Kadın gücünün, kadın tarafından, kadınlarla birlikte yükseltilmesi niyetiyle 20 kadın Çanakkale Troya Kültür Rotası’nı yürüyor. Gerçeği ayırt edebilme bilgeliği ve doğru zamanda aksiyona geçebilme gücünün simgesi olan tanrıça Athena’dan ilham aldıklarını belirten kadınlar, “Doğada biz de özgürce var olmak istiyoruz”
Troya yolunu tek başına yürürken çeşitli zorluklarla karşılaşan yoga ve farkındalık eğitmeni Şaylan Yılmaz, aynı dönemde Pınar Gültekin’in kadın cinayetine kurban gitmesi üzerine tek kişilik rotasını güçlü bir haykırışa ve toplu bir harekete yönlendirmeye karar verir. Günümüz dünyasında ve özellikle ülkemizde kadına şiddet olayları artarak devam ederken, kadının yüzyıllar boyunca sindirilen, hor görülen, gereğince desteklenmeyen gücünü yeniden eline alabilmesi ve özgürce hareket edebilmesi için kadın kadına bir farkındalık yaratmak isteyen Şaylan Yılmaz, öncelikle sosyal medya hesaplarından çağrısını yapar. Bu çağrıya kadınların büyük ilgi göstermesi üzerine yürüyüş projesini daha da geliştiren Yılmaz, etkinliğin gerçekleşeceği tarihe kadar rotayı birkaç kez yürür ve organizasyonu tüm detaylarıyla planlar.
Etkinliğinin adını “Athenalar yürüyor” olarak belirleyen Şaylan Yılmaz’ın yedi gün boyunca günde 15-20 km yol yürünecek projesine 50’nin üstünde kadın başvurur. Güvenlik, ulaşım ve parkurun zorluğundan dolayı başlangıç için 20 kadınla yola çıkmaya karar verilir.
‘DOĞAYI ÖZLEMİŞİZ’
25 Eylül günü Troya Müzesi’ni gezdikten sonra yola koyulan kadınlarla yürüyüşleri sürerken konuşma fırsatı bulduk. “Doğayı ne kadar özlediğimizin ve bunu fark bile etmediğimizin şaşkınlığını yaşıyoruz” diyen kadınlar, birlikteliğin yarattığı güven hissine dikkat çekiyor. Yanlarına almayı unuttukları malzemeler olmasına rağmen bazı ufak tefek sıkıntılar yaşasalar da yola ve hayata devam ettikleri için kendilerini daha güçlü hissettiklerini dile getiriyorlar.
Elbette günde ortalama 15-20 kilometre yürüdükleri için biraz yorgunlar ve ayakları su toplamış ama bu beden yorgunluğundan da mutlu olduklarını ifade ediyorlar. Aralarında bir de Işık isimli bebek var. Onun ve annesinin ihtiyaçları nedeniyle daha çok “biz olma halini” yaşadıklarını söyleyen kadınların arasında ilk defa çadır kuranlar, hatta ikinci gün bu kısa tecrübelerini yağmur altında ve çamur içinde kamp kurmaya taşıyanlar var.
‘20 KADINI GÖREN ŞAŞIRIYOR’
Şayman Yılmaz, yolda ilerlerken insanların kalabalık bir grubu fark ettiğinde önce şaşırdığını, daha sonra bu grubun tamamının kadın olduğunu fark edince yüzlerine bir gülümseme yayıldığını aktarıyor. Onlarla sohbet ettiklerini ve herkesin elinden gelen imkânları ortaya koymak için seferber olduğunu söyleyen Yılmaz, sosyal medyadan da ilginin her geçen büyüdüğünü anlatıyor: “Bizi izleyenler rotanın bir kısmına katılmak istiyor. Ancak bunu mümkün kılamıyoruz maalesef. Çünkü yürüyüş öncesindeki bir ay boyu yaptığımız uzun toplantılar, yürüdükçe de kuvvetlenen bir grup bütünlüğü yakalamamızı sağladı. Dışarıdan bu anlamda katılımcı almak konusunda maalesef yardımcı olamıyoruz. Günlük katılımlara izin verdiğimiz taktirde, bizim farkındalık alanımızdaki dikkati içe değil de, doğadan ziyade sürekli değişen dış koşullara çekecek. Bunun olmaması için bütünlük halindeki bir grupla yürümeyi tercih ediyoruz.”
2 Ekim’de tam da dolunay günü Assos’taki Athena Tapınağı’nda yürüyüş bitecek.
Kaynak:https://www.gazeteduvar.com.tr/