Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı 2006 yılında Newroz ateşini bedeninde yakan Yunan vatandaşı Elefteria Fortulaki’nin çocukları, 14 yıl sonra çok özlediklerini söyledikleri annelerinin arkasından “Berxwedan jiyan e” mesajı verdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki baskı politikalarına karşı Newroz ateşini bedeninde yakan onlarca kadından biri de Elefteria Fortulaki’ydi. Takvim yaprakları 24 Mart 2006’yı gösterdiğinde Elefteria, Yunanistan’ın başkenti Atina’daki Aios Agios Milanos Kilisesi’nin bahçesinde üzerine benzin dökerek bedenini ateşe vermişti. Gerçekleştirdiği eylem sonrası hastaneye kaldırılan Elefteria, yapılan tüm müdahalelere rağmen 27 Mart günü yaşamını yitirdi. Şiwan isimli bir Kürt ile evli olan Elefteria’nın Ernesto (2) ve Clara (1) isimli iki çocuğu vardı.
Mektubunda kadın özgürlük mücadelesine vurgu yapmıştı
İki çocuk annesi 23 yaşında genç bir kadın olan Elefteria, yaptığı eylemle Kürt mücadelesinde dünyada bir ilki temsil etti. Elefteria, Öcalan’ın uluslararası komplo sonucu Türkiye’ye teslim edilmesindeki en büyük payın ülkesi Yunanistan’a ait olduğunu dile getirirken, eylemiyle aynı zamanda ülkesine karşı isyan ve tepkisini dile getirdi. Öcalan’ın kadın özgürlük paradigmasının dünya kadınları ve halklarını kapsadığını henüz o dönemde kavrayan Elefteria, geriye bıraktığı mektubunda da sıkça buna vurgu yapmıştı. Kaleme aldığı mektubunda Öcalan’a atfen “Kimse güneşimizi karartamaz” diyen Elefteria, eylemini savaş için değil, yaşamı sevdiği için yaptığını belirterek, “Kürt halkı ve başkan Apo’nun özgürlüğü tüm dünya halklarının özgürlüğüdür” ifadelerine yer vermişti.
‘Kürdistan’ı yurdum gibi seviyorum’
Elefteria, neden bu eylemi yaptığı ise mektubunda şöyle dile getirmişti: “Dostlarım, bu eylem yerini seçmemin nedeni; Heval Rohat da bundan bir kaç yıl önce bedenini burada ateşe vermişti. Annem bana Yunanistan’ı sevmediğimi bu yüzden Kürtçe konuştuğumu söylüyor. Anneciğim ben Yunanistan’ı seviyorum, burası benim memleketim. Kürdistan’ı da kendi yurdum gibi seviyorum. Ben Yunan dilini çok seviyorum ama ben Kürtçeyi de anadilim gibi seviyorum. Anne, anneciğim, halkların kardeşliği çok güzel bir şeydir. Kürt halkı halkların kardeşliği için mücadele ediyorlar. Kütler anadili ve eğitim hakkı istiyorlar. İnsan gibi yaşamak istiyorlar. Bu nedenle anneciğim Kürdistan’ı dört parçaya bölen güçler, Kürtleri öldürüyorlar. Üniversite’de Yunan dili ve eğitimi var. Bizim devletimiz de var. Ama Kürtlerin yok. Çocuklarımız iki dili öğrenmeli, anneleri Yunan, babaları Kürt’tür. Yüzde elli Yunan, yüzde elli Kürt’tür.”
Elefteriya bu mektubunu yine “Bu yıl Newroz’u kutluyorum ama biraz geç, Zekiye Alkan gibi, Sema Yüce gibi, Ronahi, Berivan ve Rahşan Demirel gibi ve diğer yüce eylemlerde bulunanlar gibi. Kararlılıkları Kürt halkı ve Kürdistan’ı yüceltti. Kürtlerin tarihini büyüttü” sözleriyle noktalamıştı.
‘Elefteria’sız yaşam zorlu geçti’
Yunanistan’da yaşamaya devam eden eşi ve çocukları, Elefteria Fortulaki’nin yaşamını yitirmesinin 14’üncü yılında konuştu. Sözlerine “Newroz ateşiyle bedenini ateşe verenlerin önünde saygıyla eğildiğini” ifade ederek başlayan eşi Şiwan Otsal, başta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan olmak üzere tüm Kürt halkı ve siyasi tutukluların Newroz’unu kutladı.
Eşinden sonra Yunanistan’da tercümanlık yapmaya devam ettiğini ve çocuklarını kendisinde ayırmadığını söyleyen Otsal, Elefteria’sız geçirdikleri yılları şu sözlerle özetledi: “Yoldaşım ve çocuklarımın annesi olan Elefteria’sız yaşam zorlu geçti. Sonra alışmaya çalıştık. Eylemini gerçekleştiği günden sonra çocukların bakımıyla meşgul oldum. Onları iyi eğitmek için uğraştım. Onlara hem annelik hem de babalık yaptım.”
Kürtçeyi altı ayda öğrendi
Eşi Elefteria’nın nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu anlatan Otsal, “Elefteria çok sade bir insandı. Kürt halkının ve PKK’nin tarihini iyi araştırıyordu. Üzerinde Kürt halkının mücadelesinin büyük bir etkisi vardı. Kürt halkının üzerinde yürütülen inkar, imha ve haksızlık politikasını hiç kabul etmezdi. Bu politikalara karşı çok tepkiliydi. Öcalan’a uygulanan politikalardan kaynaklı birçok genç yönünü dağlara çevirmiş, bu katılımlar Elefteria’nın üzerinde büyük bir etki bırakmıştı” diye belirtti. Otsal, Kürt halkını iyi tanımak isteyen Elefteria’nın bu konuda büyük çabalar gösterip, yine her akşam Kürtçe haber programlarını izlediğini de aktardı. Öğrendiği bilgileri ise gelip kendisiyle konuştuğunu söyleyen Otsal, böylece hem mücadeleyi hem de Kürtçeyi 6 ayda çok iyi düzeyde geliştirdiğini kaydetti.
‘Bugün dünya onun eyleminden söz ediyor’
Elefteria’nın özellikle Öcalan’a dönük gerçekleştirilen uluslararası komploya çok öfkeli olduğunu ifade eden Otsal, “O tepkilerini dile getirebilmek mümkün değil. O dönemde Kürt gençleri her alanda büyük eylemler gerçekleştiriyordu. Bu eylemler onun üzerinde büyük tesir yapmıştı. 21 Mart günü Newroz kutlamasına katıldı. Çok sayıda Kürt sanatçı kutlamaya gelmişti. Çalınan stranlar ve kutlamada yapılan konuşmaların etkisi altında kalmıştı” dedi.
“Öyle inanıyorum ki hedeflediği amacına ulaşmıştır. Çünkü bugün baktığımızda dünyanın her yerinde Elefteria’nın eyleminden söz ediliyor” diyen Otsal Elefteria’nın Newroz’u Kürt halkının direnişi ve başkaldırısı gibi gördüğünü ve böyle de tanımladığını sözlerine ekledi.
Çocukları: Berxwedan Jiyan e
Elefteria’nın kızı Clara bugün 15, oğlu Ernesto ise 16 yaşında. Her ikisi de öğrenci olan Clara ortaokul son sınıfa, Ernesto da lise 1’inci sınıfa gidiyor.
Çok büyük bir özlem duyduklarını annelerini babalarının ona dair anlatımları ve ardından bıraktığı mektubundan tanıyan Clara ve Ernesto, herkese “Babamız onu bize çok anlatıyor. Babamızın tasvirleriyle annemizi çok özlüyoruz. Herkesi saygılarımızla selamlıyoruz. Ve diyoruz; ‘Berxwedan jiyan e’ (Yaşamak direnmektir)” diyerek mesaj gönderdi.