Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 71’inci yaş günü dolayısıyla konuşan Barış Anneleri, “Önderliğimizin doğumu, bizim için Kürt halkının doğumu demektir. Milyonlarca insanın Önderinin tecrit altında, işkence altında olması kabul edilemez bir durumdur. Önderliğimiz yaşı itibariyle koronavirüse karşı risk grubunda yer alıyor ve büyük bir tehlike altında. O yüzden de derhal serbest bırakılması gerekiyor” çağrısında
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan 71’inci yaş gününe girerken başta Kürt Halkı olmak üzere Ortadoğu ve dünyadaki birçok insan bugünün anlam ve önemini konuşuyor. 2004 yılından bu yana coşku, heyecan ve büyük bir sevinçle kitlesel bir şekilde kutlanan doğum günü büyük abluka ve engellemelerle karşı karşıya kaldı. Tüm engellemelere rağmen Kürt halkı Amara’ya akın ederek Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutladı. Festival havasını andıran bu kutlama biçimi 2009 yılında büyük hüsrana dönüştü. 4 Nisan 2009’da halklar, “Güneşe Yolculuk” yürüyüşü ile Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutlamak üzere çeşitli il ve ilçelerden Amara yolunu tuttu. Bu kez kutlama alanında polis bariyerleri ve engeliyle karşılaşan halk, kutlamayı gerçekleştirmede ısrarcı olunca, Amara büyük bir saldırı ve direnişe tanıklık etti. Polisin engelleme ve müdahalesiyle karşılaşan halk, kutlamayı gerçekleştireceğini ifade edince polis halka tazyikli su, biber gazı ve coplarıyla müdahalede bulunmaya başladı.
Büyük bir çatışma halini alan bu olayda Dicle üniversitesi Matematik Bölümü öğrencisi 21 yaşındaki Mahsum Karaoğlan ile üç çocuk babası 27 yaşındaki Mustafa Dağ, polislerin saldırısı sonucu yaşamını yitirdi. Mustafa ve Mahsum’un yaşamını yitirmesinin ardından, her yıl Amara’ya kitlesel bir katılım sergileyen halk, kutlamanın yanı sıra anma etkinliği de düzenliyor. Koronavirüs (COVİD-19) günlerinde, halkın sağlığı amacıyla Amara’ya kitlesel bir katılım gerçekleştirilemeyeceği söylenmiş olsa da, halk verdikleri mesaj ile o coşkuyu her yerde hissettireceğini dile getirdi. Abdullah Öcalan’ın doğuşunun başta Kürt halkı olmak üzere tüm dünyanın doğuşu anlamına geldiğini kaydeden Barış Anneleri, bu yıl virüs nedeniyle bunu kutlayamayacaklarını ancak herkesin bir şekilde bu güne layık bir kutlama yapması gerektiğini belirtti.
‘Onun doğuşu bizim doğuşumuzdur’
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın doğum günü vesilesiyle konuşan İstanbul Barış Anneleri Meclis üyesi Bedia Gökguz, Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutladığını söyledi. Abdullah Öcalan’ın doğum gününde tecrit altında olduğuna dikkat çeken Bedia şu ifadelere yer verdi: “Her şeyden önce Önderliğimizin özgürlüğüne kavuşmasını ve serbest bırakılmasını istiyorum. Özgür bir şekilde doğum gününü annelerle ve tüm halkla gönül rahatlığı içerisinde kutlayalım istiyorum. Önderliğimizin doğumu, bizim için Kürt Halkı’nın doğumu demektir. Çok anlamlı bir günü ifade ediyor bizim için. Onun doğuşu bizim doğuşumuzdur. Her şeyden önce kadınlar için özgürlüğü getirdi. Kadınlar eskiden kendini özgür bir şekilde ifade edemezken, Önderliğimiz sayesinde kendimizi ifade edebilir, konuşabilir hale geldik.”
‘Önderliğimiz de tüm siyasi tutsaklarımız da derhal serbest bırakılmalı’
Koronavirüsün tüm insanlar için büyük bir tehdit oluşturduğunu dile getiren Bedia, bu tehdit altında Abdullah Öcalan’ın cezaevinde, tecrit koşulları altında tutulduğunu vurguladı. Durumu ve özelde de sağlık durumu hakkında bir bilgiye sahip olmadıklarını söyleyen Bedia, “Önderliğimizin serbest bırakılmasını istiyoruz. Önderliğimizden haber alamadığımız için merak ve endişe içerisindeyiz. Sadece bir defa görüşülmesi yeterli değildir. Virüs sürecinde önderliğimizden sağlıklı haberler almak istiyoruz. O sadece Kürt Halkı’nın değil tüm dünyanın önderidir. O yüzden de doğum gününü tüm dünya halkları adına kutluyoruz. Virüs sürecinde dahi Amara’nın abluka altına alınması bizlerden ne kadar çok korkulduğunun göstergesidir. Biz kutlamamızı Amara’da kitlesel yapmayacağız ama evlerimizde bu kutlamayı gerçekleştireceğiz. Teknoloji artık çok gelişkin ve insanlar kendini her yere ulaştırabiliyor, sesini her yere duyurabiliyor” diye vurguladı.
‘Milyonlarca insanın Önderi, halkı arasında doğum gününü kutlamalı’
İstanbul Barış Anneleri Meclisi üyesi Hikmiye Önel de Abdullah Öcalan’ın 71’inci yaş gününe ilişkin yaptığı değerlendirmede, milyonlarca insanın Abdullah Öcalan’ın doğum gününü kutladığını dile getirdi. “Milyonlarca insanın önderinin tecrit altında, işkence altında olması kabul edilemez bir durumdur” diye vurgulayan Hikmiye, onun da halkı arasında yer alması gerektiğini ifade etti. Abdullah Öcalan’ın, koronavirüsün en çok etkilediği yaş grubu arasında yer aldığına dikkat çeken Hikmiye, bu durumdan endişe duyduklarını kaydetti. Abdullah Öcalan’ın hala esaret altında bulunmasının kabul edilemez olduğunu kaydeden Hikmiye, Abdullah Öcalan’ın bulunduğu tecrit koşulları dolayısıyla kimseyle görüştürülmediğine dikkat çekti. Hikmiye, Abdullah Öcalan’ın doğum gününü, onunla özgür bir şekilde, gönül rahatlığıyla kutlamak istediklerini kaydederek, bu yıl Amara’da olmasa da kutlamayı gerçekleştireceklerinin altını çizdi.
‘Önderliğimizin sağlığı için ne gerekiyorsa yapılmalıdır’
Bir diğer Barış Annesi Rawşan Döner ise, Abdullah Öcalan’ın doğum gününe ilişkin şu sözlere yer verdi: “Sayın Öcalan’ın doğumu sadece onun için değil, tüm Kürt halkı ve özellikle de anneler için yeni bir doğumu ifade eden bir gündür. 1999’da Önderliğimizin uluslararası komplo sonucu tecrit altına alınmasıyla birlikte, tüm Kürt halkı ve özellikle de kadınlar tecrit altına alındı. Doğum gününü kutluyor ve üzerindeki tecridi kınıyoruz. Önderliğimiz üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını ve önderliğimizin özgürlüğüne kavuşmasını talep ediyoruz. Her yıl 4 Nisan’da binlerce insan Önderliğin doğum gününü kutlamak için köyüne, Amara’ya gidiyordu. Bu yıl virüs nedeniyle kitlesel bir kutlama gerçekleştiremeyeceğimizi açıklamamıza rağmen devlet köyü ablukaya almış. Virüsten bu kadar korkmayan devlet önderliğimizin doğum gününden korkuyor. Önderliğimiz yaşı itibariyle koronavirüse karşı risk grubunda yer alıyor ve büyük bir tehlike altında. O yüzden de derhal serbest bırakılması gerekiyor. Tüm dünyaya ve Adalet Bakanlığı’na çağrımızdır, önderliğimiz ve tüm siyasi tutsakların derhal serbest bırakılmasını istiyoruz.”