Demokratik Kürt ulusal birliği, işbirlikçilik ve ihanete karşı tutum almakla gerçekleşebilir

0
931

DIJWAR SASON

Üçüncü dünya savaşının yaşandığı coğrafyanın merkezinde bulunan Kürtler için tarihi gelişmeler yaşanmaktadır. Kürt Özgürlük Hareketi işgalci Türk devletine karşı her alanda amansız bir savaş yürütmektedir.

Birinci dünya savaşı sonrası Kürtler için kurgulanan imha ve inkâr siyaseti boşa çıkarılmış ve statü kazanma aşamasına gelinmiştir. Tüm saldırı ve komplolara rağmen Kürt Özgürlük Hareketinin hem bölgesel hem de evrensel düzeyde yükselişi engellenememiştir. Kürt Özgürlük çizgisi Rojava Kürdistan’ı ve Kuzey-Doğu Suriye’de Demokratik Ulus modeliyle alternatif modernite sistemini inşa etmektedir.  Sömürgeci Türk devleti kendisini bitirme pahasına tüm imkanlarını seferber ederek bu süreci durdurmaya odaklanmıştır. Geniş bir coğrafyada savaş politikaları yürüten sömürgeci Türk devleti tarihinin en zayıf dönemini yaşamaktadır. 15 Temmuz 2016 Askeri Darbe girişimini sonrası tüm devlet yetkilerini elinde toplayan Erdoğan kliği zayıflığını örtmek ve çöküş sürecini uzatabilmek için tüm özel savaş yöntemlerini kullanarak faşist saldırıları zirveye çıkartmıştır. Kürdistan’da soykırımcı uygulamalar Türkiye’de faşist terör yoğun bir şekilde devam ettirilmektedir. 3. Dünya savaşı Kürtler için riskler kadar özgürleşme ve sömürge statüsünü aşma bakımından tarihi fırsatları açığa çıkartmıştır. Ancak işbirlikçi ilkel milliyetçi KDP çizgisi bu önemli süreçte çok tehlikeli bir rol oynayarak Kürt Ulusal Birliğini engellemekte, ortaya çıkan tarihi fırsatları sabote etmekte ve Kürtlerin statüye kavuşmasının önünde en büyük engeli teşkil etmektedir. Açıktan soykırım politikalarına ve Kürdistanı’ın işgalinde Türk devletine ortaklık yapmaktadır. KDP ihanetin her türlüsünü açıktan yapar hale gelmiştir. KDP çizgisi Kürtler için 21. Yüzyılda büyük kaybettirecek derecede tehlikeli bir noktaya ulaşmıştır.

KDP Gerçeğini Doğru Tanımlamak

KDP işbirlikçi feodal ilkel milliyetçi çizgiyi temsil etmektedir.KDP’nin temsil ettiği ilkel milliyetçiliğin bu denli etkili olmasının birkaç nedeni vardır. Birincisi; Genelde olduğu gibi kapitalist sömürgeci sistemin gelişimi Kürdistan’da da siyasal hareketlerin çıkışına ve farklı arayışları ortaya çıkarttı. Fakat Kürtlerde klasik anlamda ulusal kurtuluş sürecine öncülük yapabilecek bir burjuvazisi sınıfı gelişmedi. Çağdaş anlamda bir sınıfın olmayışı güçlü demokratik sol anlamda da bir çıkışın gelişmesine imkân vermemiştir. İkinci dünya savaşı sonrasında Sol adına çıkan bazı hareketler ise marjinal kalarak reformizmi aşmadığından ya sisteme dahil olmuş ya da ilkel milliyetçilikle bütünleşmişlerdir.  Kürdistan’da Gelişen sınıflaşma daha çok işbirlikçi komprador burjuva şeklinde olmuştur. Klasik burjuva sınıf temelinin zayıflığı feodal beylik ve aşiret yapısının güçlü olmasını sağlamış ve ilkel milliyetçi çizginin açığa çıkmasına yol açmıştır. Paradigmatik açıdan demokratik ve modern ulus anlayışından uzak, daha çok geleneksel, aileci, dar çıkarlara endeksli yerel-bölgeci Kürtlük yapısına dayanılmıştır. Burjuva anlamında da olsa ideolojik bir temel söz konusu olmamıştır. İlkel milliyetçi özelliklerle çağdaş̧ bir program ve örgütlenmenin sağlanması beklenemezdi. Temsil edilen Kürtlük geleneksel, bölgeci, aşiret ve dini bağları aşamamıştır. Hâkim olan zihniyetle modern bir örgütlenme olamayacağı gibi, bağlı oldukları siyasi hedeflerini de gerçekçi belirleyememişlerdir. Dayandıkları Kürtçülük ilkel milliyetçi sınırları aşmamış, ulusal ve siyasal bir karaktere bürünememiştir. Dolayısıyla her an kullanılmaya ve ihanet edilmeye müsait bir özellik şekillenmiştir. 19. ve 20. yüzyılda çok sayıdaki Kürt isyan hareketinin karakteri bu temelde olmuştur. Sonuçları itibariyle de belirtmek gerekir ki, Kürt ulusuna en büyük darbeyi de bu hareketler vurmuşlardır. Objektif koşulları değerlendirmeden yoksun, siyasi hedefleri gerçekçi belirleyemeyen, dost-düşman ayrımını isabetli yapamayan, ittifakları doğru tespit edemeyen, mücadele strateji, taktik ve araçlarını somut koşullara göre geliştiremeyen ilkel milliyetçi ve feodal önderlikler büyük kayıplara yol açtılar. Feodal ilkel milliyetçi çizgide gelişen isyanlar başarısızlıkla sonuçlanınca iktidar alanlarını kaybeden ilkel milliyetçi önderliklerde kırılmalar yaşanmış ve tek kaygıları her türlü işbirlikçilik, inkâr ve ihanet karşılığında dar aile veya aşiret varlıklarını koruma olmuştur.  Daha da kötüsü hâkim sömürgeci güçlerin temel dayanakları konumunda olan hanedan veya aileleri durumuna gelmiş ve Kürt halkının sömürge toplumu konumunda tutulmasının geleneği ve temel aracı haline dönüşmüşlerdir. Barzani ailesinin hâkim olduğu KDP siyasi çizgi tamda böylesi bir görevi yerine getirmektedir.

İkincisi; Kürdistan’da ilkel milliyetçi çizgisinin güçlü olmasının en önemli nedenlerinden biride küresel Kapitalist modernite güçlerinin KDP çizgisini Kürdistan’da hâkim kılma planlarıdır. Kürdistan toplumunu denetimde tutmayı, devrimci hareketlerin çıkışını engellemek, çıkanları da tasfiye etmek, Kürt sorununun bölge devletlerine karşı kullanmak, yedek bir güç olarak İsrail’in güvenliğini sağlamak, bölgede enerji kaynaklarını kontrol altına almak amacıyla ilkel milliyetçi çizgi desteklenmiş, güçlendirilmiş ve ulus-devlet düzeyine getirilmiştir. İlkel milliyetçi çizgiyle kurulmuş bir ulus-devlet ile Kürt ulusunun kapitalist modernite sistemine eklemlenmesi hedeflenmiştir. PKK’nin Demokratik Ulus modeli buna alternatif olarak gelişmiştir.  Küresel ve bölgesel egemen güçlerin ittifak halinde NATO çatısı altında PKK’yi düşman ilan edip ona karşı imha savaşı yürütmelerinin esas nedeni Kürt özgülünde geliştirdiği, Ortadoğu ve evrensel düzeye alternatif hale gelen Demokratik Modernite çözümüdür.  

1945’lerden sonra öne çıkan KDP’ler kendilerini çağdaş̧ partiler olarak tanımlanmaya çalışsa da bileşimleri feodal ilkel milliyetçi ve küçük-burjuva sınıfından oluşmaktaydı. Modern partilerin çok gerisindeydiler. Burjuva sınıf temelleri zayıftı, aydınları çok azdı ve aydınlanmayı yaşamamışlardı. Modern milliyetçi parti olmanın çok gerisindeydiler. Sınıf karakteri ve ulusal anlayışları buna uygun değildi. Önce Sovyet bloğuna dayanarak statü kazanmak istediler. Fakat sınıf yapıları gereği emperyal güç İngiltere ve ABD’nin sistemlerine adapte oldular. İkinci bir İsrail tarzında bir oluşuma evirildiler. Kapitalist modernite sisteminin Ortadoğu’daki taze hegemon gücü olan Israil’in denetimine girdiler.

19. ve 20. yüzyılda beylik, şeyhlik ve ilkel milliyetçi önderliklerin öncülük ettiği isyanların ağır yenilgisi Kürtlerde derin bir sessizlik yaratmış, umutsuz ve karamsar bir döneme girilmiştir. Feodal beylik, şeyhlik ve ilkel milliyetçi önderlikler Birinci ve ikinci Dünya savaşında ortaya çıkan fırsatları değerlendirememiş ve Kürtler açısından ağır bir yenilgi psikolojisin hâkim hale gelmesine neden olmuştur. İsyanlar bastırılmış ve bir umut olarak çıkan Mahabat Kürt Cumhuriyeti tasfiye edilmişti. Mahabat Kürt Cumhuriyetinin yıkılışında yine Mustafa Barzani Önderliğindeki KDP ihanetinin büyük payı vardır. KDP’nin etkili olduğu 1945 ile 1975 arası süreçte de benzer yenilgiler yaşanacaktır. Irak’ta yapılan geniş otonom fırsatları boşa çıkmış ve 1975 Cezayir anlaşmasıyla büyük bir yenilgi yaşanmıştır. İsyan öncesi sömürgeci güçlerle sıkı ilişkide olup ve çoğu onun hizmetinde memuru-askeri durumunda olan feodal ilkel milliyetçi önderlikler yenilgiyi yaşayınca kurtuluşu ailece daha fazla işgalci devletlere sığınmakta ve onlara hizmet etmekte bulmuştur. PKK’nin çıkışına kadar bu durum böyle sürmüştür. PKK’nin dört parça Kürdistan’da etkili olması ve çağdaş yurtsever aydınlanmanın gelişmesiyle kapitalist modernite ve başta Türk devleti olmak üzere bölge sömürgeci güçleri tehlike olarak gördükleri PKK’ye karşı yeniden işbirlikçi KDP çizgisini öne çıkararak Kürdistanı’ı elde tutmayı amaçlamışlardır.

Üçüncüsü; PKK’ye kadar ilkel milliyetçi çizginin etkili olmasının sebebi başarılı bir demokratik Kürt ulusal hareketinin gelişmeyişi, çıkış yapmak isteyen hareketlerin veya önderliklerinde komplolarla tasfiye edilmeleridir. Çıkış yapmak isteyen hareketlerin ve yurtsever demokratik önderliklerin komplolarla tasfiye edilmesinde KDP yine başrol oynamıştır. İşbirlikçi ilkel milliyetçi çizgi ilk defa PKK karşısında yenilmiştir. PKK mücadelesiyle birlikte etkisini kaybeden ve iktidar alanı daralan işbirlikçi ilkel milliyetçi çizgi kendini sömürgeci efendilerine daha fazla yakınlaştırarak iktidar alanını muhafaza etmeye çalışmıştır. PKK’ye karşı işgal güçleriyle ittifak halinde her türlü gizli ve açık işbirlikçi politikaları yürütmüştür. PKK’nin tasfiyesi için her şeyi yapmıştır. Bu tutmayınca siyasi ve askeri alanda sömürgeci güçlerle PKK’ye karşı bilinen hain ve saldırgan tutumlara girmiştir. PKK Önderliğine karşı geliştirilen, yıldönümüne girdiğimiz 9 Ekim’le başlayıp ve Önderliğin esaretine neden olan 15 Şubat uluslararası komplosunda da KDP ve işbirlikçi ilkel milliyetçi aktif rol oynamıştır. Hatta bu komplonun gerçekleşmesinde belirleyici bir yere sahiptir. Önderliğin tecrit altında tutulduğu “İmralı işkence sistemi” KDP-YNK ve temsil ettikleri işbirlikçi ilkel milliyetçi çizginin eseridir.

Devam Edecek: KDP “Sessiz” değil Aktiftir Ne Yaptığını İyi Bilmektedir ve Düşman Saflarında Yerini Almıştır

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz