Demokratik ulus çözümü ve konfederal yöntemler

0
348

ROZA ERZURUM

Savaşın eksilmediği alanlarda ulus devlet esas alındıkça savaş kaçınılmaz olur. Devlet veya devletçiklerle sorun çözülmek istenmektedir. Zaten yeterince yük teşkil eden iktidar ve devlet elitlerine yenilerine eklemek daha fazla toplumsal sorun ve çatışmalı savaş demektir. Kürdistan devrimi demokratik ulus çözümünü konfederal yönetimler ve demokratik otoritenin tesis edilmesiyle kurumsallaştırırsa bu model Ortadoğu’nun binlerce yıllık iktidar kördüğümlerini ve devletçilik hastalıklarını çözmede köklü dönüşümlere yol açabilir. Çünkü Ortadoğu kültürlerinin ihtiyaç duyduğu şey demokratik otoritedir. Bunun dışında güç denemesine ve devlet erkine dayanan her çözüm hamlesi şimdiye kadar denenen tüm örneklerde gözlemlendiği gibi ağırlaşan sorunlarıyla toplumsal yaşamı intihara sürükler. Batılı hegemonya kendini Ortadoğu’da kurumlaştırma gücünü göstermemekle birlikte. En azından minimaliz ulus devletlerle bölgeyi sistemine bağlamayı zamanında başarsa da gelinen aşamada yöntemin iflasıdır. Kürdistan devrimin demokratik ulus boyutlarında üreteceği, inşa edeceği kurumlar bu geleneği tersine çevirebilir. Tarihte paylaşılan ortak kültürler temelinde demokratik uluslar birliğini geliştirebilir. Ortadoğu kültürlerinin demokratik öğelerini küçümsememek gerekli halen güçlü olan kabile ve aşiret gelenekleriyle dini mezhebi cemaat geleneği uluslaşmanın ilke ve kurumlarıyla bütünleştirilirse demokratikleşmenin gücünü geliştirebilir.   Unutulmamalıdır ki despotik iktidar ne denli geçerliyse demokrasiye duyulan ihtiyaç da o denli gereklidir. Ve gerçekleşebilir. İktidarın güçlü olduğu her yerde demokrasinin de büyük kazanma potansiyeli vardır. Ortadoğu’nun mevcut iktidar anlayışıyla yönetilemeyeceği fazlasıyla ortaya çıkmıştır.

Ulusal ve bölgesel sorunların çözümünde demokratik uluslar birliği çatısı kurulmalıdır.

Tek başına hiçbir devletin giderek büyüyen sorunlarla baş edemeyeceği ortadayken, birlikten kaçmak iddiasızlık çözümsüzlükle özdeştir. Kürdistan’ın ulus devletleşmesi Kürtler için devrimci bir eylem olarak nitelenemez. Sadece ağır bölgesel sorunlara çok daha ağır sorun eklenmiş olur. Çünkü kalıcı bölgesel barış ancak ulus devletle değil; toplumun temel ihtiyacı olan demokratik ortamda kendi iradesini yansıtan demokratik karar alarak kendi öz gücünü yönetmesidir.

Demokratik ulus çözümü devletin devletlerin inkârı değil, onların demokratik anayasal çözüme bağlı olmasını gerektiriyor. Batı Avrupa’daki iç içe girmiş devlet demokrasisi izdivacı yegâne çözüm modeli değildir. Tersine sorunları çok olan ve sorunları erteleyen bir modeldir. Ortadoğu’da denenmesi gereken model, devlet ulusuyla demokratik ulusun varlığını ve özerkliğini esas alan demokratik anayasal çözümdür. Aksi halde ortaya çıkacak birlik modelleri rolleri bakımından İslam konferansı ve Arap birliği (bunlara bütün Türk devletlerini de eklemek gerekirse) gibi oluşumların ötesine geçmez. İçte demokratik anayasal sisteme bağlı ulusların kendi aralarında oluşturacakları demokratik uluslar birliği şüphesiz kendisi ile büyük gelişmeler doğuracaktır. Sadece kalıcı barışın sağlanması değil işsizlikten tümü ile kurtulmuş yığınların komünal ekonomi ve ekolojik endüstrinin birlikteliği ile ekonomik üretkenliği ve kültürel Rönesans’ı yaşayacağı anlamında gelecektir. Hiç kimse mevcut bilgi ve teknoloji çağında bölgedeki işsizliği, verimsiz ekonomiyi ve umut vermeyen kültürel yaşamı bir kader olarak göremez. Kader olarak görenler sistemin ideolojik hegemonyasını yaşayanlarıdır. Ortadoğu ancak demokratik uluslar birliği çatısı altında tarihte çok uzun sürmüş olan evrensel rolünü tekrar oynayabilir.  Bu rol de başta Kürt halkına düşer Başkan APO uygarlığın dördüncü cildi kitabında şu cümle ile Kürtlerin rolüne değinmiştir. ‘Her zaman söylediğim gibi, Kürtler tıpkı uygarlığın şafak vaktinde oynadıkları rolün bir benzerini bu sefer demokratik uygarlık temelinde oynayabilirler.’ Anlaşılıyor ki Kürdistan devrimi bir Ortadoğu devrimidir. Kürt demokratik uluslaşmasında Ortadoğu demokratik uluslar birliğidir.

Bu yüzden Kürdistan devriminin evrenselliğe giden yolu Ortadoğu Demokratik uluslar birliğinden geçecektir. Kapitalist modernitenin ulus devlet birimlerine dayalı birçok bölgesel birlik 8 Avrupa, Asya, Amerika ve Afrika’da ulus devlet birlikleri) ve BM kurulduğundan beri hiçbir küresel ve bölgesel soruna çözüm gücü olamamıştır. Çünkü ulus devletin yaşadığı çözümsüzlük, sorun geliştirme ve erteleme kapasitesi bu tür bölgesel birlikler ve BM birimleri için de fazlasıyla geçerlidir. Bu başarısız örneklerin yerine ulus devlet birimlerini aşan birimlerle yeni birliklerin oluşturulması ertelenemez bunu anlamaları lazım.  Bölgesel Demokratik ulusal birliklere ihtiyaç olduğu gibi, mevcut BM yerine ulus devletleri ulusal birimlerden oluşan dünya demokratik birliğe ihtiyaç vardır. Dünya barışı savaşın kaynağı olan ulus devletlerle sağlanamaz. Mevcut örnekler bu gerçekliği fazlasıyla kanıtlamaktadır. Dünya barışı demokratik haklardan geçtiği gibi. Dünya haklarının çalışma hakkı ve temel ihtiyaçlarının giderilmesi de kapitalizmin çılgın kar peşindeki finans tekelerinden değil, herkesin çalıştığı ve çalışmanın özgürlük sayıldığı komünal ve ekolojik ekonomi ve ekoloji sanayileşme birliklerinden geçer.

Ulus devletin toplumlar üzerindeki tahribat giderek büyüdüğü için ele aldığımız sorunlarla birlikte temel sorunun aslında bir zihniyet sorunu olduğunu anlamamak tam bir aptallıktır.  Zihniyet mücadelesinde zihniyet devrimini bu temelde ele almak zihniyet devrimi her şeyin başına koymak, kişilik devrimini bu temelde ele almak soykırıma karşı devrimci mücadeleyi zihniyet devrimine dayandırmak, bütün partileşme, halklaşma, gerillalaşma, süreçlerinin hepsi zihniyet devrimi temelinde geliştirmek PKK’ nin yegane eylem birliğidir. Yürüttüğü savaş tamda bunu göstermektedir.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz