Erdoğan ve AKP’nin içindeki Kürtler – Rauf KARAKOÇAN

0
751
Ä°lgili resim

Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan günümüze, hayatın her alanında Kürtlere karşı düşmanlıkta sınır tanımayan bir partiden söz edilecekse bu parti AKP’dir. Özel savaşın her türlü biçimini, en kirli yöntemlerini devreye sokup sürdürmektedir. AKP’nin şefi faşist Erdoğan iktidara geldiğinde ilk Diyarbakır ziyaretinde ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ yalanına sarılarak beklentiler yarattı. Daha sonra adım adım soykırımı dayatarak Kürt halkının varlığını ortadan kaldırmaya çalıştı. Gelinen aşamada ise Kürtleri yok saymaktadır. Soykırımcı zihniyetle imhayı dayatmaktadır. Tam bir demagog, demagoji uzmanı. Yalan söylemede üstüne yoktur. Bu kişilik karakteriyle siyaset yapmaktadır. ‘AKP’nin kuruluş felsefesiyle ters düştüğü’ söylenmektedir. ‘Adalet, şeffaflık’ gibi ilkelerden saptığı belirtilmektedir. AKP’nin kendisine edindiği kimlik elbette bu değildir. AKP değişmemiştir, tam tersine gelmek istediği nokta, ya da olmak istediği partiye yeni gelmiştir. Gerçek AKP kimliği şimdiki kimliğidir. AKP kurucuları aslında Erdoğan tarafından kandırılmışlardır. Erdoğan herkesi kullanarak yol aldı.

AKP’nin şefi Erdoğan’ın gençliğinde, 1985 yılı Kasım ayında Gülbeddin Hikmetyar ile çekilmiş bir resmi var. AKP’nin özeti işte o fotoğraftır. Taliban liderinin dizleri dibinde çömelmiş bir çömezdir. Dünyaya terör ihraç eden, Afganistan’ı selefi cihatçı teröristlere yuva haline getiren Hikmetyar’ın dizinin dibinde oturan Erdoğan’dan adalet, şeffaflık beklemek hamlıktır. Erdoğan; Türkiye’yi getirmek istediği noktaya yeni getirmiştir. Erdoğan sonrası Türkiye’de uzun süre Erdoğan’ın tahribatları varlığını sürdürecektir. İslam’ı iktidarın aracı haline getirerek Türkiye’yi çok tehlikeli bir sürece taşımıştır. AKP’nin eski kurucuları daha yeni yeni homurdanmaya başladılar. Eleştirmeye cesaret ettiler. Unutmamak gerekir ki bu yeni çıkış sahipleri de Kürtlere yapılan zulümden ve soykırımdan sorumludurlar.

Kürt kanı dökmekten zevk alan, Hikmetyar’ın çömezi Erdoğan, kimi Kürtleri de kendisine katarak Kürt halkı üzerinde çok tehlikeli oyunlar oynadı. AKP’nin boyası dökülmüşken, bütün foyası açığa çıkmışken, AKP’nin eski kurucuları, cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, bakanlık yapmış isimler partiden kopup yeni arayışlara yönelirken, AKP içindeki ihanetçi Kürtlerin at gözlükleriyle dolaşmaları anlaşılmaz bir durumdur. Kürt halkına, Kürt Özgürlük Hareketine ihanet etmenin utancını duymadan ortalıkta dolaşmaları yetmiyormuş gibi AKP ve faşist şefi Erdoğan’a destek sunmakta, kraldan daha kralcı kesilmektedirler. Abdulkadir Aksu, Galip Ensarioğlu, Mehdi Eker, Mehmet Metiner ve Orhan Miroğlu gibi halen AKP’nin içinde yer alanlar Kürt soykırımına ortaktırlar. Bunlar iğrenç kişiliklerdir. Kendi kimliğine, diline, kültürel değerlerine, halk gerçekliğine, ulusal, toplumsal aidiyetine bu denli düşmanlık içinde olanların iyi sorgulanması gerekmektedir. Bu kişiliklerin MİT mensubu, istihbarat elemanı olmaları yüksek bir ihtimaldir. ‘Kürt yoktur’ diyen faşist soykırımcı bir zihniyetin temsilcisiyle aynı havayı solumak, aynı çatı altında durmak utanılası bir durumdur.

Bunların üzerinde tek tek durulması ve aydınlatılması gerekmektedir. Bazıları, Kürt Özgürlük Hareketini hedef alarak, televizyonlarda saldırma görevini almışlar. Kişilik ve karakter yoksunu bu şahıslar Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı adeta kin kusmaktadırlar. Kürt düşmanı AKP içinde yer alarak Kürtlere saldırmak başka nasıl izah edilir? Bunca Kürt katliamına imza atan düşmanın safında yer almayı nasıl değerlendirmek gerekir? AKP içinde yer almakla Kürt halkına karşı zaten suç işlemektedirler. Çünkü AKP’nin soykırımcı uygulamalarına destek vermektedirler. Açıktan Kürt düşmanlığı yapmaktadırlar. Özellikle Metiner ve Miroğlu, bütün çirkinlikleriyle Kürt Özgürlük Hareketine saldırmaya devam etmektedirler. İhanette ve uşaklıkta yarışmaktadırlar. Kürt bilgesi Musa Anter’in vurulduğu gece yanında olan Miroğlu’nun durumu şaibelidir. Apê Musa öldürülürken, onun yaralanması da şaibelidir. O gece, o karanlık sokağa Apê Musa’yı sürükleyen kişi olma ihtimali çok yüksektir. Hem Apê Musa ile olacaksın hem de AKP içinde yer alacaksın. Bu tezat durumun tek bir izahatı vardır o da ajan olma ihtimalidir.

AKP’nin şefi Erdoğan, icazeti Hikmetyar’dan almıştır. DAİŞ’in atadığı Emirlikler gibi o da Hikmetyar’ın Türkiye Emiridir. Bu gerçeğin görülmesi gerekmektedir. Türkiye’yi İslami terör örgütlerine açarak ikinci bir Afganistan olma yolunda hızla ilerlemektedir. İslami terör örgütlerine açıktan verdiği desteğin binlerce kanıtı vardır. Bu gerçek görülmeden AKP tanınamaz. İhanetçi, işbirlikçi AKP Kürtleri, yol yakınken bu aşağılık konumlarını terk etmelidirler. Kaderini AKP’ye bağlayanlar AKP ile birlikte tarihin çöplüğüne gömüleceklerdir

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here