Gelişmiş kapitalist ülkelerde bile kadın cinayetlerinin süreklileşmiş ve sıradanlaşmış olduğunu belirten DGB Avrupa, Evlerden, sokaklardan, meydanlardan, dağlardan yükselen kadın çığlıkları birleştiğinde dünyayı değiştiren bir fırtınaya dönüşecek” denildi.
Demokratik Güç Birliği (DGB) Avrupa, 25 Kasım’da Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kadınların mücadelesi özellikle son on yılda daha görünür hale geldiğine dikkat çekilen açıklamada, “Dünyanın dört bir yanında gelişip güçlenen kadın hareketleri, eylem biçimleriyle birbirini etkiledi ve tetikledi. Kadın öz savunması, örgütlü biçimler almaya evrildi” denildi.
‘100 YILLIK KAZANIMLAR HEDEF ALINIYOR’
“Bugün burjuva diktatörlükler kadınların toplumsal kazanımları konusunda aynı perdeden konuşuyorlar” denilen açıklamada şunlar belirtildi: “100 yıllık kazanımlar, kürtaj hakkı, boşanma hakkı, nafaka hakkı hedef haline geliyor. Emperyalist-kapitalist sistemin ucuz kadın emeğine olan ihtiyaçtan dolayı kadınlar toplumsal üretime daha fazla katılıyorlar. Fakat kadınların uğradıkları haksızlıklar değişmiyor. Ev içinde olduğu gibi çalışma hayatında da ayrımcılığa uğruyor, eşit iş yaptıkları erkeklerden daha az maaş alıyor, yetenekleri bastırılıyor, kriz koşullarında en önce onlar işten atılıyorlar.”
KADINLARIN GERÇEK KURTULUŞU TOPLUMSAL BİR DEVRİMLE MÜMKÜNDÜR’
Gelişmiş kapitalist ülkelerde bile kadın cinayetlerinin süreklileşmiş ve sıradanlaşmış olduğuna vurgu yapılan açıklamada, “Pandemi koşullarında bu ikiye, üçe katlandı. Almanya’da her üç günde bir kadın öldürülüyor. Fransa’da 6 dakikada bir tecavüz yaşanıyor, geçtiğimiz yıl 109 kadın katledildi. Kadınlar bu konuda da sokaktalar. Eşit işe eşit ücret talebi başta olmak üzere kadınların kapitalist üretim içindeki eşitsiz konumlarına karşı gerçekleştirilen eylemler, örgütlenen kadın grevleri kadın sorununun sınıfsal muhtevasını netleştirmeye devam ediyor. Kadınların gerçek kurtuluşu toplumsal bir devrimle mümkündür. Fakat devrime ve sosyalizme giden yolun temel dinamiklerinden biri de ‘göğün yarısı olan’ kadınların mücadelesidir” denildi.
‘KADIN ÇIĞLIKLARI DÜNYAYI DEĞİŞTİREN BİR FIRTINADIR’
“Lübnan’dan Şili’ye, Sudan’dan Polonya’ya, İran’dan Yunanistan’a, oradan Rojava’ya kadar dünyanın her köşesinden yükselen isyanların öznesi olan kadınların sıkılı yumruklarındaki güç, gücümüzdür” denilen açıklama şöyle devam etti: “Evlerden, sokaklardan, meydanlardan, dağlardan yükselen kadın çığlıkları birleştiğinde dünyayı değiştiren bir fırtınaya dönüşecektir. Biliyoruz ki; özgürlüğün kıymetini kavrayan hiçbir kadın bundan kolay kolay vazgeçmez! 25 Kasım’da Şiddete Karşı Sokaktayız, İsyandayız. Erkeğin, Kapitalist Devletin Kadına Yönelik Şiddetine Son. Kadın Özsavunması Haktır. Kadına Kalkan Elleri Kıracağız. Jin Jiyan Azadi.”