Amed Barosu sabah saatlerinde DTK soruşturması gerekçesiyle düzenlenen siyasi soykırım operasyonuna tepki gösterdi.
Amed Barosu, Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) dönük yürütülen soruşturma kapsamında 32’si avukat 102 kişinin gözaltına alınmasına ilişkin basın açıklaması düzenledi. Diyarbakır Adliye Sarayı önünde yapılan açıklamaya, Amed Barosu Başkanı Cihan Aydın, baro üyesi avukatlar ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi avukatlar katıldı.
Eylemde ilk konuşmayı yapan Amed Barosu Başkanı Cihan Aydın, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün “Asıl olan adaletin yerine gelmesi, hakim ve savcılardan beklentimiz kim ne der, ne düşünür şeklinde değil, dosya ne der, anayasa ne der şeklindedir. Esasen milyonlarca dosya gündemi meşgul ediyor. Bu konuda bir değerlendirmeye tabi tutuluyor. Asıl olan bu konuda yani güncel meselelerden uzak bir şekilde hukukun ve adaletin tesisidir” sözlerini hatırlatarak, “O zaman biz de şunu sormak istiyoruz, tıpkı madencilerin sorduğu gibi. Öyle mi adalet bakanı? Kıyamet koptu ama iktidarınızla adalet bir daha gerçekleşmedi. Bir kez daha adaletsizliğe tanık olduk” diyerek, gerçekleştirilen operasyona tepki gösterdi.
Operasyon sırasında hukuksuz aramaların yapıldığını kaydeden Aydın, bugün gözaltı operasyonlarıyla uyandıklarını belirtti. Yetkililer ile bugün görüştüklerini söyleyen Aydın, görüşmede yetkililerin kendilerine DTK’de bulunan bazı belgelerde avukatların isim, soy isim ve telefon numaralarının bulunduğundan kaynaklı avukatların gözaltına alındığının aktarıldığını belirterek, “Bütün hikaye bundan ibaret” dedi.
‘BİZ BU HİKAYEYE İNANMAYACAĞIZ’
DTK’nin kurulduğu günden bugüne kadar devlet tarafından fiziki ve teknik takibe alındığının altını çizen Aydın, şunları söyledi: “DTK’de ele geçirilen birkaç kağıt parçası üzerinden 32 avukat hakkında gözaltı kararı verebiliyorsunuz ve bizim bu hikayeye inanmamızı istiyorsunuz öyle mi? İnanmayacağız. Neden inanmayacağız biliyor musunuz? Çünkü DTK’yle birlikte çalışan bir iktidar var ortada. Çünkü DTK’yi TBMM’ye anayasa çalışmalarına çağıran bir iktidar var. Çünkü Diyarbakır’da DTK’yle birlikte Kürt sorununa çözüm çalıştayı yapan bir iktidar var ve siyasi aktörleri var. Peki, onlara dair bir işlem yapmadan, onları tıpkı avukatlara yaptığını gibi sabahın köründe kapılarını çalıp evlerini didik didik arayıp gözaltına almazsanız, biz buna ikna olmayız, hiç kimseyi de ikna edemezseniz. Bu bir suç soruşturması değil, bu bir siyasi rövanştır. Diyarbakır Barosu’ndan intikam alma operasyonudur. Asla kabul etmiyor ve inanmıyoruz. Bizi hukuksuzlukların içine çekmeyin.”
Cübbeleri ve onurlarıyla hak, hukuk ve özgürlük mücadelesi sürdüklerini ve sürdürmeye devam edeceklerinin altını çizen Aydın, “Tarafı olmadığımız bir kavganın içine çekilmek isteniliyoruz. Biz bu kavganın tarafı değiliz. Biz hakkın hukukun ve özgürlüğün taraftarlarıyız. Kirli geçmişinizi Diyarbakır barosu üzerinden temize çekmeye çalışmayın. Kimse bunu kabul etmez. Kimse de buna inanmaz.
Yol yakınken bu işten vazgeçin. Çünkü bu plan artık su kaldırmıyor. Buradan bir kez daha sesleniyoruz; gözaltına alınan meslektaşlarımız serbest bırakılana kadar Diyarbakır Barosu’nun ışıkları yanmaya devam edecektir. Çünkü bu ülkede adalet hak hukuk ve özgürlük mumla aranır bir kavram haline gelmiştir. Bununda takipçisi olacağız. Bu hukuksuz operasyonlar bitene kadar meslektaşlarımızın özgür kalana kadar, bu mücadelemizi sürdüreceğiz. Buradayız. Hiçbir yere gitmiyoruz. Adalet gelene kadar buradayız” ifadesinde bulundu.
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar ise operasyonlar ile avukatları korkutamayacaklarını belirterek, “Sessiz kalırsak, toplum nefessiz kalacak. Toplum adına direniyoruz. Zulme boyun eğmeyeceğiz” tepkisini dile getirdi.
Açıklama, alkışlar eşliğinde sona erdi.