Fedai eylem yapan Rojger Hêlîn’in mektupları

0
59

Ankara’da TUSAŞ’a yönelik fedai eylemi gerçekleştiren Ölümsüzler Taburu üyesi Rojger Hêlîn (Ali Örek)’in yazdığı rapor ve kaleme aldığı mektuplar şöyle:

“ŞEHİT ZİLAN ÖLÜMSÜZLER TABURU’NA

FEDAİ EYLEM RAPORUMDUR

Adım ALİ ÖREK 2002 Hezex doğumluyum. Yurtsever bir aile ortamında büyüdüm. Ailem feodal bir yapıya sahip olduğu kadar dinin etkilerinin hakim olmasına rağmen yurtseverlik duyguları derindir. 8 yıl okul okudum. Okulu bıraktıktan sonra ilk süreçlerde gençlik çalışmaları yürüttüm. Partiyi çocuk yaşlarda tanıdığım için arkadaşlarla tanışmam zor olmadı. Katılma kararımı verdiğim süreçte Heval Zîlan’ın fedai eylem raporunu okudum. Bende derin etkiler yarattı ve katılma kararımı netleştirdi. Aynı süreçte Kobanê’deki tarihi süreç de başlamıştı. Hem Heval Zîlan’ın mektubu hem Rojava’da halkın ve yoldaşların görkemli direnişi büyük yaşamam ve savaşmam gerektiğini bir kez daha gösterdi. Katılım kararımı aldığım günlerde dağa gitmeden önce küçükte olsa bir eylem yapıp öyle katılmam gerektiğini düşünüyordum. Bu vesileyle yanımda gençlik çalışmalarından üç arkadaşımla birlikte bir eylem gerçekleştirdik. Eylem anını yaşlı bir amca gördü. Yanına yaklaşıp Apocu olup olmadığını sordum. Amca bana sorumun karşılığında ‘‘ne sen Apocusun, ne de ben, Apocu görmek istiyorsan yüzünü dağlara çevir’’ dedi. Verdiği bu cevap beni derinden sarstı. Daha sonra bu Amca’nın bir Şehit babası olduğunu öğrendim. Dediği gibi yüzümü dağlara çevirdim.2014 yılında Gabar’da özgürlük saflarına katıldım. Yaşımın küçük olmasından kaynaklı kadroluk sözünü verip tekrardan şehir çalışmalarına düzenlendim. Benim dışımda aileden bir erkek kardeşim 2015 yılında özgürlük saflarına katılmıştır. 2016‘da Hezex’te Özyönetim direnişlerinde yerimi aldım. Bu süreç benim için büyük bir tecrübe süreci olmasıyla birlikte kişiliğimde derin etkiler yaratmıştır. YPS direnişinde kahramanca direnip şehit olan yoldaşlar, o süreçteki savaşta şahit olduğum olaylar bende düşmana karşı büyük bir kin ve öfke yaratmıştır. O süreci dile getirmek anlatmak benim için oldukça zor. Ama her şeyden önce Şehit Rojger, Şehit Çeko ÇATAK, Şehit Rençber, Şehit Viyan, Şehit Nuda, Şehit Helin, Şehit Rezan, Şehit Nurhak daha birçok arkadaş, adını saymadığım ve bu yoldaşlarla yaşamak ve onların komutasında savaşmak benim için dünyalara bedeldir. Fedailik ruhunun somut halini onlar gerçeğinde tanıdım. Benimle birlikte yaralı yedi arkadaşın Saha’da çıkması için on iki arkadaş kendini feda etti. Bu durumun bende yarattığı etki hiçbir dilin sözcükleriyle gerçek ifadesini bulamaz. Ancak pratiğimle bu güzel yoldaşlara layık bir duruş sergileyebilirim. Dolayısıyla yapacağım eylem bu arkadaşların intikamı için de olacak.

YPS sürecinde yaralanmamın ardından 2016’da tekrar Gabar’a geçtim oradan da tedavi amaçlı Güney’e gönderildim. Tedavimin ardından Haftanîn alanına geçtim düzenlemem o alana oldu. Savaş pratiğinde kalmıştım fakat katıldığım andan itibaren herhangi bir eğitim görmemiştim. Bu sebeple bir süre sonra Garê’ye Yeni Savaşcılar eğitimine gönderildim. Eğitimden sonra üç yıl Garê alanında kaldım. 2019 yılında tekrar YPS çalışmalarına düzenlendim.

Dağa geldiğim andan itibaren kişiliği Önderlik gerçeği içerisinde tanımak ve kendimi eğitmek yine Şehit yoldaşların amaçlarını sahiplenmek yaşanılan sürece Fedaice bir duruş ile cevap olabilmek amacıyla Özel Kuvvetlere öneride bulundum. 2023 yılında önerim kabul edildi. Kuruma geldiğim andan itibaren Fedai eylem yapmak için gereken ideolojik ve pratik yetkinliğe kavuşabilmek için çaba harcadım. İçinden geçtiğimiz süreç düşmanın pervasız yönelimleri ve yaşanılan devrim Fedaileşmek için vicdanıma talimat verdi. Şehit Zîlan’ın, dürüst bir savaşçısı, güçlü bir pratikçisi olma kararlılığındayım. Şunu da biliyorum ki Fedailik; emekle yoğuruluyor, sabır süzgecinden geçiyor, büyük irade istiyor. Gerçek anlamda kararlaşmak istiyor ve Önderlik terbiyesinden geçmek gerekiyor. Bu bilinçle üstlendiğim görevin sorumluluğunu tüm samimiyetimle gerçekleştireceğime inanıyorum. Kendimi her zamankinden daha çok bu göreve hazır hissediyorum.

 

YAŞAM GÜNEŞİMİZ ÖNDERLİĞE;

Değerli Başkanım her şeyden önce içerisinde bulduğunuz yaşam koşulları bizi derinden üzmektedir. Bizler sizin bitmez tükenmez emek ve çabalarınıza karşılık canımızı bile versek yeterli değildir. Siz yaşamınızla bir halkı yeniden yarattınız. Bizler sizin eserleriniziz. Bu büyük fedakarlık karşısında ne yapsak da borcumuzu ödeyemeyiz. Partimiz büyük çaba, emek ve ağır bedeller sonucu bu düzeye geldi. Yaratılan her değer bedel ister. Biz sizde yaratıldık, sizinle varız ve özgürlük yürüyüşümüzü sizinle sürdüreceğiz. Emek ve çabalarınıza karşı bir nebze de olsa layık olabilmek için başlattığım bu yürüyüşle, karar aldığım bu eylemle size karşı borcumu ödemeye çalışacağım. Biz sizinle varız, nasıl ki güneş doğmadan dünya aydınlanmazsa, siz olmadan da özgür bir yaşam gerçekleşmez. Benim en büyük hayalim sizi görmekti. Ne zaman yaşam güneşimiz, Önderliğimizle buluşacağım diye hayal kurardım. Sizi fiziksel olarak görme şansına erişmeyecek olsam da eylemimle ulaşacağıma inanıyorum. Size, Şehitlerimize, yoldaşlarıma ve halkıma layık olabilmek için beklediğim gün nihayet geldi. Hedefime emin adımlarla yürüyeceğim ve en küçük fırsatları dahi düşmana büyük vurmak için iyi değerlendireceğim.

Başkanım, zamanında başaramadığımız görevlerin karşısında yoldaş sorumluluğuyla yaklaşıp içine girdiğimiz görevlerin ve yetersiz yoldaşlığın özeleştirisini pratiğimde vereceğimin sözünü veriyorum. Size olan sevgimin düzeyini düşmana olan savaşımın düzeyimi gösterecek.

Güneş karartılmadı, karartılamıyor ve asla karartılmayacak.

 

HAKİKAT SAVAŞÇILARINA;

Kutsal olduğu kadar zor bir mücadelenin topluluğu olarak bir araya geldik. Bizler APO klanı olarak tarihi sorumluluğumuzun bilinciyle yaşamak ve savaşmak zorundayız. Unutmamalıyız ki Önderlik üzerindeki tecridin bunca yıldır devam ettirilmesinin bir sebebi de bizim hâlâ mücadele bayrağını zirveye ulaştırıp zafere ulaşamamamızdır. Bunu gerçekleştirmediğimiz sürece Önderlik gerçeği karşısında boynumuz bükük kalmaya devam edecek. Her şeyden önce bizi var eden bu gerçekliğe karşı hepimiz borcumuzu ödeyecek pratikler içerisinde olmalıyız. Bu anlamada sistemin üzerimizde yarattığı kişilik sorunlarına sığınma zamanı geçmiştir. Elli yıllık PKK kültürü yeni insan yaratımı için yeterlidir. PKK militanları bu dünyanın en temiz insanlarıdır. Önderlik felsefesi ahlaklı insanı yarattı. Ahlakın birinci sorumluluğu özgürlüktür. Özgürlük bu yüzden güzelleştirir. Şehitlerimiz bize yürüyeceğimiz yolu gösterdi, Onların ardılları olarak mücadele bayrağını yükseltmek dışında bir düşüncemiz olamaz. Bunun için de önce yaşamda kazanıp savaşta her zamankinden daha fazla vurucu güç olmayı büyüterek sürdürmeliyiz.

Mücadelenin her alanında yürütülen her türlü çalışmanın devrime hizmet etmesi ve bilinciyle, Önderliği bir an olsun aklımızdan çıkartmayarak görevlerimize sarılmak zorundayız. Şu saatten sonra, devrimi zamana yaymak gibi bir lüksümüz olamaz.

Yoldaşlar, inanın ki sizinle yaşamak, sizlerin yanında savaşmak bu dünyanın en güzel duygusudur. Sizlerden aldığım güç ve moral beni bu eyleme taşıdı. Dolayısıyla yapacağım eylemde hepiniz yanımda olacaksınız. Birlikte başarıya götüreceğiz. Son olarak şunu söylemek istiyorum, bin defa daha dünyaya gelsem yine sizin yoldaşınız, yine PKK militanı olmak isterim.

 

YAŞAM VE ÖZGÜRLÜĞÜN TİMSALİ KADIN YOLDAŞLARA;

Partiye katıldığımda henüz çocuktum. İlk şekillenmemi sizin yanınızda aldım. Dolaysıyla mücadele yaşamım boyunca beni uğraştıran yaşamın en temel sorunu haline gelen önemli bir nokta kadınla olan yoldaşlığın ölçülü ve doğru bir rotaya getirme savaşımı oldu. Doğru bir savaş verilmedikçe kadına yaklaşma cesaretini göstermek zor olacaktı. Kadının gerçekten yaşam olduğunu gün be gün görüyorum.

Önderlik özgür kadını yarattı, yaratılan özgür kadın da şimdi özgür erkeği yaratıyor. Dünya sizin ellerinizle yeniden yeşeriyor. Fakat unutmamalısınız ki sadece düşmana karşı değil, bir dünya sistemine karşı savaşıyorsunuz. Bir bütünen özgürleşmenizin önündeki engeller hâlâ tehdit olmaya devam ediyor. Ne kadar iradeli olduğunuza kendi gözlerimle tanıklık ettim. Fakat lütfen öz savunmanızı bir an olsun elden bırakmayın. Önderlik partimizi sizlere emanet etti. Bu yüzden her alanda yürüttüğünüz öncülüğe her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu bilmenizi istiyorum. Hiç istemeden de olsa size karşı bir eksikliğim, geri yaklaşımım olduysa öz eleştirimi veriyorum. Yapacağım bu eylem sizinle doğru bir yoldaşlığın özeleştirisi olacaktır.

‘’Bu eylemimle Zîlan komutasında yürüyen bir emir eri olmak istiyorum’’

 

SAVAŞÇI KÜRT HALKINA;

Bu halkın direnişçi ruhuyla tanıştığımda henüz çocuktum. Bir evin içinde birkaç mermiyle düşman çemberinde yalnız kaldığımda, gece yarısı camiden yaptığınız anonsla yataklarınızdan kalkarak düşman çemberini yakıp geçtiniz. Zılgıtlarıyla bana sarılarak kendini siper eden anneleri gördüğümde “işte Önder Apo’nun yarattığı halk gerçekliği” dedim. Bu benim yeniden doğuşumdu. O günden beri sizin bir evladınız olarak böyle bir halka layık olma arayışındayım. Fakat ne yaparsam yapayım borcumu ödeyemeyeceğimi biliyorum.

Böyle bir halkın karşısında hangi düşman durabilir? Kim inkar ve imha politikasıyla bu halkı sindirebilir? Hangi güç onları Önderliğinden koparabilir? Bir süredir içine girdiğiniz sessizliğin son bulma zamanı çoktan gelmiştir. Silkelenip Serhildan ruhunu yeniden kucaklamak gerekir. Esir bir halkın kaybedecek bir şeyi yoktur. Bireysel ya da ailesel kaygılar bir tarafa bırakılarak halk ve hareket olarak Önderliğimiz etrafında yeniden ateşten bir halk haline gelmeliyiz. Ölümü öldürenler ancak Fedai olabilir. Biz ölüm kavramını çoktan aşmış bir halkız. Önümüzde birlikte gerçekleştireceğimiz bir devrim bizi bekliyor. Ve ruhu devrim ateşi ile yananlar bu halaya davetlidir! Devrimci halk savaşının mutlak zaferi getireceğine olan inancımla…

 

BIJÎ SEROK APO

BÊ SEROK JIYAN NABE

BIJÎ ŞERÊ GEL Ê SOREŞGERÎ

 

 

DEĞERLİ AİLEME;

Öncellikle sizin gibi yurtsever bir ailede dünyaya geldiğim için kendimi çok şanslı hissettiğimi bilmenizi istiyorum. Bana verdiğiniz yurtseverlik bilinci yaşam felsefem oldu. Sizlere layık bir evlat olabilmek için özgürlük hareketine katıldım. Yapacağım bu eyleme doğru yaklaşıp güçlü sahiplenmelisiniz. Düşman politikalarına boyun eğmeyin. Eylemin etkisini çarpıtmaya çalışanlara karşı güçlü bir duruş sergileyeceğinize eminim. Duygusal yaklaşıp yas tutmayacağınıza inanıyorum, iradeli duruşunuzu koruyun. Sizden tek istediğim, kız kardeşlerime iyi bakmanızdır. Hepinizi çok seviyorum. Annemin ve Babamın ellerinden öpüyor, tüm kardeşlerime selam söylüyorum.

 

‘’Bir saat özgür yaşamak bin yıl köle yaşamaktan daha değerlidir’’

 

YAŞASIN ÖNDER APO!

YAŞASIN EN BÜYÜK FEDAİ BAŞKAN APO!

YAŞASIN ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ PKK!

KAHROLSUN İHANET!

KAHROLSUN FAŞİST TC GERÇEĞİ!

 

DEVRİMCİ SELAM VE SAYGILAR

ROJGER HÊLÎN

15.08.2024″

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz