa yapın. Bu sizin Kürt olmanızın görevidir. Kürtler intikam alıyor başlığıyla bir çok yer yakıldı. Bu her alanda böyle devam edecektir.

Şunu mu demek istiyorsunuz Belen benzeri yangınları beklemeli mi Türkiye? Ne olabilir?

Dediğim gibi tehdit etmiyoruz Belen’deki yangın ve çok üst aşamasını yapacağız. Zaten günlük olarak her yerde yakıyoruz. Biz söz vermiş yemin etmişiz. Cizre bodrumlarında yaktığınız Kürtlerin intikamını misliyle alacağız hesabını soracağız. Bu tarihsel bir intikam sözüdür. Laf olsun söz olsun tehdit olsun diye söylemiyoruz. Aşk bodrumda yaşanır diyorlardı aşk işte Hatay’da yaşanır Sakarya’da yaşanır. Aşk Belen’de yaşanır. Bundan sonra çok daha fazlasını  yaktığımız yerlerle söyleyeceğiz. Herkes özelliklede faşist Türkler göreceklerdir. Herkes aklını başına almalı. Özgür Özerk Kürdistan kurulmayana kadar hiç bir açıklamanın ağırlığı olmayacaktır bizler açısından. Kürtler açısından da bazıları çok anlamıyor olabilir. Değerlendiriyorlar kendi açılarından biz Kürtler hep insancıl olduğumuzdan kaybettik. Onlar vurduğunda biz barış dedik. Biz artık barış demiyoruz. Hatay yangını nedeniyle HDP’yi suçlayanlar var fakat biz onların siyasi çizgilerini reddediyoruz. Niye çünkü Türkiye’de siyasetle hiç bir sorun çözülmez.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz