Dersim: Zilan, halklaşan bir fedailik çizgisi geliştirmiştir

0
284

PAJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, Kurdistan tarihinde sömürgeciliğe karşı bir direniş geleneği haline gelen fedailiğin, PKK ile çok farklı bir anlam ve boyut kazandığını söyledi.

Amaca bağlılık, başarıya kilitlenme, adanmışlık ve taktik yeniliklerle elde edilen her kazanımın büyük bir fedai duruşun sonucu olduğunu söyleyen Ayten Dersim, PKK’nin bir adanmışlar partisi olduğunun altını çizdi.  

Jin TV’de yayımlanan, Arjin Baysal’ın sunduğu Xwebun programına katılan PAJK Koordinasyon Üyesi Ayten Dersim, PKK’de gelişen fedai ruhu ve bu ruhun Kürt halkına yansımalarını değerlendirirdi.

‘PKK’NİN GELENEĞİNDE ADANMIŞLIK VARDIR’

PKK’de fedai ruh nasıl gelişti?
Birçok toplumda fedailiğe rastlanır. Fakat Kürt toplumunda çok daha yoğun yaşanan bir durum var. Kurdistan’ın direniş tarihine baktığımızda fedailiği görürüz. Rindê Xan’lardan Besêlere, Zarifelere kadar süre gelen bir direniş geleneği var. Belki o dönem çok bilinçli ve örgütlü bir fedai geleneği yoktur. Ama toplumsal bir direniş kültürü olduğu için kendini feda etme anlayışı vardır. Bir insan kendi amaçları, ülkesi, toplumu için kendisini hiç düşünmeden feda ediyorsa bu fedailiktir. Tabii ki bizim hareket olarak ortaya çıkmamızla birlikte fedailik farklı bir biçim kazandı. Örgütlü, bilinçli ideolojik bir yaklaşımla fedailik ele alınmaya başlandı. Tabii ki de bir insan amaçlarına kavuşmak istiyorsa her şeyden önce ona kilitlenmelidir. Kişi bir amaç edinmiş ve ona kilitlenmiş ise kendisini onun için adar. Ama bir adanmışlık yaşanmazsa amacın gerçekleşmesi de pek mümkün olmaz.
PKK’nin ilk gelişiminden bugüne partimizde şehit düşen her arkadaş aslında fedai ruhla mücadele ederek şehit düşmüştür. PKK’nin geleneğinde adanmışlık vardır. Adanmışlık fedailiktir. İlk şehidimiz Haki Karer’den günümüze tüm şehit düşen arkadaşlar bu geleneğin yaratıcısı ve taşıyıcısı olmuşlardır. Bunu en somut örneğini belki de Amed zindanında görüyoruz. Düşman ‘bitirdim, tasfiye ettim’ dediği anda kendisini tümüyle inançları doğrultusunda amaçlarına kilitleyen devrimcilerin, insanlık tarihinin en zalim ve korkunç işkence sistemini nasıl yendiklerini görüyoruz. Bu PKK’nin fedailik ruhudur. Burada bir söylem ve eylem birliğini görüyoruz. İlkede netliği ve bağlılığı görüyoruz. Heval Mazlum’un ‘yaşamak direnmektir’ söylemi eylemiyle birleşir ve düşmanını şoke eden bir fedai ruh açığa çıkar. PKK’de bu ruh Mazlumlar’ın, Hayriler’in, Kemaller’in kendilerini adamasıyla oluşmuştur. Dörtler’in eylemine baktığımızda da bu kendini adamanın ne kadar içselleştiğini görüyoruz. Dört arkadaş birbirine kenetlenip kendisini feda eder. Devrim ateşini gürleştirmek için kendi bedenlerini ateşe vermek fedai ruhun bir sonucudur. Bu ruh daha PKK’nin ilk aşamasında gelişmiştir.

‘DÜŞMANIN BEKLEMEDİĞİ AN VE TAKTİK…’

Uluslararası Komplo döneminde gelişen ‘Güneşimizi Karartamazsınız’ eylemleri ile Zeynep Kınacı’nın daha öncesinden geliştirmiş olduğu eylemleri bu bağlamda nasıl ele alıyorsunuz?
Tabii bu eylemlere gelmeden önce gelişen eylemler oldu. Heval Beritan’ın eylemi ile Zekiye Alkan, Rehşan Demirel, Ronahi ve Berivanlar’ın eylemleri var. Bütün bunlar PKK içerisinde giderek derinleşen bir fedai ruhun gelişip yayılmasına vesile oluyor. Bir kültür, gelenek oluşuyor. Bunların yanı sıra bir de bulunduğu dönemde süreci doğru anlayıp ona göre hareket etme fedailiktir. Önderliğimiz Zilan arkadaş için şöyle dedi: ‘Zamanında anladı ve zamanında cevap verdi.’ İşte heval Zilan’ın eylemini bu kadar değerli kılan şey uluslararası komployu herkesten önce görüp buna çok güçlü bir cevap vermesidir.  Bunun için de biz bunun bir ruh olduğuna inanıyoruz. Yoksa bu yeni ya da eski olmakla alakalı değildir. Kadro ya da yurtsever bir insan olmakla da alakası yoktur. Anlayıp uygulamakla ilgilidir. Zilan arkadaş daha iki yıllık bir arkadaştı. Ama tarihe damgasını vurmayı başardı. Düşmanın hiç beklemediği bir anda ve tarzda bir eylem gerçekleştirmek fedai çizgide derinleşmektir. Heval Zilan’ın eylemi yeni bir taktik tarzı açığa çıkarttı. Amaca, hedefe kilitlenmiş ve yüzde yüz başarı sağlayan yeni bir tarz ortaya çıktı. Her bir gerilla Zilan tarzında kendisini örgütleyerek düşmanın üzerine giderek sonuç almalı. ’96 yılından sonra gerilla tüm alanlarda Zilan arkadaşın geliştirmiş olduğu yeni taktik tarz ve fedai ruhla kendisini yeniden yapılandırdı. Önderlik, ‘Zilan bizim komutanımız, biz onun emir erleriyiz’ dedi. Dolayısıyla dönemin ruhunu, taktiğini belirleyen tarz, duruş Zilan tarzı oldu.

Sema Yüce arkadaşın da Önder Apo çizgisindeki militanca duruşu ve tasfiyeciliğe karşı kararlıca geliştirdiği tutum fedai çizgimizin manifestosunu oluşturmuştur. Sema arkadaşın ardından da Fikri Baygeldi arkadaşın geliştirmiş olduğu eylem kadın arkadaşların fedailik çizgisindeki öncülüklerini farklı bir evreye taşımaktadır.

 ‘GÜNEŞİMİZİ KARARTAMAZSINIZ’ EYLEMLERİ

Toplumlar tarihinde birçok devrime tanıklık edilmiştir. Fakat hiçbir devrimde önderliklerine bu denli bir bağlılık yoktur. Önderliğin Suriye’den çıkışı ile başlayan ve dünyanın her tarafına yayılan bir toplumsal fedailik gelişti. Dokuz yaşındaki çocuklardan yaşlı anne ve babalara kadar Önderlik etrafında ateşten çember oluşturmaları tarihte görülmemiş bir fedailik ve adanmışlık gerçeğidir. PKK ile başlayan bu fedailik ruhu Kurdistan halkına yayıldı. Hatta Yunanistan’da eylem yapan Elefterya arkadaşla bu durum daha da genelleşti. Enternasyonal arkadaşların katılımı gerçekleşti. Önderliksel bir hareket olan PKK’nin ne düzeyde halklaştığını gösteriyor. Önderlik gelişen bu eylemleri durdurmasaydı, hiç kimsenin gücü gelişen bu fedai eylemleri durdurmaya yetmezdi. O dönem yüzlerce insan kendisini ateşten çember yaparak önderliğin etrafında bir kalkan oluşturdu. Bu fedai ruh bugüne kadar da devam ediyor. Kürt halkı ve hareketin militanlarının hepsinin tek ağızdan söylediği şey, ‘bê serok jiyan nabe’ olmuştur. Bu salt söylemde kalmadı. Bütün dünya Kürt halkının önderliğine nasıl fedaice bağlı olduğunu gördü.

‘KADINLARIN FEDAİLİĞİ PERSPEKTİF OLUŞTURDU’


Kadınların fedailiği erkeklerde nasıl bir etki ve değişim-dönüşüme yol açtı?
Yüzlerce kadın arkadaş fedai eylem yapmış. Arkalarında bıraktıkları mektupları var. Mektuplarında eylem gerekçelerini ortaya koyuyorlar. Bu mektupları tüm arkadaşlar okuyor. Dolayısıyla erkek arkadaşlar okudukları bu mektupları kendileri için bir perspektif olarak görüyorlar. Zaten bizim devrimimiz kadın öncülüğünde gelişen bir devrim olduğu için her konuda kadın öncülüğü söz konusudur. Bunun için erkek arkadaşların Zilan arkadaşı, Beritan arkadaşı, Sema arkadaşı ve diğer tüm öncü komutan arkadaşları kendilerine örnek almaları kadar doğal bir şey olamaz. Önderliğin yaklaşımını belirttik. Önderliğin kendisi Zilan arkadaşı kendisine komutan olarak görüyor. Çünkü amaca bağlılık, başarıya kilitlenme, adanmışlık, taktik yenilik her şey Zilan arkadaşın eyleminde mevcuttur.  Bunun için Zilan komutan, biz onun emir erleriyiz. Bunun için Zilan tanrıçamız, biz de onun ardılılarıyız. Bugüne kadar da fedai eylem yapan arkadaşların hepsi heval Zilan’ı örnek alıyor. Fedailikte bir çizgi oldu.
Heval Mehmet Tunç bile Zilan arkadaşın eyleminin etkisinde kalmıştır. Cizre’de Mehmet Tunç arkadaşın destansı direnişi ve fedai duruşu gerçekleşmiştir. Çünkü Zilan sadece PKK kadrolarını değil tüm Kürt halkını etkilemiş ve bir çizgi olmuştur. Zilan, Kurdistan’da direnmenin adı olmuştur. Halklaşan bir fedailik çizgisi gelişmiştir. Kendisini tekrar eden bir tarz yok. Fedailik çizgisinde kendisini büyüterek gelişen bir tarz var.

 ‘GERİLLA KENDİSİNİ YENİLEYEREK SAVAŞIYOR’


Son yıllarda gelişen tünel savaşlarında direnen gerillanın sahip olduğu ruhu bu fedai ruhtan bağımsız ele alabilir miyiz?  Gerillada gelişen bu ruhun kaynağı nedir?
Bugün tünellerde direnen arkadaşların konuşmaları var. Zilanlar’ın, Viyanlar’ın, Beritanlar’ın bıraktığı mirası büyüterek sürdüreceklerinin sözünü veriyorlar. Bu da kaynağını açıklıyor. Faşist Türk devletinin amacı; dağda gerillayı bitirmek, Kürt halkını şehirlerde boğmak, İmralı’da da Önderliğin sesini kesmektir. Topyekûn bir saldırı konsepti söz konusudur. Buna karşı gerilla da taktik zenginlikle yeni bir süreç başlattı. Gerilla kendisini tekrar etmedi. Yani ben zaten gerillayım, fedaiyim, demedi. Öyle düz, duygusal yaklaşmadı. Düşmanının gelişen tekniğine karşı daha etkili sonuç almak için kendisini yenileyerek başarı kazandı. Tünellerde son mermisine kadar savaşan ve son anda da düşmanın üzerine gidere bombasını patlatan bir fedai ruh var. İşte bu tarz ve anlayış fedailiktir. Tabii bu tarz Zilanlar’la başlayıp günümüze geldi. Rojava’da da DAİŞ’e karşı heval Arin Mirkan, heval Rêvan bu tarzda fedai eylemler yaparak savaşın seyrini değiştirmişlerdir. Bizim özgürlük mücadele tarihimiz böyle bugünlere gelmiştir. Bu yüzden Önderlik, ‘PKK fedailerin partisidir. PKK şehitler partisidir’ diyor. PKK bir özgürlük partisidir. PKK adanmışların partisidir. Ve bu yüzlerce kez kanıtlanmıştır. 

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here