İşgalci Türk devleti KDP’nin onayı, işbirliği ve istihbarat desteğiyle Güney Kürdistan’daki saldırı ve işgal girişimi, 1991’den bu yana devam etmektedir. Bugün yine işgalci Türk devleti ile iş birliği içinde hareket eden KDP, Zinî Wertê’de İhanet perdesinin arkasına saklanarak kirli politikalarına devam etmektedir.
KDP’nin bir süre önce YNK alanına giren Kandil’in Zinê Wertê köyü üzerindeki tepelere gönderdiği güçlerini çekmesi beklenirken, iki gün önce bir anda aldığı kararla bölgeye TC keşif uçakları denetiminde yeni güç ve ağır silah takviye ettikten sonra, YNK de alana antiterör güçlerini göndermeye başlıyor.
Zînê Wertê bölgesi yönetim olarak YNK’nin bölgesinde yer almakla birlikte Raperîn ve Soran alanlarını birbirine bağlaması açısından stratejik bir alan. Aynı zamanda Karox ve Qendîl sıradağlarının kesişim noktası, yani Medya Savunma Alanları’na da çok yakın bir bölgede yer almaktadır.
Hedef alınan bölgelerin tarihi Önemi
Bu alanlara yapılan her saldırıyı, operasyonu tarihsel ve güncel olarak ele alabiliriz. İşgalci Türk devletinin şuanda Güney Kürdistan’da hedef aldığı yerlerin tarihi bir öneme sahip olmasıyla birlikte Sömürgeci güçlerin yıllarca girip hakimiyet kuramadığı ya da girip alelacele çıktıkları alanlardır.
Xakurkê, Haftanîn Metîna hatları; Zap, Zagros hatları buna örnektir. Yine Zinî Wertê, Qandîl, Asos hatları böyle bir öneme sahip diğer bölgelerdir. Yani bu alanlar sömürgecilerin sefer yaptığı fakat zafer alamadığı alanlardır. Her zaman buralara yönelik sömürge girişimleri olmuş olsa da uzun süre kalamayıp sömürgesi haline getiremedikleri Kürd alanlarıdır. Kürdlerin en baki topraklarıdır desek yeridir. Fakat günümüzde gelişmiş teknoloji ve iç işbirlikçilikle beraber, Kürtlerin kutsal sayılan, baki görülen, Kürlerin savaş süreçelerinde sığınak olarak kendine seçtiği bu alanlar bugün KDP-Türk operasyonlarıyla resmen sömürgecilere peşkeş çekilmektedir. Sömürgecilerin kalesi haline getirilmek istenmektedir. Sadece yerel sömürgeciler değil uluslararası alandaki sömürgeciler de bu tepeler ve alanlar üzerinden güncel planlarını uygulamak istemektedirler.
Bölgenin Stratejik Konumu
Zinî Wertê özelinde işgal edilmek istenen bölgeler stratejik konumu açısından büyük bir önem taşımaktadır. Örneğin Barzan, Tepê Xudê, Xakurkê hattı üç parça Kürdistan’ı birbirine bağlayan alanlardır. Haftanin bölgesi, Rojava ile Güney ve Kuzeyin birleştiği alandır. Yine Zînî Wertê ve Asos alanlarına kaydığımız zaman Rojhilat ve Güney hattını birbirine bağlayan bölgedir. Ayrıca Özgürlük hareketi için mücadele alanları olarak büyük bir önem taşımaktadır. 90’lardan bu yana gerillanın direniş kaleleri olarak bilinir. Gerilla güçleri Güney savunmasını bu alanlar üzerinden yapmıştır. Yine Rojhilat Kürdistanına açılımlar bu alanlar üzerinden yapılmıştır. Bu merkez 4 parça Kürdistan üzerinde devrime katkı sunan bir pozisyonda yer almaktadır. Sömürgeci Türk devleti ve dış güçler bu alanlarda PKK yerine pasif, güçsüz KDP ve YNK gibi güçleri tercih etmektedir.
Peki Neden Özelde Zinî Wertê?
Bilindiği üzere 2017 ve 2018 yıllarında işgalci Türk devleti Güney Kürdistana yönelik operasyonlarını daha da genişletmeye başlattı. Sırasıyla Xakurkê, Bradost, Lêlîkan ve Şekif tepesi işgal edildi. Her geçen yıl işgalci Türk devleti Başur Kürdistan’daki üslerini arttırdı. Başur Kürdistan’daki bölgeleri birbirinden koparmak ve işgal alanını genişletmek için ilkin Raperin Soran hattına yöneldi, ilk operasyon, Behdinan( Zap, Metina Haftanin alanları) ve Soran ( Xakurkê, Xinêre, Diyala ve Sîdeka alanları) hattını birbirinden koparma amaçlı yapıldı. Bu alanda halen konumlanmış durumdalar. Bunun ikinci ayağı da Zînî Wertê alanıdır. Burayı işgal ederek Soran ve Raperin hattını birbirinden koparılmak amaçlanmaktadır. Bu alanda hakimiyet kurarak Kürdlerin kaleleri dediğimiz bu alanları bir bütünüyle işgal etmek istemektedirler. Bundan dolayı bu son operasyonu sadece KDP ve YNK çekişmesi olarak değil, tarihi Türk sömürgeciliğinin Kürdistanı ve Kürt halkına yönelik yaptığı Ölüm Hamlesi olarak ele almak gerekmektedir.
Ayrıca bu alanı hakimiyeti altına alarak Qandil üzerinde baskı oluşturmayı amaçlamaktadır. İşgalci Türk devleti direk Qandil’ê giremediği için işbirlikçi KDP’nin askeri desteği ve istihbarat paylaşımıyla adım adım PKK’nin merkezi olan Qandile doğru gitmeyi amaçlıyor. Ki KDP’nin desteğiyle Başur Kürdistan’da 20’den fazla karakol yaptılar. Askeri, lojistik ve istihbarat yönünde KDP, TC devletine her türlü desteği sağladı. Siyasi yönde de işgal zeminini hazırladı. Bu alanlarda yaşanan şahadetlerin %70’i KDP’nin verdiği istihbarat sonucu yaşanmıştır.
Sadece Askeri bir Operasyon Değil!
Zinî Wertê alanının askeri konumunun yanında tarihi anlamda önemli bir konumu sahiptir. Diğer bir yandan Kürdistan ırmaklarının birleşip Güneye, Güneyden Basra çölüne doğru ilerlemesi yine bu alan üzerinden oluyor. Xinêrê’nin, Xakurke’nin, Soran bölgesinden gelen ırmakların, Qandil’den gelen akarsuların hepsi bu alanlar üzerindendir. Bu alanlarda KDP’nin desteğiyle işgalci Türk devleti tarafından 22 büyük baraj yapılması planlanmaktadır. Sadece bir askeri operasyon değil aynı zamanda Kürdistan topraklarında bulunan tatlı su kaynaklarını kendi kontrolüne almak için başlatılan bir operasyondur.
İşgalci Türk devleti yıllardır bu alanları işgal etme girişiminde bulunmuş olsa da başarılı olamamıştır. Fakat şimdi daha kapsamlı planları devreye koymuş bulunmaktalar. KDP’nin istihbarat desteğiyle ile beraber operasyonu doğrudan kendileri yürütmektedir. Diyana merkez Pêşmerge eğitim gücünün bulunduğu Bapiştê Pêşmerge Özel Kuvvetler merkezine Türk Özel kuvvetlerinin konumlandığı ve eğitim gördüğü bilinmektedir. Sadece kırsalda değil şehir merkezinde de üsler kurarak bu savaşı yürütmektedirler. KDP bunun bütün maddi imkanlarını ve güvenliğini sağlamaktadır.
Ayrıca işgalci Türk devleti, ihanette sınır tanımayan KDP’nin desteğiyle Bradost alanlarını fiili bir şeklide işgal etmişti. Diğer bölgelere ise KDP yoluyla gözlem noktaları kurarak PKK’nin hareketliliğini keşif etmektedirler. Örneğin Biradost, Sidekan ve Xinêre de gözlem noktaları kurulmuştur. Kurduğu bu gözlem noktalarında KDP pêşmergeleri kalırken lojistik ihtiyacını Türk devleti karşılamaktadır. Ayrıca Heci Ömeran, Kodê ve Çoman yolu üzerindeki Çiyayê Zinê gibi yerlere de son bir ayda gözlem noktaları kurmuşlardır. İşgalci Türk devleti buralarda da operasyon hazırlıkları içerisindedir. Bu üslerde pêşmerge güçleri kalıyor olsa da işgalci Türk devleti için ajanlık görevini üstlenmektedir. Bu üsleri Karox ve Qandil alanalarını keşif etmek için kullanmaktadırlar. Bu boyutuyla tarihi bir ihanet gerçekleştirimektedir.
Zinî Wertê Operasyonun Başarılı Olması Durumunda…
KDP’nin de kendini bir bütünüyle işgalci Türk devletinin, Güney Kürdistan’daki işgal politikalarına yatırdığına tanık olmaktayız. İşgalci Türk devleti ve KDP’nin Zînî Wertê’de alanında başlattıkları hamlenin başarılı olması durumunda KDP’nin Güney Kürdistan’daki sınırları genişleyecek ve genişletmeye de devam edecek.
Diğer bir boyutu ise, Kürdistan’ı bir arada tutan bir coğrafya olan bu bölgenin işgali edilmesi durumunda Kürdistan, sınırları olmayan parçalar haline gelecektir. Çünkü işgalci Türk devleti tam da bu sınırlara konumlanmak istemektedir.
Ayrıca işgalci Türk devleti ve işbirlikçisi KDP’nin ortaklaşa başlattığı Zinî wertê operasyonu tepe Xwedê, Xakurkê operasyonun ve Geliyê Reş operasyonunun devamıdır. Bu operasyonların ikinci ayağı olan Zinî Wertê operasonu başarılı olursa üçüncü ayağının Qandîl ve Asos hatları olduğunu ön görmek zor değil.
Militan RÊHAT
Kürdistan Stratejik Araştırmalar Merkezi