Barzanilerin-KDP’nin ihaneti var, kardeş kavgası yok

0
336

Kemal SÖBE

Hiçbir ulusal mücadelede, ezilen ulus kendi kimlik kavgasında kendi kimlik kavgasının aleyhine hareket etmez. Bu halk eğerki Kürt halkı gibi, yok olmayla var olma arasındaysa, bu daha çok geçerlilik kazanıyor. Kür halkı yok olma tehlikesini tam olarak ortadan kaldırabilmiş değil. Büyük bir mücadeleyle son kırk yıldır inkar sistemine büyük darbeler vurdu, inkarda büyük kırılmalar, yarılmalar oldu. İnkar, Kürtlerin ruhunda yok oldu. Kürtler bütün Kürdistan’da ulusal bilinç ve örgütlülük kazandılar. Bu durum, inkar rejiminin bütün Kürdistan’a saldırmasına, bütün Kürt halkına saldırmasına yol açtı. Son yıllarda inkar rejimi artık sadece PKK’yle savaşmıyor, bütün Kürtlerle savaşıyor. Son yüz yılda inkar rejimi, sürekli çeşitli ihanetçi kesim ve kişilere dayanarak inkarı sürdürdü, katliamlar yaptı.


Kürtlerin geçmişte hem örgütsüz, önderliksiz olmaları, hemde kimliğine, makam-mevki ve para karşılığında ihanet edenlerin bolluğu, inkar rejimine, Kürtleri inkar etme, katletme fırsatı verdi. PKK’nin bir güneş gibi, Kürt halkının üstünde doğması, hem inkara hem de inkarla el ele veren hain kişi ve çevrelere korku saldı. PKK’nin gelişip güçlenmesi, bir halk hareketine dönüşmesi, halkların kardeşliğini ve demokratik Ortadoğu Halklar Konfederalizmini çizgisel olarak geliştirmesi, global emperyalizminde bölge üzerindeki hesap ve planlarını bozdu, işlemez hale getirdi, getiriyor. Kürt inkarının en derin bir şekilde olduğu ülke Türkiye’dir. Günümüzde artık inkar rejimi hem içte hem de dışta büyük bir tıkanma yaşıyor.

Ekonomi batma noktasına gelmiş, yoksulluk, işsizlik, pahalılık toplumu kasıp kavuruyor, yolsuzluklar, en üst seviyede devlet içinde yapılan hırsızlıklar, devleti mafya-çete aygıtı haline getirmiştir. Yüz yıllık Kürt inkarı, Türkiye’yi hem bölgede hem de dünyada işe yaramaz bir çete-mafya ülkesi haline getirmiştir. Bütün bunlar, Kürtlerin inkar edilmelerinin getirdiği siyasal sonuçlardır. Kürtler dört parça Kürdistan’da ulusal  birlik diyorlar. Son yüz yılda ilk defa büyük kazanmanın büyük imkanları oluşmuş durumda. İnkar rejimi son zamanlarını yaşıyor. ABD ve AB elini çekse, inkar rejimi üç gün bile yaşayamaz. Emperyalist güçler, inkar rejimine, Türkiye’yi ileri karakol olma noktasında kullanmak amacıyla destek verdi. Hala destek veriyor. İnkar rejimi, ekonomik ve siyasi ilişkiler karşılığında destek alıyor.


Kürtler içinde de, KDP ve Barzaniler, inkar rejimiyle el ele veriyorlar. 30 yıl öncesine kadar, Türkiye’ye gitmeye korkan, hatta deyim yerindeyse, adam yerine bile konmayan Barzaniler, PKK’nin sayesinde, adam yerine konuyorlar. İnkar rejiminin desteklediği Daiş çeteleri Güney Kürdistan’da bazı bölgelere saldırdığında KDP, bir mermi bile atmadan geri çekildiler, kaçtılar, PKK, saldırıya uğrayan bölgeleri, Daiş çetelerinin elinden kurtardı. 1945-1950 arası, Rojhılat’ta kurulan Mahabad Cumhuriyeti kurulduğunda, Mustafa Barzani, Genel Kurmay Başkanıydı. İran, Mahabad’a saldırdığında, Mustafa Barzani, 10.000 silahlı askerini alıp geri çekiliyor, kaçıyor, tek mermi bile atmadan. İran, hiç zorlanmadan Mahabad’a girip, katliam yapıyor, siyasi liderleri idam ediyor.

Eğer Mustafa Barzani, 10.000 kişilik askeri güçle direnseydi, İran, Mahabad’a giremezdi, girse de başarılı olamazdı. KDP tarihine bakıldığında, hep kaçmışlar, hiç direnme yok. Kardeşine kolayca kurşun sıkanların, kendi halkı için yapacağı, yapabileceği bir şeyleri olmaz, olamaz. Yani son zamanlarda, gerilla alanlarına sızmalar, inkar rejimine çeşitli destekler vermeler, Kürtlerin yapabileceği şeyler olamaz, olsa olsa hainlerin yapacağı şeyler olur. O açıdan, PKK ile KDP arasında olası bir çatışma kardeş kavgası olmaz. Olsa olsa PKK’nin hainlerle mücadelesi olur. İhanete karşı mücadele olur. Çünkü Kürtler arasında bir savaş yok ki adına kardeş kavgası diyelim. Açıkça bir ihanet söz konusudur. Özellikle de Barzanilerin ihaneti söz konusudur. KDP için bazı yurtseverleri çıkarırsak, geriye Barzaniler kalıyor.


KDP’de ağırlıkla Barzanilerden oluşuyor, gerisi maaşlı memur ve askerlerdir. KDP’nin hepsi ihanetçilerden oluşuyor demiyoruz ama Barzani ağırlıklı ihanet çizgisi KDP’nin siyasi çizgisini belirliyor. Global sermayenin Kürtler içindeki ayağını Barzaniler-KDP oluşturuyor. KDP-Barzaniler, ihanette ısrar ettikçe daha çok batarlar. Hatta KDP’de bölünmeler bile olabilir. KDP-Barzaniler, bu saatten sonra ulusal bir çizgiye gelmezler. Tarihi ve geçmişi, ihanetlerle dolu bir aile-aşiret örgütünden, ulusal dava için mücadele etmesini beklemek doğru olmaz. Çünkü KDP-Barzaniler, ihanetin zirvesini yaşıyorlar. Kürt halkı bu ihaneti affetmeyecektir. KDP-Barzaniler eğer böyle devam etmede ısrar ederlerse, Savaşın ve dönemin yakıcılığı, KDP’yi bitirir.


KDP değil Kürdistani bir parti olmayı başarması, KDP Güney’in partisi olmayı bile başaramadı. Güney’deki halkımız, KDP’nin ulusal bir parti olmadığını, emperyalizmin Kürtler içindeki zehri olduğunu anlamalı ve gereken tavrı almalılar. Bazı Pêşmerge komutanların ve bazı siyasilerin, kardeşlerimize kurşun sıkmayacağız demeleri olumlu bir yaklaşımdır. Güney’deki bütün Kürt parti ve kurumlardan böyle tavır almalarını bekliyoruz. Bir ulusun geleceği, bir ailenin ekonomik çıkarlarına heba edilemez. Bir halkın kendisi olmuş gerillaya, saldırı yapmak Kürt halkına saldırıdır. KDP-Barzaniler, Kürt halkına düşmanlık yapıyorlar. Hiçbir namuslu-onurlu Kürt örgütü, Kürt halkına saldırı olarak değerlendirilecek böyle ihanetler içine girmez, giremez…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz