HDP’li belediyelere kayyım atanmasına tepki gösteren DTK, “Kürt halkının değerlerinden, iradesinden ve belediyelerinden elinizi bir an önce çekin” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) yönetimindeki belediyelere kayyım atanması ve eşbaşkanlarının görevden alınmasına ilişkin yazılı açıklama yaptı. İnsan hayatının tüm dünyada büyük bir risk altında olduğu böylesi bir zamanda bile Kürt halkına karşı düşmanlığın devam ettiğine vurgu yapılan açıklamada, “Kayyum kararının altında imzası olanlar tarihe adlarını ‘insanlık düşmanı’ olarak yazdırdılar” denildi.
‘KÜRT HALKI BOYUN EĞMEYECEKTİR’
“Sizler niye bu kadar Kürt halkından korkuyorsunuz? Bugüne kadar dünyada seçimle alamadığını zorun rolü ile alan kaç iktidar varlığını sürdürebilmiştir?” denilen açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Kürt halkı, bugüne kadar nasıl ki Koçgiri’de, Dersim’de, Zilan’da Kemalist rejimin önünde boyun eğmediyse bugün de Muhafazakar Neo-Osmanlıcı AKP-MHP faşizminin önünde de boyun eğmeyecektir. Faşizmin tüm renklerine maruz kalan halkımız ateşte sertleşen demir misali sizin baskılarınız karşısında direnmeye devam edecektir.”
‘YAKIN GELECEKTE YARGILANACAKLAR’
Ne ulusal ne de evrensel hukukta belediyelere kayyım atanmasına ilişkin hiçbir haklı gerekçenin olmadığına dikkat çekilen açıklamada, “Dolayısıyla bu hukuk dışı kayyım rejimi yasaları ve mevcut uygulamalar şuan Türkiye demokrasisinin en büyük tehdidi durumundadır. Yakın gelecekte Türkiye’nin, AKP yöneticilerinin bu ırkçı, ayırımcı ve keyfi uygulamalardan dolayı yargılanacağından ve insanlık vicdanında gereken cezayı alacağından hiçbir şüphemiz yoktur” diye belirtildi.
‘SES ÇIKARMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ?’
CHP ve İyi Parti’ye çağrı yapılan açıklamada, “Gördüğümüz kadarıyla ‘Kürt belediyelerine atanıyor’ diye ses çıkaramadığınız ‘kayyım rejimi’ korona salgınıyla birlikte tüm ülkeyi esir alacak. Bizler, Kürt halkı ve dostları olarak demokratik değerlerin bekçisi değiliz. Seçme-seçilme hakları gibi iki yüz yıllık evrensel ve demokratik değerler, tüm insanlığın ortak değerleridir. Eğer bu değerler hepimizin ortak değerleri ise ortak bir şekilde savunulmalıdır. Bu saldırıların bu şekilde devam etmesi halinde herkes bir gün bundan payını alacaktır. Kaldı ki seçme-seçilme haklarını en çok koruması gereken kesimler halkın iradesini temsil eden siyasi partilerdir. Onun için sizin suskunluğunuz, sizi de susturmadan bu antidemokratik uygulamalara karşı sesinizi en gür şekilde çıkarmanın zamanı gelmedi mi? İktidara çağrımızdır. Kürt halkının değerlerinden, iradesinden ve belediyelerinden elinizi bir an önce çekin. 2015’ten beri tutuğunuz yol, her gün sizi yeni bir bataklığa sürüklüyor. Tüm toplumu da kendinizle birlikte bu bataklığa sürüklemektesiniz. Demokrasi, hukuk, seçme ve seçilme hakları elbet bir gün size de lazım olacaktır. Bu nedenle sizin de yararınıza olan şey, bu baskılardan vazgeçmek ve Kürt halkının iradesine saygı göstermektir. Onun için kayyım atamalarını durdurun ve bir an önce görevden alınan belediye eş başkanlarımızı görevlerine iade edin” ifadeleri kullanıldı.
‘KİMSEDEN İCAZET ALMAYACAĞIZ’
Demokratik siyaset için bugüne kadar kimseden icazet alınmadığına dikkat çekilen açıklamada, şu ifadeler yer aldı: “Bugünden sonra da almayacağız. Bizler her halükarda mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız. Halkımız ulusal birlik temelinde, mücadelesine, mücadelesini sürdüren siyasetçisine ve demokratik siyaset kurumlarına bütün kararlılığı ve geçmişten aldığı inanç ve umutla sahip çıkmalıdır.”