Şehit Savaş Amed/Şehit Sakine Cansız/Şehit Baran Dersim İntikam Birimleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik 9 Ekim Komplosu’nun yıl dönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada 9 Ekim’in “hesap sorma” günü olduğunu belirtti.
İntikam Birimleri yaptığı yazılı açıklamada, “9 Ekim gününü her il, ilçe, köy, mahalle sokak ve cadde eylemle serhildanlarla özgürlük rengine çevireceğiz” dedi.
İntikam Birimleri’nin açıklaması şöyle:
“9 Ekim komplosunun yıl dönümü vesilesi ile ‘bin yılların birikmiş öfkesini yaşamın her alanına yaymak onur ve namus borcumuzdur, direniş geleneğimize saygının bir gereğidir.’
İnsanlığın gördüğü en kirli savaşa, soykırıma maruz kalmak, diğer yanıyla buna karşı yine insanlık tarihinin gördüğü en haklı, en anlamlı ve en özgürleştirici savaşlarından birini yürütüyor olmak, içinden geçtiğimiz mücadele gerçekliğini ne kadar önemli olduğunu ifade ediyor.
Tarihin en lanetli, karanlık bu büyük komplosuna karşı başta Önder Apo olmak üzere, mücadeleye yön veren kahraman şehitlerimiz, onurlu Kürdistan halkı tarihin en görkemli direnişini göstermektedir. Bugün yaşanan tarihi süreç ‘tecride, faşizme, işgallere son, şimdi özgürlüğü adaleti sağlama zamanı’ direniş hamlesini geliştirmiş, Önder Apo da halkların özgürlük ve aydınlık yolunu açmıştır.
AKP-MHP faşist çete hükümeti bu büyük ve görkemli hamle korkusuyla Türkiye ve Kürdistan illerinde pandemi bahaneli yasaklarla birlikte tutuklama ve zorbalıkla Türkiye halklarına tecrit içerisinde tecrit uygulamış . Kendince bu hamle ve serhildanı yasaklarla engellemek istemiştir.
Bir yandan demokrasi, özgürlük değerlerini dilinden düşürmemekte, Bir yandan da tarihteki komploculara taş çıkartacak şekilde ahlaksızca, Önderliğimizi İmralı da nefessiz bırakmak istemekte, parti ve gerillaya imha operasyonları yapmakta, halkımıza, demokratik kurum, kuruluş ve binlerce temsilcisini tutuklayarak siyasi soykırımı dayatmakta, dili, kimliği ve kültürü üzerinden kültürel soykırımı, fiziki soykırımı, orman yangınları gibi yöntemlerle, doğa kırımını, faşist çetelerinin linç girişimleri, sokaklarda Kürt çocuk ve kadınlarına dönük tecavüzcü alçaklığıyla ahlak ve toplum kırımı sonuca götürmek istemektedir.
Erdoğan ve bahçeli ikilisinin bu münafık ve ahlaksızlığına karşı, , biz intikam birimleri onur ve şeref mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz, devrimci halk savaşı stratejisiyle varlığımızı koruma özgürlüğümüzü sağlama hamlesini zaferle taçlandırma mücadelesini vereceğimizi belirtiyoruz. Artık bu zafer hamlemizle birlikte , özgürlüğümüzü tanımalarını talep eden değil, faşist sistemin tüm kurum, kuruluş ve tecavüz kültürünü sadece protesto ve boykot eden değil, tamamıyla reddeden, mücadele ve direnişimizle kendi varlığını koruyan ve özgürlüğünü sağlayan bir mücadele açığa çıkaracağımızı ifade ediyoruz.
Soykırımcı, sömürgeci, faşist Türk devletinin yüz yıldır Kürdistan halkına yönelik geliştirdiği soykırımı sonuca götürmek için günden güne yoğunlaştırdığı saldırıları olağanüstü bir direnişle boşa çıkarmada, başta Önder Apo olmak üzere, şehitlerimizin, halkımızın, gerilla güçlerimizin büyük direnişiyle birlikte şehirlerde gittikçe yaygınlaşan devrimci intikam eylemleri üzerine düşen tarihsel rol oynayacak.
Yaşanan süreç her nefeste direnerek mücadele etme sürecidir. Önderliğimizin ve halkımızın özgürlüğünü gerçekleştirme dönemidir. Dönem örgütlenerek sistemimizi kuracağımız ve zafere kilitlenen serhildanlarımızla özgürlüğümüzü sağlayacağımız ,zafere her zaman kinden daha yakın olduğumuz bir donemdir. Halkımızın öncülüğünde ülkemizin dağlarını ve şehirlerini özgürleştirme dönemidir. Süreç iç sorunlarla iç tartışmalarla sürekli toplantılarla kendini boğuntuya getirme dönemi değil, düşman karşısında birliğimizi güçlendirerek sonuç alma dönemidir. ve dönem komploculardan beş bin yıldır yaptıklarının hesabını sorma dönemidir.”
Kürdistan da ve halkımızın yaşadığı her alanda 9 Ekim günü yaşamı komploculara haram eden, bir direniş ve serhildanla lanetleyerek karşılayacağız. Serhildan halkımız açısından komplocu ve zalimden hesap sorma yöntemidir. Serhildan halkımız için zafere giden tek yoldur. Direniş ve serhildanlarımızı zayıflatan veya engelleyen her türlü söz , girişim ve pratik düşmanın Kürdistan da nefes almasına hizmet edecektir.
Bu anlamda intikam birimleri olarak düşmanın üstüne yürüyerek hesap sorma günüdür. Ancak bu asla bir günle sınırlanamayacak kadar kutsal bir görevdir. Başta Yurtsever halkımız olmak üzere her kürdün, türkün ve özgürlükten, demokrasiden yana olan, insanım diyenin insan olma görevidir. Yaşamın her anı ve günü komploculardan hesap soran bir direnişle sonuca gideceğimiz kesindir. 9 Ekim gününü her il, ilçe, köy, mahalle sokak ve cadde eylemle serhildanlarla özgürlük rengine çevireceğiz. Yediden yetmişe, başta kadın ve gençlik olmak üzere, çocuk yaşlı işçi emekçi yani aslında hasta olanın da serhildana katılacağı gün olarak karşılayacağız. . 9 Ekim öncesi ve sonrası günleri de her türlü eylem çeşitliliğini kullanarak serhildanı süreklilik kazandırmak en asil görev ve sorumluluğumuzdur.
Bizler Kürdistan ve Türkiye metropollerinde direnişimizi her dönemi aşacak düzeyde yükselterek tarihsel toplumsal sorumluluklarımızı layıkıyla yerine getireceğiz İddia ve kararlılığımız her zamankinden daha büyük ve pratiğimiz de her zamankinden daha sonuç alıcı olacaktır. Önder Apo ve halkımız özgürleşmeden hiçbir pratiğimizi yeterli görmeyecek ve başarılı saymayacağız. En büyük zafer önder Apo ve halkımızın özgürlüğüdür.”