- Kürt deneyimi önemli. Ne kadar küçük ve yerel görünse de aslında gerçekte başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdiği için çok büyüktür. Öcalan’ı özgürleştirme mücadelesi sadece kurbanı olduğu adaletsizlik için değil tüm dünyayı değiştirmek için de önemlidir.
RAMON MANTOVANI*
Başkan Abdullah Öcalan, Kürt halkının lideridir!
“Lider” kelimesinin sürekli istismar edildiği bu dönemde, bu şekilde tanımlanmayı hak eden biri varsa, o da kesinlikle Abdullah Öcalan’dır.
Tutukluluk durumu, Türk hükümetinin ve suç ortaklarının düşündüğünün aksine mücadeleyi durdurmadı.
Maruz kaldığı insanlık dışı tecrit, işkence durumu, tüm devrimci hareketler ve dünyadaki tüm ezilen halklar için giderek daha önemli bir referans noktası haline gelen özgün bir devrimci teoriyi düşünmesini ve geliştirmesini engelleyemedi.
Kürt halkı, uzun yıllardır fiziksel ve kültürel soykırıma karşı hayatta kalabilmek için silah almak zorunda kaldı ancak ne savaş ne de baskı onu militarist mantık yoluna sürüklemedi. Kürtlerin uğradığı zulmün derin tarihsel, kültürel ve siyasi nedenlerini araştırabilen Öcalan sayesinde savaş ateşinin içinde Kürt hareketi, açık, diyalog kuran, demokratik ve barışçıl kimlik anlayışına ulaştı. Bu, Türk şoven milliyetçiliğinin yansıttığı bir etnik milliyetçilik de değildi.
Sömürgeci boyunduruğundan kurtulma mücadelesinde pek çok deneyimi olan hareketler, toplumsal ilişkileri dönüştürmede, ataerkillikle mücadele etmede, kendi sınırları ve çelişkileriyle yüzleşme mücadelesinde başarısız oldular. Öcalan’ın düşüncesinin büyüklüğü ve önemi ise çelişkiler ve hedefler arasındaki kötü niyetli hiyerarşi fikrinden vazgeçerek, savaşın zorunlu ihtiyaçlarından dolayı “ikincil” olarak kabul edilenleri feda etmeden, aynı anda birden fazla özgürlüğü teşvik etme yeteneğinden ibarettir.
Diğerlerinin yanı sıra, Kürt deneyiminin tüm dünyaya örnek olduğu üç temel konu vardır:
* Öcalan’ın cezaevinde geliştirdiği analizler, düşünceler ve önerilerle ortaya çıkan toplumsal, siyasi ve askeri bir modelin savaşın ortasında bile uygulanmasının mümkün olduğu, Rojava deneyiminde açıkça görülmektedir. Demokratik Konfederalizm, savaş zamanlarındaki klasik ulus devlet anlayışının, merkezi ve hiyerarşik güç anlayışının, ordunun üstün rolü anlayışının ötesine geçer. Demokrasi, tüm toplumsal ve politik organizasyonların merkezidir. Yetki, hem etnik hem de dini açıdan çoğulcu topluluklarda, tabandan başlayarak dağıtılır ve mevcut ulus devletlerin katı ve bölücü sınırlarının ötesinde topluluklar ve yetkiler inşa ederek genişleyebilen bir projedir.
* Ataerkil baskıdan bağımsızlık, özgürleşmenin en radikal biçimde yaşamsallaştırılmasıdır. Çünkü kadın siyaseti ve kültürü yaşamın her alanını etkilemektedir ve genel mücadeleden ayrılamaz bir sosyal dönüşüm motorudur. Ortadoğu gibi savaşların, teokratik ve otoriter rejimlerin kadınları en fazla ezdiği bir ortamda feminizmin en gelişmiş deneyimlerinden birinin yaşam bulması, olağanüstü bir durum. Bu, kadın özgürlüğü olmadan hiçbir devrimin mümkün olamayacağının somut göstergesidir.
* Bugün barış, devrimci bir hedeftir. Eğer savaş zamanlarında basit bir silahlı çatışmanın son bulması durumu ile karıştırılırsa hiçbir barış oluşturulmaz. Kürt Özgürlük Hareketi, savaşın en zor anlarında bile, her zaman çatışmayı müzakere yoluyla çözmeyi önerdi. Savaş, halklar arasında ortak yaşam ve işbirliği projesi olmadan, karşılıklı birbirini tanıma olmadan son bulamaz.
Bu sorunların üçü de kapitalist küreselleşme çağında belirleyicidir. Bu dönem, 40 yıldır sadece çatışma ve öz savunmayı tanıyan işçi hareketi için iğrenç bir dönemdir.
İğrençtir, çünkü piyasa diktatörlüğü ve finansallaşmış kapitalizm, halk egemenliği olarak anlaşılan politik demokrasi fikrini de yok eder ve onu içi boş bir söze dönüştürür.
İğrençtir, çünkü dizginlenemeyen bir bireycilik üretir ve yoksullar arasındaki savaşları, ırkçılığı ve her türlü ayrımcılığı körükler. Bu yüzden Kürt deneyimi önemli. Ne kadar küçük ve yerel görünse de aslında gerçekten başka bir dünyanın mümkün olduğunu gösterdiği için çok büyüktür.
Öcalan’ı özgürleştirme mücadelesi sadece kurbanı olduğu adaletsizlik için değil tüm dünyayı değiştirmek için önemlidir.
* Ramon Mantovani, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı Rusya’dan İtalya’ya getiren dönemde Komünist Yeniden Kuruluş Partisi (PRC) milletvekili olarak İtalya Parlamentosu’nda bulunuyordu.