DBP: Kürt dilini yaşatarak, Kürt tarihini gelecek nesillere taşıyabilir ve ulusal birliği sağlayabiliriz

0
585

DBP, Kürtçeye yönelik asimilasyon politikalarına dikkati çekerek, “Kürt dilini yaşatarak, Kürt tarihini gelecek nesillere taşıyabilir ve ulusal birliği sağlayabiliriz” açıklaması yaptı.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaptı. Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nün (UNESCO) dünyada dilsel farkındalık yaratmak ve çok dilliliği teşvik etmek amacıyla 1999 yılında 21 Şubat Dünya Anadil Günü’nü ilan ettiği hatırlatılan açıklamada, Anadil Günü’nü önceki yıllarda olduğu gibi yine asimilasyon kıskancında karşılandığı kaydedildi.

BİLİNÇLİ BASKI

Dünya genelinde 2 bin 500, Anadolu ve Mezopotamya’da 18 dilin yok olmayla karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “UNESCO’nun ‘Tehlike Altındaki Diller Atlası’nda bir lehçesi yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Kürtçe de bu asimilasyon kıskacı içerisinde yerine almaktadır. Bu topraklarda Milyonlarca kişinin konuştuğu Kürtçe teknolojinin gelişmesi, eğitim dili olarak kabul edilmeyişi, egemen devletlerin bilinçli baskı ve asimilasyon politikaları ile yok edilmek istenmektedir” denildi.

KÜRTLER VE DİLLERİ

Cumhuriyetin kuruluşuyla Türkçe dışında diğer dillerin yasaklandığı, diğer dil ve kültürlerin hain ilan edildiği belirtilen açıklamada, “Ulus devlet modelini oturtmak isteyen Cumhuriyetin ilk dönemindeki İttihat Terakki anlayışı, Güneş Dil Teorisi ile bu toprakları halklar, diller ve kültürler mezarlığına dönüştürmek istemişlerdir. Bu dönemde birçok dil kullanılmayarak yok olmuştur. Özellikle Kürt illerinde Kürtçe konuşmaya para cezaları vb. uygulamalar ile dil kırım politikası uygulanmıştır. Tüm bu baskı ve asimilasyon politikalarına karşı birçok halk ve dil yok olurken, Kürt halkı ve dili direnerek günümüze gelebilmiştir” ifadeleri kullanıldı.

‘KÜRTÇEYİ KULLANMALI’

Bir dilin kaybolmamasında en büyük sorumluluğun halka düştüğü vurgulanan açıklamada, “Halk kendi dilini evde, okulda, pazarda, devlet dairelerinde vb. yani yaşamın tüm alanlarında kullanırsa dil kendini yenileyip geliştirir. Bundan dolayı bizler Kürtçeyi yaşamımızın tüm anlarında kullanmalıyız. Dil ile ilgili çalışmalar yapan kurumlara destek verilmeli, Kürtçenin eğitim dili olması için mücadele vermeliyiz. Sağlık alanından, eğitim alanına, sosyal alandan, politik alanlara kadar tüm çalışmalarımızı anadilimiz ile yürütmeliyiz. Ulusal birlik çalışmalarını hızlandırdığımız böylesi bir süreçte, ulusal birliğin temel taşlarından olan anadilimize de sahip çıkarak ulusal birliğimizi sağlamalıyız” diye belirtildi.

‘ULUSAL BİRLİĞİ SAĞLAYABİLİRİZ’

“Türkiye Cumhuriyet’inde sağlık ve eğitim hizmetleri başta İngilizce ve Arapça olmak üzere birçok dilde verilirken, milyonlarca kişinin konuştuğu Kürtçeye ise yer verilmemektedir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Kürtçe başta Meclis olmak üzere devletin resmi kurumlarında bilinmeyen bir dil olarak görülmektedir. Kürtçe dili üzerine baskılar her geçen gün artmaktadır. Bizlerde tüm bunlardan yola çıkarak, halk olarak Kürtçenin eğitim dili ve yaşam dili olması için tüm zorlukları göğüsleyerek, mücadele etmeliyiz. Bu mücadele ile Kürt halkına karşı uygulanmak istenilen tecride karşı dur diyebiliriz. Kürt dilini yaşatarak, Kürt tarihini gelecek nesillere taşıyabilir ve ulusal birliği sağlayabiliriz. Bu bilinç ve birikimle 21 Şubat Dünya Dil Günü’nü yasakçı uygulamalara karşı mücadele günü olarak görüyor ve kutluyoruz. Tüm halkları anadillerine sahip çıkmaya, egemenlere ise halkların dillerine karşı saygılı olmaya çağırıyoruz.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz