Meclis’te konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Sağlık Bakanlığı’nın vaka sayısını az göstermek amacıyla test sayısını günden güne azalttığına dikkat çekerek, “Halk sağlığının her şeyden önemli olduğunu kavramanız gerekiyor. Böyle bir zihniyete sahip değilseniz çekilin artık. Yönetemiyorsunuz” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş Mecliste düzenlediği basın toplantısında güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘Pandemi ile ilgili süreç büyük bir gizlilik içerisinde yürütülüyor’
Ülke gündeminin her zamankinden daha ağır ve yakıcı durumda olduğunu belirten Meral, bunun nedenlerinden birinin pandemi olduğunu söyledi. En baştan beri HDP olarak talepleri her düzeyde ifade ettiklerini ancak bugüne kadar pandemi ile ilgili sürecin büyük bir gizlilik ile yürütüldüğünü vurgulayan Meral, “Sürekli açıklama yapan bir Sağlık Bakanı var, ama şiddet gören sağlık çalışanlarından, pandemiye yakalanan sağlık emekçilerinden söz etmektense “Büyük Türkiyem” söylemleriyle kendisi de halkı oyalayanlar kervanına maalesef katılmış durumda” dedi.
‘Vaka sayısını az göstermek amacıyla test sayısı günden güne azaltılıyor’
“Bir kere neden günden güne yapılan testler azalıyor bunun cevabını hala bilmiyoruz, cevap derhal verilmelidir” çağrısında bulunan Meral, sayının daha az gösterilmesi için test sayılarında bir azalmanın söz konusu olduğunu kaydetti. Bunun amacının diğer ülke oranlarını geçmemek olduğunu belirten Meral, “Ancak oransal olarak bakıldığında Türkiye, İran, Çin ve benzeri durumun daha vahim olduğu ülkeleri çoktan sayı olarak geçmiş ve maalesef ABD ile yarışır vaziyete gelmiştir. Bunu sadece paylaşılan resmi verilere bakarak söylemek mümkün, matematik ortada. Son günlerde yatay bir seyir izlediğine ilişkin söylemlere can-ı gönülden inanmak istiyoruz. Ancak ne yazık ki inanılacak gibi değil ve bu konuda çokça tartışmanın olduğunu da paylaşmak isterim” ifadelerini kullandı.
‘İktidar pandemi sırasında dengesini tamamen kaybetmiştir’
Mart’ın ortasında Türkiye’de hayat askıya alınmışken çöken ekonomiyi kurtarmak için şimdiden gizli hazırlıklar yapıldığını aktaran Meral, “ Bu söylemler, hayatın normal akışına zemin hazırlamak için geliştirilen söylemlerden ötesi değildir aslında. Ekonomisiyle, eğitim ve sağlık sistemiyle, yargı sistemiyle zaten halka güven vermeyen iktidar pandemi sırasında tamamen dengesini kaybetmiştir. Bozulan dengeyi bir nebze onarmak adına ise insanların ölümleri göze alınarak sosyal yaşam düzenlenecek AVM’ler açılacak. Peki sonra ne olacak?” diye sordu.
‘Halk sağlığının her şeyden önemli olduğunu kabul etmiyorsanız, çekilin artık’
Meral, “Koronadan yaşamını yitirenlerin yakınları dışında kimsenin ruhu duymasın, ölen ölsün kalan sağlar bizimdir mantığı ile hareket ediyorlar. Onlar için bir canın ne kıymeti var ki? Yeter ki sermayedarların musluğu kesilmesin diye insanlar bile bile ölüme terk edilecek. AKP iktidarına buradan Ankara’dan bir kez daha sesleniyoruz; sermayenin değil halkın sağlığını düşünün, sermayenin cebini değil işsizlerin emekçilerin kesesini düşünün. Halk sağlığının her şeyden önemli olduğunu kavramanız gerekiyor. Böyle bir zihniyete sahip değilseniz çekilin artık. Yönetemiyorsunuz” şeklinde konuştu.
‘Korona grafiğine değil tek adamın algı grafiğine bakmayı tercih ediyorlar’
İşsizliğin çığ gibi büyüdüğünü ve yoksulluğun arttığını dile getiren Meral, devamla şöyle konuştu: “ İşyerleri kapanıyor; her gün insanlar iş cinayetlerinde, kadın cinayetlerinde can veriyor. Enflasyon, dolar yükseliyor, kriz büyüyor; bunlar Erdoğan ile ilgili büyüme rakamlarına bakıyorlar. Bunlar Sağlık Bakanı’nın açıkladığı korona grafiğini değil tek adamın algı grafiğine bakmayı tercih ediyorlar. Utanmasalar günlük algı grafiği bile yayınlayacaklar. Ama merak etmesinler halkın AKP ile ilgili algısı gayet iyidir, bu iktidarın gerçek yüzünü bu salgın süresinde herkes gibi halk da gayet iyi ve net bir şekilde gördü. Bu algı öyle bir aşamaya geldi ki bu algı sayesinde AKP iktidarı ilk seçimde gidecek. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ve sandıkta bunun cevabını çok net bir şekilde görecekler.
Halka maske dağıtmaktan aciz iktidar, İsveç’e özel ambulans gönderip şov yapıyor
Halkına bir maske dağıtmaktan aciz bir iktidar var karşımızda. Hükümet bu beceriksizliği örtmek için İsveç’e özel ambulans uçak gönderiyor ve günlerdir de bütün kanallarda yandaş medyada da bunun şovunu yapmaktan da bir nebze olsun ar etmiyorlar. Ayıptır diyoruz, gerçekten ayıptır. Kendinizi güçlü gibi göstermenin, halk sağlığına duyarlı gibi göstermenin bir manası kalmadı, çünkü kimse size inanmıyor. İsveç’te koronavirüs hastalığına yakalanmasına rağmen tedavi edilmediği iddiasıyla Sağlık Bakanlığı tarafından özel JET ile Türkiye’ye getirilen Emrullah Gülüşken’in hem AKP üyesi hem de milyoner olduğu iddia ediliyor. Bu sorularımıza da elbette yanıt bekliyoruz. Bu iddiaların doğruluğunu belki yoksul halka maske veremeyen devlet pratiğinde de görebiliriz.
AKP, ne yaparsa yapsın dayanışmayı engelleyemeyecektir
Ama AKP iktidarı ne yaparsa yapsın toplumsal dayanışmayı, desteği ve toplumsal örgütlenmeyi engelleyemeyecektir. Çünkü toplum, Türkiye yurttaşları bu iktidardan çok daha güçlü ve daha büyüktür. Cumhurbaşkanın çok sevdiği bir laf var “Dünya 5’ten büyüktür’ diye; biz de ona diyoruz ki Türkiye AKP’den büyüktür.
Kadın cinayetleri bütün yakıcılığıyla ortada duruyor
Kadın cinayetlerine dair çokça söz kurduk ve maalesef bütün yakıcılığıyla ortada duruyor. En son Eş Genel Başkanımız Pervin Buldan bu konuda ayrıntılı bir açıklama yaptı. Ben ona atıfta bulunarak şunu söyleyeyim: pandemi sürecinde ev içi şiddet yüzde 27.8 oranında arttı. Ve Mart ayında sadece 29 kadın katledildi, 11 Mart’tan 31 Mart’a kadar geçen sürede 21 kadın katledildi. Evler, kadınların en çok şiddete maruz kaldığı ve katledildiği alanlar. İktidar evde kalın çağrısı yaparken kadınlar için koruma sağlamaması sebebiyle kadınlar bunu evde kalın bedelini yaşamıyla ödemeye devam ediyor.
Böyle bir dönemde Meclis kapalı tutuluyor
Meclisin çalıştırılmaması meselesini Genel Kurul sırasında defalarca ifade ettik. Şu anda Meclisteyiz ve Mecliste çok sınırlı sayıda insanla Meclis sözde açık tutuluyor ama Genel Kurul çalıştırılmıyor. Bu dönemde halkın temsilcisi olan vekiller çalışmıyor. Halbuki çare üretmesi gereken en önemli ve birinci sıradaki mekanizma tabii ki parlamentodur. Biz bir kez daha meclisin derhal toplanmasını, Genel Kurul çalışmasına başlamasını, krizin boyutları ile ilgili toplumsal sonuçları ile ilgili çalışmaya başlaması gerektiğini belirtiyoruz. İşsizlik, yoksulluk, iflaslar had safhada. Parlamento bunlara çare olmayacaksa neden var?
Mezarlıkların tahrip edilmesi hangi inanç ve hukukta var
Bir diğer meselemiz mezarlıkların tahrip edilmesi. Yaygın medya bu meseleyi görmüyor, görmek istemiyor çünkü ağır bir sansür ile karşı karşıyayız. Şu anda Silvan’da Van’da ve daha birçok ilde mezarlıklar tahrip ediliyor, aileler tehdit ediliyor. Büyük bir suç işlenmeye devam ediliyor. Ben Ankara’dan, Meclisten sormak istiyorum: Hangi inançta, hangi hukuk sisteminde bunun yeri vardır? Hangi insanlık değerine sığar mezarlıkların tahrip edilmesi. Mezarlıklar bir insanın naaşının son dinlenme yeridir. Bu nedenle mezarlıkların tahrip edilmesi yasal düzenlemelerin yanı sıra dinsel kurallara göre de aslında yasaklanmıştır. Yürürlükte olan Ceza Kanun’unda özel düzenleme vardır ‘kişinin hatırasına hakaret suçu ve ölenin, kişinin haklarının korunmasıdır’. Fakat hem cenazenin hem de ailenin kişilik hakları yok sayılmaktadır.”
‘İsteseniz 24 saat içinde Gülistan Doku’yu bulursunuz’
Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun hala bulunamadığını anımsatan Meral, Gülistan’ın 115 gündür kayıp olduğunu ancak şüphelilerin hala gözaltına alınmadığını söyledi. “Gülistan Doku’ya ait videoyu neden çözmüyorsunuz. İsveç’e özel uçakla gidip birini getirmeyi biliyorsunuz ama Dersim’de bir kadını 115 günde bulamıyoruz demeyin” diye tepki gösteren Meral, “Bulmak istemediğinizi, aramadığınızı biliyoruz. İsterseniz 24 saat içinde Gülistan Doku’yu bulursunuz. Meclis başkanlığına verdiğimiz önergede Zeynal Abarakov’un adı silindi. Niye siliyorsunuz diye sorduk, dediler ki kişilik hakları zedelenmesin diye. Bu iktidarın kişilik haklarını düşündüğüne bizi kim inandırabilir. Tabii ki bunun hiç bir izahı yok” ifadelerini kullandı.
İbrahim Gökçek’in ölüm orucu
Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek’in hala ölüm orucunda olduğunu vurgulayan Meral, bu çığlığa kulak verilmesini belirtti. Meral, “İktidar Grup Yorum üyelerine yaptığı haksızlık karşısında susmayı tercih ediyor sadece susmuyor ölüme terk ediyor. Ama bu devran değişecek. Biz İbrahim Gökçek’in yaşaması ve sanatını icra etmesi için gerekli kararı alması gerektiğini bir kez daha ifade ediyoruz” diye konuştu.