Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın ailesi, avukatları ve vasisi, “acil görüşme” talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurdu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın avukatları Faik Özgür Erol, Rezan Sarıca, Cengiz Yürekli ve Serbay Köklü, müvekkillerinin sağlık ve güvenlik koşullarıyla ilgili sanal medyadan yayılan iddialara ilişkin Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuru yaptı.
Avukatlar, aynı cezaevinde bulunan Ömer Hayri Konar, Veysi Aktaş ve Hamili Yıldırım ile derhal görüşme sağlamak için de başvurdu.
Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ve vasisi Mazlum Dinç, İmralı’daki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar’ın kardeşi Ali Konar, Hamili Yıldırım’ın kardeşi Polat Yıldırım ve Veysi Aktaş’ın kardeşi Melihe Çetin de avukatları aracılığıyla görüşme başvuruda bulundu.
Öcalan ile aile ve avukat görüşünün ivedilikle ele alınması için başvuru yapan avukatlar, bu talebin bir an önce kabul edilmesini istedi.
TÜRK DEVLETİ TÜM BAŞVURULARI REDDETTİ
Başvuru dilekçelerinde, Öcalan ile en son 3 Mart 2020 tarihinde yapılan aile görüşü sonrasında kurulabilen tek iletişimin, 27 Nisan 2020 tarihinde kardeşiyle yapılan telefon görüşmesi olduğu hatırlatıldı. O günden bu yana yapılan tüm görüş başvurularına ve telefon veya mektup ile kurulmak istenen tüm iletişim araçlarına rağmen herhangi bir görüşmeye veya iletişime izin verilmediği belirtilen başvuruda, “Yapılan tüm başvurularımız hukuka aykırı gerekçelerle ya ret edilmiş ya da yanıtsız bırakılarak sonuç almamız engellenmiştir” diye belirtildi.
Yaşamsal tehdit oluşturan salgın koşullarında dahi asgari hiçbir iletişime izin verilmediği ifade edilen başvuruda, “Müvekkilin bulunduğu ada koşulları, vahşi tecrit uygulamaları ve uzun mahpusluğu ile mevcut koşullar işkence yasağını ihlal eden sistematik uygulamalardır. CPT raporlarında da buna dair tespit ve iyileştirme tavsiyelerinde bulunulmasına rağmen herhangi bir olumlu gelişme görülmemiştir” denildi.
Başvuruda şunlarda belirtildi: “En son 14 Mart 2021 tarihinde birtakım internet haber sitelerinde ve sosyal medya hesaplarında Müvekkilin vücut bütünlüğüne ve yaşamına dair ciddi iddialarda bulunulduğu görülmüştür. Böylesi haberlerin çıkmasına elbette tecrit koşullarının elverdiği bir gerçektir. Ancak en son bu iddianın bizde ve ailede yarattığı büyük ve ciddi kaygının giderilmesi için de doğrudan derhal görüşmemiz gerekmektedir. Bu anlamda bir an önce Müvekkilimiz ile aile ve avukat görüşme koşullarının sağlanmasını, ivedi olarak değerlendirilmesini istediğimiz bu ziyaret talebinin kabul edilmesini talep ederiz.”