Direniş yılından devrime (1)

0
183

Selahattin ERDEM

Milâdî 2022 yılının sonuna geliyoruz. Her alanda direniş ve savaşlarla geçen bir yıl sona eriyor. Herkes kendi cephesinden 2022 yılının önemli olaylarını değerlendirip derslerini çıkarmaya ve bu temelde yeni yıla hazırlanmaya çalışıyor. Böyle bir değerlendirmeyi Kurdistan ve Kürtler açısından da kapsamlı bir biçimde yapmak gerekiyor. Kürt toplumunun bugünü ve geleceği üzerine sorumluluk duyanların bunu yapacağına inanıyoruz. Biz de en temel konulara kısa ve özlü bir biçimde yer vermek istiyoruz.

Dünyada 2022 yılının en önemli olayı nedir diye sorulursa, hiç tereddüt etmeden şubat ayı sonunda başlayan Ukrayna savaşı ve bu savaş etrafında yaşanan siyasi ve askeri gelişmeler olduğu cevabını veririz. Açık ki bu savaş onuncu ayını dolduruyor. On aylık savaş sonunda harap olmuş bir Ukrayna ve dört bir yana dağılmış bir Ukrayna toplum gerçeği ortada duruyor. Fakat hala bu savaşı kimin başlattığı, bundan kim ya da kimlerin sorumlu olduğu, savaştan kimlerin ne ölçüde yarar sağladığı gibi hususlar tartışılıyor. Yani birileri tartışır ve de kazanç sağlarken, birileri de yok olup gidiyor.

Oysa Ukrayna savaşı öyle çok karmaşık ve anlaşılmaz bir olay değildi. Küresel kapitalist modernite sisteminin yaşadığı iç çelişki, kaos ve çatışmanın bir sonucu olarak ortaya çıkmıştı. Afganistan’da bir tür yenilgi alan ABD ve NATO, bu durumu giderip kendini toparlayabilmek için Ukrayna savaşına ihtiyaç duymuştu. Bu tür tahriklere çok açık olan Zelenski Yönetimi de adeta olayların içine balıklama dalarak kendini meşhur etmeyi öngörünce ve kendine göre birçok gerekçe temelinde Ukrayna’ya saldırmaya hazır bir Putin Yönetimi Rusya’da oluşunca, söz konusu Ukrayna savaşı kaçınılmaz oldu. 

İşte bu temelde, kimine göre Rusya-Ukrayna savaşı, kimine göre ise Ukrayna üzerinde Rusya-NATO savaşı yaşandı. Adına ne denirse densin, tahripkâr ve silah tekellerine bol bol kazandıran bir savaş ortaya çıktı. Kapitalist sistem enerji kaynakları ve yolları üzerinde amansız bir iç kavgaya tutuştu ve bu temelde önceki dengeler belli ölçüde değişti. Fakat ortaya yeni bir denge de tam olarak çıkmış değil. Belli ki bu durum önümüzdeki yeni yıla kalmış bulunuyor.

Kuşkusuz savaş, somut olarak Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ile başladı. Putin yönetiminin amacı Zelenski Yönetimini devirmek ve Ukrayna’da kendi yanlısı bir yönetimi iş başına getirmekti. Fakat Putin Yönetimi söz konusu amaç ve planında başarılı olamadı. Zelenski Yönetimine ABD ve NATO desteği, Putin Yönetiminin başarısını önledi. Sonuçta Rusya, dünya ölçüsünde bir güç gösterisinde bulunmuş, silah tekellerini güçlendirmiş, daha geniş bir enerji krizi yaratmış ve Ukrayna’nın bazı bölgelerini işgal ederek kendi topraklarına katmış oldu.

Savaşın esas hazırlayanı ve kışkırtanı, yine gizliden başlatanı olan ABD ise, ‘Beyin ölümü yaşayan’ NATO’yu yeniden canlandırıp kısmen genişleterek NATO üzerindeki etkisini yeniden oluşturma, Avrupa Birliği ile Rusya’yı karşı karşıya getirme, bunlara dayanarak yeni yeni NATO’lar yaratma temelinde İran’ı Ortadoğu’da ve Çin’i ise Pasifik’te kuşatma çalışmalarını geliştirme gibi bazı sonuçlar elde etti. Böylece Afganistan bozgununun üzerini örtmeye çalıştı. 

Ancak ne Rusya ve ne de ABD ve NATO açısından sonuç net ve kalıcı değildir. Ukrayna savaşı temelinde belirtilen bazı siyasi ve askeri olaylar yaşanmıştır. Fakat bunların somutluk kazanması ve kalıcı hale gelmesi gibi bir sonuç henüz ortada yoktur. 2022 yılında küresel kapitalist modernite sistemi içinde bazı çatışmalı durum ve eskinin değişmesi olayı yaşanmış bulunmaktadır. Bunların nasıl somutlaşacağını önümüzdeki yıl ve yıllar gösterecektir.

Fakat kapitalist sistem içi ilişkiler bu düzeyde olsa da, bir bütün olarak sistemin yıpranma ve aşınma durumu daha çok somutluk kazanmıştır. Önceki yıllarda koronavirüs gibi bulaşıcı hastalıklarla insanlığı daha çok kuşatan ve sömüren tekelci sistem, bu sefer Ukrayna savaşı temelinde aynı şeyi yapmak istemiştir. Bu da küresel kapitalist sistemin hastalık ve savaştan başka bir şey üretemediği, ömrünü hastalıklara ve savaşlara dayanarak uzatmaya çalıştığı algısını tüm toplumsal kesimler üzerinde çok daha fazla geliştirmiştir.

Kısaca alternatif arayışlar için zemin daha uygun hale gelmiştir.

Ortadoğu’da 2022 yılının en önemli olayı nedir diye sorulursa, hiç tereddüt etmeden bu soruya da AKP-MHP faşizminin Türkiye, Irak ve Suriye’de Kürtlere yönelik işgalci ve soykırımcı saldırısı ve bu saldırılara karşı Kürt halkının Önder Apo ve PKK öncülüğündeki direnişi cevabını veririz. Kurdistan üzerindeki TC-PKK savaşı 2022 yılında Zap, Avaşîn ve Metîna’da odaklanarak işte bu düzeyde bölgesel bir olay haline gelmiştir. Tabi bu duruma son üç ayda Rojhilat Kurdistan ve İran’da kadınlar ve gençler öncülüğünde gelişen özgürlük serhildanları da eklenmiştir. ‘Jin, Jîyan, Azadî’ sloganı ile gelişen Rojhilat ve İran serhildanını kesinlikle bölgesel bir olay düzeyinde ele almak gerekir. Hatta Kurdistan özgürlük mücadelesi gibi küresel boyutu etkileme özelliği de vardır. 

Hiç kuşkusuz Kürt halkının ve Kurdistan Özgürlük Hareketinin nabzı 2022 yılında da İmralı’da atmıştır. Yıl boyu Önder Apo ile hiçbir görüşme olmamış ve Önder Apo’dan hiçbir bilgi alınamamıştır. Faşist-soykırımcı tecrit ve işkence yıl boyu işte bu düzeyde sürmüştür. İmralı’da Önder Apo ile AKP-MHP faşizmi arasında tarihin en büyük ve en anlamlı ideolojik ve siyasi mücadelesi yaşanmıştır. Tüm baskı, işkence ve oyuna rağmen Önder Apo özgürlük çizgisinde bir milim bile kaymadan direnmiş ve AKP-MHP faşizmi şahsında TC soykırımcılığını iyice teşhir ederek yıkılma noktasına getirmiştir. Bu temelde AKP-MHP faşizmini yıkacak bir mücadelenin önünü açıp zeminini döşemiştir.

Kürt halkının özgürlük iradesi olan Önder Apo’nun bu duruşu ve direnişi, tüm yurtsever Kürt halkını, kadınlarını ve gençlerini derinden etkilemiş ve dünyanın dört bir yanındaki insanlığı etkiler hale gelmiştir. Ancak mücadeleyi daha da geliştirme dışında buradan da somut sonuç çıkmamış, yoğunlaşan mücadele ve oluşan birikim kendini yeni yıla devretmiştir. İmralı’daki mücadele tarihinin en keskin halini yaşamaktadır. Önder Apo’nun sağlığı ve güvenliği üzerinde tehlike vardır. Dolayısıyla Kürt halkının ve özgür insanlığın en temel gündemi Önder Apo’nun sağlığı ve güvenliğidir. Bu temelde seferberlik düzeyinde bir mücadele yürütülmekte ve bu mücadele kendini yeni yıla devretmektedir.

İmralı’da en yoğun ve keskin biçimiyle süren bu mücadele, 2022 yılında kendini Zap, Avaşîn ve Metîna’da odaklandıran gerilla ve halk direnişinde somutlaştırmıştır. AKP-MHP faşizminin işgalci ve soykırımcı saldırıları temelinde başlayan Zap, Avaşîn ve Metîna savaşı dokuzuncu ayına girmektedir. Sekiz aydır AKP-MHP faşizmi her türlü tekniği ve kimyasal silah dahil yasaklanmış silahları kullanarak, NATO ve KDP’den her türlü desteği alarak bir imha ve işgal saldırısı yürütmekte, buna karşı HPG ve YJA-Star gerillaları da koordineli tim ve tünel savaşıyla direnmektedir. Birkaç haftada gerillayı ezip Medya Savunma Alanlarını işgal etmek isteyen AKP-MHP faşizmi sekiz ay geçmiş olmasına rağmen başarılı olamamış, gerilla da çok ciddi darbeler vurup işgalci orduyu yıpratmış olmasına rağmen işgali tümden kıran bir sonuç elde edememiştir. Tarihin en büyük ve anlamlı savaşlarından olan bu savaş da kesin sonucunu yeni yıla bırakmaktadır.

Çok açık ki, Kürt halkının ve Özgürlük Hareketinin kalbi yıl boyunca Zap, Avaşîn ve Metîna’da atmıştır. Bu alanlarda odaklanan gerilla direnişi Bakur, Başûr ve Rojava alanlarına yayılmış, gerilla öncülüğünde Kürt halkının ve dostlarının direnişi her alanda ve yıl boyunca gelişmiştir. Rojhilat Kurdistan ve İran’da yaşanan da benzer biçimde bir halk direnişidir. Daha şimdiden başta kadınlar olmak üzere tüm toplumda çok önemli bir zihniyet ve yaşam tarzı değişimi ortaya çıkarmıştır. Kuşkusuz bunların esas sonuçları 2023 yılında ortaya çıkacaktır. 2022 yılında yürütülen çok yönlü direnişin devrimci sonuçları 2023 yılında yaşanacaktır. 

Kaynak: Yeni Özgür Politika

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here