ZELAL DILXWAZ
Eylem Mazlum (Evindar Kavak), Mêrdîn’de yurtsever, özüne sadık bir ailede dünyaya gelir. Ailesinin yurtsever olması ve dayısının şehit olması onun üzerinde büyük etkiler bırakır. Gerillaları ilk gördüğünde duruşlarından, konuşmalarından çok etkilenir. Bu duruşun, derinliğin nedeninin Önder Apo’nun ideolojisi ve felsefesi olduğunu öğrendiğinde büyük bir heyecanla Önder Apo’nun kitaplarını okumaya başlar. Önder Apo’yu okudukça PKK’ye olan sempatisi artar. Ve bu yoğunlaşmalarının sonucu olarak gençlik çalışmalarına katılarak, etkili bir gençlik öncüsüne dönüşür. Legal alanın istediği cevabı tam veremediğine inanarak daha radikal arayışlara girer. Rojava’da başlayan savaşla beraber cevabını bulduğunu düşünerek, halkının özgürlük savaşçısı olmak için savaş mevzilerine koşar.
Ama hala en büyük hayali gerilla olmaktır. Gerilla olmak için dağlara büyük bir heyecan ve istekle ulaşır. Dağ yaşamında dikkatini çeken en temel ilke, yoldaşlık bağları olur. Şehit Eylem Mazlum bir değerlendirmesinde şöyle der: “Arkadaşların birbirlerine ve yaşama karşı olan duyarlılıkları beni çok etkiledi. Arkadaşların birbiriyle diyalog tarzlarını gördüğümde bende büyük bir hayranlık duygusu gelişti.”
ZAP ALANINDA PROFESYONELLEŞTİ
Eylem Mazlum, en büyük heyecanını Zap’la buluşmasında yaşar. Zap alanında bir YJA-Star gerillası olarak yer almayı kendisi için büyük bir şans olarak değerlendiren Eylem, bu bilinç ve iddiayla katılır. Zap’a hızlı adapte olur. Büyük bir emekle tanrıçaların taht kurduğu mekanlarda fedakar, kadın kimliğinde ısrarının adı olur. Pratik çalışmaların yanında Önder Apo’nun kitaplarını okuyarak ideolojik yönünü tamamlamak ister. Yaşama, yoldaşlarına karşı hep büyük bir sorumluluk duygusuyla hareket eder. Uzun bir süre Zap alanında profesyonel YJA-Star militanı olarak çalışma yürütür. Zap alanına ilişkin yaptığı bir değerlendirmede şu sözlere yer verir: “Zap alanında kaldığım süre zarfında çok değerli arkadaşlar tanıdım. Büyük bir pratik tecrübem oldu. Bir kadın olarak Zap alanlarında pratik yürütmek askeri, savaş ve irade konusunda büyük tecrübeler edindim. Kendime güvenim artı. Pratik tecrübelerin yanında yaşam tecrübem de oldu; maneviyatlar kazandım. Zagroslar tanrıçaların mekanıdır, diyorlar bu yüzden Zagros alanlarına karşı hep bir manevi bağlılığım gelişti.”
Şehit Eylem, pratiğin teoriyle bütünleşmesinden yana oldu. Her Apocu militan gibi fikir-zikir-eylem birlikteliği anlamına gelen eğitim için her zaman istekli oldu. Eğitim gördüğü süreçte görüş ve duygularını şöyle ifade etmişti: “Eğitime geldiğim için kendimi çok şanslı görüyorum. Aldığım eğitimle kendi kimliğimin, irademin ve var oluşumun farkına vardım. Bu eğitimden sonra nereye gidersem gideyim, aldığım güç ve morale yaşama katılıp Önderliğime cevap olacağım. Mücadelemi büyütüp yenilikler yaratacağım. Bu mücadele sadece askeri boyutta olmayacak, ideolojik ve düşünce boyutunda da düşmanın her türlü saldırılarına cevap olacağım. Bu eğitimle birlikte kadın iradesini ve kadınların birlikteliğinden çıkan enerji ve dönüşüm potansiyeline şahitlik ettim; bu güce inanarak daha güçlü yürüyeceğim.”
Eğitimden sonra Botan’da Kato Jîrka’ya yol aldı. Kato Jîrka dağları fedai komutana kollarını açıp hemen bağrına bastı. Birçok eyleme öncülük etti. Durmadan, yorulmadan mücadele edip yoldaşlarına layık bir yoldaş, komutan olmak için savaştı. Yeni dönemin canlı ve dinamik komutanları Eylem ve Bahoz, Kato Jîrka’da destansı bir mücadeleyle düşmana ağır darbeler vurdu. 4 Temmuz 2022’de işgalci Türk ordusuyla girilen çatışmada fedaice savaşarak şehadete ulaştılar. Mücadeledeki ısrarları, zafere kilitlenmiş Apocu ruhları, özgürlük savaşçılarına büyük bir miras olarak kaldı.