19 Ağustos günü İçişleri Bakanlığı talimatıyla Amed, Mardin ve Van Büyükşehir belediyelerine atanan kayyumlara karşı başlatılan eylemler sürüyor.
Amed Büyükşehir Belediyesi (ABB) karşısında bulunan Lise Caddesi’nde 26’ıncı gününde devam eden eylem öncesi alan polis bariyerleriyle çevrildi, cadde ve sokak başlarına zırhlı polis araçlarıyla kapatıldı.
Nöbette “İrademe dokunma” pankartı taşınırken sık sık, “Kayyıma karşı baş kaldır”, “Direne direne kazanacağız”, “Kayyıma karşı omuz omuza” ve “Direne direne direnişten zafere” sloganları atıldı.
Nöbete HDP milletvekilleri, Tevgera Jinên Azad (TJA), Kürdistani partilerin temsilcileri, HDP ve DBP il ve ilçe örgütlerinin de aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. 26’ncı nöbet eylemine destek verenler arasında Şırnak il belediye meclis üyeleri de yer aldı.
BARIŞTA ISRAR ÇAĞRISI
İlk olarak konuşan HDP Diyarbakır il eşbaşkanı Hülya Alökmen Uyanık, iki gün önce zırhlı araç çarpması sonucu yaşamını yitiren küçük yaştaki Efe Tektek’in ailesine başsağlığı diledi. Sürekli barış dediklerini belirten Hülya, bundan vazgeçmeyeceklerini bu taleplerini her alanda dile getireceklerine dikkat çekti.
‘AMED’İN SESİNİN DAHA DA YÜKSELMESİ LAZIM’
Ardından konuşan HDP Muş Milletvekili Mensur Işık, “Evet Amed kalbimizdir, Amed yüreğimizdir. Amed ne kadar sesini yükseltirse Mardin ve Van o kadar sesini yükseltir, demokrasi güçleri o kadar sesini yükseltir. Hakkımızı hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Yılmaz Güney’in dediği gibi dost ve düşman herkes bilsin ki düşmana karşı mücadele veren herkes kazanacaktır. Mutlaka ama mutlaka kazanacağız” dedi.
Yapılan 10 dakikalık oturma eyleminin ardından belediye meclis üyeleri açıklama yaptı.
BELEDİYE MECLİS ÜYLERİNDEN SUÇ DUYURUSU
Grup başkan vekili Gülseren Akkum, kendilerine meclisin feshedildiğine ilişkin bir tebliğinin gelmediğini kaydederek, şunları ifade etti: “Bize herhangi bir tebligatta bulunulmadı. Meclis Feshedilmedi. Aktif olduğumuzu düşünerek belediyeye gitmeye karar verdik ama gidişimiz engellendi. Kartlarımız istendi kartlar yazı işlerinde ama alamadık. Sözcü olarak iki kişi seçildik ve belediyeye gittik. Yazı işleri müdürü ile görüştük. Kartlarımızın verilemeyeceği, işlemlerin askıda olduğunu söyledi. Suç duyurusunda bulunacağız. Bu durumu açıklayabilecek herhangi bir hukuki terim bulamıyorum.”
‘HÂLÂ MECLİS ÜYELERİYİZ’
Son olarak konuşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi avukat Gülistan Ataş hala meclis üyeleri olduklarını ve kendilerine tebliğ edilen herhangi bir şeyin olmadığını ifade etti. Ataş, “Bize tebliğ edilen bir şey olmadı. Hukuki olarak tüm haklarımızı arayacağız” diyerek suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi.
Yapılan konuşmaların ardından eylem sonlandırıldı.
Mardin’de kayyum gasplarına karşı başlatılan Demokrasi Nöbeti, 26’ncı gününde. Eylem, polis ablukası altına alınan HDP il binasının önünde devam etti.
Kitle, şarkılar ve zılgıtlar eşliğinde eylemini sürdürdükten sonra, açıklamalar yapıldı.
‘İRADE GASBINI KABUL ETMEYECEĞİZ’
HDP Mardin Gençlik Meclisleri adına Nadire Çelik söz alarak, kayyum zihniyetine karşı duracaklarını belirtti. Taciz, tecavüz ve hak gasplarına başvuranların darbe zihniyetinden beslendiğini söyleyen Çağrı, “Başlattığımız ‘Bağımlı olma özgür ol’ kampanyası çerçevesinde irade gasplarına karşı mücadelemizi devam ettireceğimizi deklare ederiz. Zaferin direnenlerin olacağı inancımızı bütün topluma ulaştıracağız” dedi.
CHP’YE ÇAĞRI
Mardin Yazarlar Derneği Yöneticisi Yazar Ahmet Çelik, sandık sonuçlarının “demokrasinin namusu” olduğunu, şimdi ise 3 kentin namusuna el konulduğunu söyledi. Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrı yaparak, “Hak gasbına ve iradenin alıkonulmasına karşı gerçek bir tavır sergileyin” dedi.
‘BİRLİK OLURSAK KAZANAMAZLAR’
HDP Amed Milletvekili İmam Taşçıer ise şöyle konuştu: “Kürtler kendi aralarında birlik olsaydı ne Kobanê süreci yaşanırdı, ne kayyum atanırdı, ne de Kürt halkının irade gaspları söz konusu olurdu. Birlik olmanın tam zamanı. Birlik olalım, birlik olalım… Türkiye’de en büyük aktörlerden biridir Kürtler. Bu süreçte birlik olmayı başardıkları andan itibaren üzerinden gelemeyecekleri mesele yoktur. Bu nedenle bir kez daha Kürt halkının birliği için çabalarımızı sürdüreceğimizi ifade ediyoruz.”