Koranavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle Türkiye cezaevlerindeki tutsaklar ile başta aileleri olmak üzere demokratik kamuoyu, virüsün ülkede görülmeye başlandığı 11 Mart’tan bu yana kaygı içerisinde.
İktidar tarafından hazırlanıp, tutsakların kapsam dışında tutulduğu yeni infaz düzenlemesi üzerinde Meclis’te görüşmeler devam ederken, Türk Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün, bugün açıklamada yaptığı pozitif tanı teşhisi konulan 5 açık cezaevindeki 17 tutsaktan 3’ünün hayatını kaybettiği, 13’ünün ise tedavilerine devam edildiğini söylemesi kaygıları daha da büyüttü.
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde kalan tutsak Süheyla Taş’ın telefonla görüştüğü ailesine aktardığı bilgiler ise, cezaevlerindeki durumu anlatmaya yetiyor.
Kaldıkları cezaevinde salgına karşı herhangi bir önlem alınmadığını belirten Taş, yemeklerde hijyene dikkat edilmediği gibi, cezaevi kantininden temizlik ve hijyen malzemelerini temin edemediklerini ifade etti.
Taş, sabah ve akşam saatlerinde sayım için koğuşlarına gelen gardiyanların salgın riski nedeniyle koğuşa girmeden, cam arkasından sayım yapmalarını talep etmelerine rağmen bu taleplerinin kabul edilmediğini de aktardı. Üstelik koğuşa gelen gardiyanların ‘virüs size de bulaşsın’ diyerek, ellerini etrafa sürdükleri ve kahkahalar attıklarını ailesine anlatan Taş, bu yaklaşımdan rahatsız olduklarını dile getirdi.
Taş, yine cezaevinde haftada iki defa verilen sıcak suyun açlık grevleri döneminde olduğu gibi sarı renkte aktığını da dile getirdi.