DAİŞ çeteleri Musul’u işgal ettiği zaman, tarihi eserleri ve değerli şeyleri ele geçirmek için tünel kazmışlardı. Bu tünellere ‘hazine tünelleri’ deniliyordu. Heidelbreg Üniversitesi’nden Alman arkeologların yaptığı araştırmada Asur İmparatorluğu’na ait eski bir saray bulduklarını açıkladı. Bu saraya da insanlar ulaşmaya başardılar, yalnız DAİŞ çeteleri üstündeki alanı elinde tuttuğu için bu tüneller patlatılarak imha edilmiş.
Bir tepenin altında yapılmış tünellerin içinde Nebi Yunus’un kabul edilen bir mezar ve yıkılan caminin altında Asur İmparatorluğunun askeri bir sarayı bulundu. Kompleksin içinde bir ibadethane de bulunmakta. Bu saray milattan önce 5 ya da 6. yüzyıldan kalma. Asurluların başkentinin sembolü ‘kanatlı öküz’ de kabartma olarak bulundu; Asur mitolojisinde kale ve şehirlerin kapıcısı olarak biliniyor.
DAİŞ çeteleri 12. yüzyıldan kalma harikulade camiyi yıkarak altında yüzlerce metre tünel kazdılar. Onların amacı hazineleri, tarihi eserleri bulup satmaktı. Ayrıca o tünellerde Alman arkeologlar tarafından keşfedilen 55 metre uzunluğunda olan bir taht odası da var. O da askeri saraya bağlıydı.
DAİŞ barbarlık hükmünü petrol satışlarında (günde yaklaşık bir milyon 645 bin dolar), insan kaçırma ( yıllık pay en az 20 milyon dolar), insan kaçakçılığı, eski eserleri yağmalama ve satma ile finanse ediyordu. Bu yüzden DAİŞ çeteleri için 12. yüzyıldan kalma bir camiyi yıkıp patlatmak mühim değildi.
