Bu ırkçı bir savaştır, çünkü Kürtlere karşı açık ve genelleşmiş kin ve nefretle yürütülmektedir. 1920’li ve 1930’lu yıllarda Kürtlere yönelik ‘eşkıyalar’, ‘vahşiler’, ‘gericiler’, ‘cahiller’ tanımlamalarıyla meşrulaştırılan, 1937-38’de Dersim soykırımıyla somutlaşan, 40’lı yıllarda 33 kurşun katliamıyla devam eden, 50’li, 60’lı yıllarda jandarma dayağıyla gündelikleşen, 70’li yıllarda helikopterli uçaklı ‘komando operasyonlarıyla kan kusturan, 80’lerde 12 Eylül askeri diktatörlük sırasında Diyarbakır cezaevinde, başka hiçbir cezaevinde görülmemiş boyutta yürütülen sistematik ağır işkencelerle damgasını vuran, bugün ise ‘Türkün gücünü göreceksiniz’ desturunda en öz ifadesini bulan bu yıkıcı ideoloji, hem kendini, hem ‘düşmanını en başından ve açıkça ırk üzerinden tanımlamaktadır. Kürdistan’daki polis gücünün kendi içerisindeki Kürtlere karşı dahi dile getirdiği ‘Güneydoğu’nun kökünü kazıyacağız. Bölgeyi temizleyeceğiz’ sözleri, yıkıntı ve duvarları saran ‘Türk ırkı var olsun’ ,‘Türk’sen övün değilsen itaat et’, ‘Ya sev ya terk et’, ‘Türk Caddesi. Bir ölür bin diriliriz’, ‘Ne süpürdük beee PÖH’, ‘Allah tektir ordusu Türk’tür’, ‘Kurdun dişine kan değdi korkun’, ‘T.C. her yerde’ ve okul tahtalarına da yazılan ‘Eğitim sırası bizde JÖH’ gibi yazılar, bu savaşın etnik temizlik olarak yaşandığı ve yaşatıldığını ortaya koyuyor.
Yine 26 Nisan 2016 tarihinde youtube’a konulan, Sur ’un yasaklı bölgelerinde gayet profesyonel bir ekip tarafından çekildiği her haliyle belli olan, emniyetin güvenlik görevlisi olduğunu sonradan kabul ettiği bir kişinin seslendirdiği, içinde ‘kalk, uyan herkes Ermeni, hepsi kalpazan’, ‘ya sorunu çözün ya da yaratanı asın’, ‘ya sev, ya terk et’, ‘Rum’a aç limanı, Siyonizm planı’, ‘eğer değişmezse kafalara sık’ gibi açık ırkçı nefreti dile getiren sözlerin geçtiği ve aslında baştan aşağı ırkçı faşizmi terennüm eden Rap tarzında şarkının izlendiği video, savaşın ırkçı karakterinin en somut örneği oldu.
‘Kızlar geldik. Biz geldik siz yoktunuz’, ‘Aşk bodrumda yaşanıyor güzelim. PÖH’, ‘Biz geldik. Fistanlılar nerde?’ gibi cinsiyetçi ve tehditkâr duvar yazıları, evlere dışarıdan getirilen kadın çamaşır ve prezervatiflerin saçılması, o evlerde yaşayan kadınların özel eşyalarının özellikle didik didik edilmesi, son dönemde Kürdistan’da artan taciz, tecavüz vakaları ve Kürt işçilere yönelik başlatılan ırkçı saldırılar gün geçtikçe artmaktadır. Özellikle iktidar ve iktidar ortağı olan muhalif siyasetçilerin kullandığı ırkçı söylem ve açıklamalar Kürtleri hedef olarak göstermektedir. Son 7 yılda ırkçı saldırılarda 5 kişi katledildi. Irkçı saldırılarda katledilenler, Barış Çakan, Sedat Akbaş, Kadir Sakçı, Şirin Tosun ve Özkan T’ dır. On’dan fazla kişi ise yaralandı. Ortak özellikleri ise Kürt olmalarıdır. Kürt oldukları ve doğallığında Kürtçe konuştukları ya da Kürt müziği dinledikleri için katledildiler. Şu ana kadar ırkçı saldırganlar hakkında ceza kesilmemiş.
Türk devletinin soykırım politikası kapsamında Kürtlere yönelik başlattığı ırkçı söylem saldırılara bakıldığında ırkçılığın tablosu daha net bir şekilde ortaya çıkacaktır.

Soykırımcı Türk devletinin 2003-2020 yılları arasında gerçekleştirdiği linç girişimlerini aşağıda şu şekilde sıralıyoruz:
1 Ekim 2003 Ankara
2003 Ankara’nın Ayaş ilçesine bağlı Oltan beldesinde inşaat işçileri “aralarında Kürtçe konuştukları ve Kürtçe müzik dinledikleri” gerekçesiyle 1 Ekim 2003 günü DYP’li Belediye Başkanı Ali Ada ve 40-50 kişilik bir grubun saldırısına uğradı.
5 Eylül 2005 Düzce
Düzce’nin Akçakoca ilçesine bağlı Karatavuk köyünde, 5 Eylül 2005 günü köylülerle fındık toplamak için köye gelen Kürt işçiler arasında kavga çıkmıştı.Çıkan kavgada bir kişi hayatını kaybetti, bir kişi yaralandı. Köy muhtarı İdris Post, kavganın “Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden gelen fındık işçilerinin PKK lehine slogan atmaları üzerine çıktığını” iddia etmişti.
2007 İstanbul Toplu Konut
2007’de İstanbul’da Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) İkitelli’de yaptırdığı inşaatta çalışan bir grup işçi, aynı yerde çalışan Kürt işçilere saldırdı. Olay yerine gelen polislerin ise saldırıda bulunan işçileri gözaltına almak yerine, polis arabasını arayıp Kürt işçilerine üzerine sürdüğü iddia edildi. Çevik kuvvet ekiplerinin de Kürt işçilere coplarla saldırdığı belirtilmişti.
14 Haziran 2008’de Kocaeli
14 Haziran 2008’de Kocaeli’nin Gebze ilçesinde bir asfalt işletmesinde geçici olarak çalışan Kürt işçiler, aşırı sağcı bir grup tarafından “mahallenin halkına sözlü tacizde bulundukları” iddiasıyla linç edilmek istendi. Saldırı sonucu 1 kişi ağır yaralandı. Aşırı sağcı grubun işçilerin ardından, işçilerin kaldıkları yere de saldırarak eşyaları ateşe verdiği bildirildi.
16 Ağustos 2009’da Rize
16 Ağustos 2009’da Rize’de bakkaldan yapılan alışveriş sırasında Kürt inşaat işçileri ile mahallede yaşayanlar arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi sonucu 12 işçi mahallede yaşayanlar tarafından linç edilmek istendi.
26 Temmuz 2011 Eskişehir
Eskişehir’in Mihalıççık ilçesine bağlı Ömerköy’e daha düşük ücretle ve güvencesiz olarak çalışmak üzere tarım işçileri olarak gelen Kürt işçilerle köylüler arasında 26 Temmuz 2011’de kiraz toplama nedeniyle çıkan tartışma ırkçı saldırıya dönüştü. Türk bayrağı açıp İstiklal Marşı okuyan köylülerin işçilere saldırması sonucu sekiz işçi bıçakla yaralandı, beş köylü gözaltına alındı.
13 Mart 2012 Kütahya
Kütahya’nın Emet ilçesinde bir okul inşaatında çalışan 4 Kürt işçi ile Emet’te yaşayan 2 kişi arasında 13 Mart 2012’de “omuz atma” tartışması yüzünden çıkan tartışma ırkçı saldırıya dönüştü. Tartışmanın ardından Emet’te “Kürt işçiler şantiyede sözde PKK bayrağı asmış” söylentileri üzerine toplanan 500 kadar Emetli, 25 Kürt işçisinin kaldığı inşaat şantiyesine gelerek, işçilerin kaldıkları çadırları yaktı.
10 Mayıs 2013 Erzurum
Diyarbakır’ın Çınar ilçesinden Erzurum’un Narman ilçesine mevsimlik tarım işçisi olarak gelen iki Kürt işçi, 10 Mayıs 2013’te, Kürtçe müzik dinledikleri için ırkçı bir grubun linç girişimine maruz kaldı.
19 Eylül 2013 İstanbul
2013’te İstanbul’da servis aracında Kürtçe konuştuğu için Rıdvan İşler, bir grup ırkçının saldırısına uğradı. İşler, kaldırıldığı Köroğlu Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. İşler ve akrabaları uzun süre tehdit altında yaşamıştı.
23 Aralık 2014 Manavgat
Antalya’nın Manavgat ilçesinde, 23 Aralık 2014’te tarım işçileri arasında çıkan kavganın “Suriyelilerle Beşkonaklı işçiler kavga etti” şeklinde yansıtılması üzerine Taşağıl Mahallesi’nde toplanan yaklaşık 200 kişilik grup, Kobanili sığınmacılara ait evlere ve araçlara zarar verdi. Jandarma ekiplerince kontrol altına alınan saldırılar sonrasında bazı Kobanililer ise eşyalarını toparlayıp mahalleden ayrıldı.
21 Haziran 2015 Yalova, Çiftlikköy
Yalova’da inşaatlarda çalışarak geçimlerini sağlamaya çalışan 15 Kürt işçinin yaşadığı ev, aralarında Kocaeli’den gelenlerin de bulunduğu 100 kişilik bir grubun silahlı saldırısına uğradı. Kapıyı kırarak eve giren grup işçilere linç girişiminde bulundu. “Kürtleri burada istemiyoruz, teröristleri burada istemiyoruz” diye bağıran grup üç kişiyi yaraladı, dövdükleri diğer iki kişiyi de ikinci kattan aşağıya attı. Polis saldırıyı izlemekle yetindi ve saldırganlardan kimse gözaltına alınmadı.
28 Temmuz 2015 Erzurum
Erzurum Aşkale’de TOKİ inşaatında çalışan Kürt işçileri yaklaşık 2 bin kişi linç etmek istedi. İşçiler, 150 kişi civarında olduklarını, aralarında şehirde dövülerek yaralananların olduğu, kendilerinin üçüncü kata olduklarını, saldırganların ikinci kata kadar geldiklerini duyurarak yardım istediler. 5 buçuk saat inşaatta mahsur kalan işçiler, polis gözetimde binadan, ardından da Aşkale’den çıkarıldı.
7 Eylül 2015 İstanbul

Kağıthane’de otobüs durağında telefonda Kürtçe konuşan 21 yaşındaki Sedat Akbaş 6 kişi tarafından bıçaklanarak katledildi. AKP’li belediye Akbaş için cenaze aracı vermeyince Akbaş’ın cenazesi Batman’a otobüsle gönderildi.
8 Eylül 2015 Muğla, Kumluova
Yöresel kıyafet giyip fotoğraf çektirdiği için Muğla Kumluova’da seracılık yapan İbrahim Çay linç edilmek istendi, dövülerek zorla Atatürk büstü öptürüldü, bu sırada saldırganlar çektikleri fotoğrafları sosyal medyada dolaşıma soktular.
İbrahim Çay, linç saldırısından önce kendisini Kumluova Jandarma Karakol Komutanının aradığını nerede olduğunu sorduğunu, evinde olduğunu öğrenince, evinde beklemesini, görüşmeleri gerektiğini söylediğini, 15 dakika sonra da 2 araba, 4 motosikletle evinin kapısına gelenlerce saldırıya uğradığını, hastanede de darp edilip hakarete uğradığını, hastanenin önünde yüzlerce kişinin kendisini linç etmek için beklediğini, ancak ertesi gün gelen akrabalarıyla hastaneden çıkabildiğini, böylece canını kurtardığını anlattı.
8 Eylül 2015 Konya, Ilgın
Konya’nın Ilgın ilçesinde TOKİ inşaatında çalışan 400 kadar Kürt işçi habercilere, büyük bir kalabalığın binayı ateşe verdiğini, kendilerini yakmak istediklerini, polisin de desteğiyle kurşun ve taş yağmuru altında kaldıklarını, etraflarının barikatlarla kapalı olduğunu duyurdular. Saldırı sabah saat 05:00’e kadar sürdü. “İlçede tüm binalara bayrak asıldığını ifade eden işçilerin verdiği bilgiye göre can güvenlikleri için vali ve emniyet müdürü ile müzakereler yürütüldü.
8 Eylül 2015 Ankara, Beypazarı
Kürt işçilerin yoğunlukla yaşadığı Ankara Beypazarı Zafer mahallesine giren ve bozkurt işareti yapan kalabalıklar evleri ve işçi minibüslerini ateşe verdiler, kitlesel linç girişiminde bulunarak çok sayıda kişiyi yaraladılar. Uzun yıllardır Beypazarı’nda yerleşik olan Kürtler dışında mevsimlik olarak gelen işçiler, orada Kürtlerin istenmediğini söyleyerek ilçeyi terk ettiler. HDP İlçe Başkanı Abdo Öner, can güvenlikleri kalmadığı için ailesini Polatlı’daki yakınlarının yanına götürdüğünü belirtti.
08 Eylül 2015 Mersin ve Antalya
Irkçı kalabalıklar Antalya ve Mersin’de gece boyunca polisin gözü önünde Kürtlerin ev ve işyerlerine saldırdılar, araçlarını ateşe verdiler, Kürt aileleri ölümle tehdit ettiler, evleri yakma girişiminde bulundular. İtfaiye yangınlara müdahale etmedi. Emniyet yetkilileri gerekli önlemleri alacaklarını söylemesine rağmen aynı dakikalarda Antalya-Mersin karayolunu kapatan bir grup, Öz Diyarbakır, Star Diyarbakır, Van Gölü Seyahat ve Mardin Seyahat firmalarına ait otobüsleri durdurarak kimlik kontrolü yaptı.
Saldırganlar tahrip ettikleri araçların şoförlerini de darp etti. Saldırıdan kurtulmak için araçlarını ırkçı grubun üzerine sürmek zorunda kalan bazı şoförleri ise bu kez polisler durdurarak ırkçı grubun saldırılarına izin verdi.
14 Eylül 2015 Bolu, Mudurnu
Mudurnu’ya bağlı Taşkesti beldesindeki bir inşaatta çalışan Kürt işçilerin “bayrak yaktıkları” iddiası üzerine yüzlerce kişi işçilerin çalıştığı okul inşaatını bastı.
İşçiler inşaatın çatısına sığınınca okulu da yakmak isteyen saldırganları, Bolu valisinin olay yerine gelerek “Biz onların
cezasını veririz” şeklindeki konuşması da geriletmedi, binanın dört bir yanında yakılan ateşler ve bina girişlerinin tutulması, kalabalıktan kişilerin inşaata girmeleri üzerine işçiler üst katlara kaçıp mahsur kaldılar. Kürt işçilerin ancak sabaha karşı zırhlı araçla alınıp uzaklaştırılması üzerine 7 buçuk saat süren linç girişimi son buldu.
22 Eylül 2015 Kocaeli, Gölcük
Gölcük İlçesi’nde beş Kürt, ırkçı gruplar tarafından saldırıya uğradı. Yeni katılımlarla büyüyen kalabalık Kürtlerin yoğun yaşadığı mahalleye yürüyüşe geçti. Polisin müdahale etmediği, aralarından kimseyi gözaltına almadığı, tersine anlayışla karşılanan kalabalık, kaymakam ve ilçe emniyet müdürünün “ikna”sı üzerine dağıldı.
29 Şubat 2016 Çınarcık, Yalova
Yalova’nın Çınarcık ilçesinde Çınarcık Meslek Lisesi’nde okuyan 6 kız öğrenci daha önce aynı evde yaşadıkları Diyarbakırlı R.E ve arkadaşı B. O’nun evini basarak R.E.’yi üç saat boyunca dövdüler, alnına rujla TC yazdılar, eline Türk bayrağı vererek bu halde fotoğraflarını çekip okuldaki arkadaşlarına gönderdiler. Darp raporu olan kız öğrenci sadece Diyarbakırlı ve Kürt olduğu için saldırıya uğradığını söyledi ve 6 kız öğrenciden şikâyetçi oldu. İfadeleri alınan saldırgan 6 öğrenci serbest bırakıldı.
Mart 2016 Muğla, Nazilli
Nazilli İsabeyli Kredi Yurtlar Kurumu Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisi Pınar Çetinkaya, Hakkari’de yaşayan ve Türkçe bilmeyen ailesiyle telefonda Kürtçe konuştuğu için bir kişi tarafından “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesi ile jandarmaya şikâyet edildi. Şikâyet ardından askerler tarafından gözaltına alınan Çetinkaya, ifadesi alınarak serbest bırakıldı. Gözaltı üzerine yurt yönetimi de “Örgüt propagandası” yaptığı gerekçesi ile Çetinkaya’yı yurttan attı. Yurttan atılan Çetinkaya’nın bursu da kesildi.
24 Nisan 2016 Ankara
Amedspor, MKE Ankaragücü futbol takımını maçta 2-1 yenince, şeref tribününde oturan Amedspor yöneticileri kalabalık bir grup Ankaragücü taraftarlarınca, ağır şekilde saldırıya uğradılar ve yaralandılar.
29 Nisan 2016, Samsun
KESK üyelerinin laikliği savunan basın açıklaması, “Samsun Kürde mezar olacak” şeklinde slogan atan bir grup tarafından saldırıya uğradı.
29 Nisan 2016 Uşak
İki inşaat işçisi parkta kendi aralarında Kürtçe konuştukları için bıçaklı saldırıya uğradılar. Ağır yaralandılar. Günlerce yoğun bakımda kaldılar.
5 Mayıs 2016 Trabzon
Bir inşaatı basan saldırgan grup Kürt işçileri linç etmek istedi. Yaralananlar oldu. İşçiler saldırganları püskürtmeyi başardı.
24 Temmuz 2016 Üsküdar
İstanbul’un Üsküdar ilçesinin Ünalan Mahallesi’nde, 24 Temmuz 2016’da parkta Kürtçe müzik dinleyen inşaat işçisi 3 Kürt genç, ırkçı grupların saldırısına maruz kaldı. Önce gençlere sözlü tacizde bulunan grup, daha sonra başka grupları da parka yönlendirerek fiziki saldırıda bulundu.
13 Haziran 2017 Ankara
Ankara’nın Nallıhan ilçesindeki bir inşaatta çalışmak için Bingöl’den gelen üniversite öğrencisi F.C. ve 7 işçiye 13 Haziran 2017’de ırkçı bir grup saldırdı. İşçilere demir sopalar ve coplarla saldıran 100 kişilik grup gece saatlerinde de şantiyede kalan Kürt işçileri hedef aldı. Saldırı sırasında bir işçiyi üçüncü kattan aşağıya atan grup işçilere işkence yaptıktan sonra tüm işçileri inşaat dışına çıkartarak İstiklal Marşı okuttu.
16 Aralık 2018 Sakarya

16 Aralık 2018 tarihinde Sakarya’nın Hendek ilçesinde ırkçı saldırıya uğrayan 43 yaşındaki Kadir Sakçı yaşamını yitirirken 16 yaşındaki oğlu B. S. de aynı saldırıda ağır yaralandı. Kürtçe konuşan baba ve oğula ‘Kürt müsünüz, Suriyeli mi?’ diye soran H. U., baba ve oğlun ‘Evet, Kürdüz’ demesi üzerine ‘Zaten sizi sevmiyorum’ diyerek belindeki tabancayı çıkarıp ateş etti. Baba Kadir Sakçı yaşamını yitirirken, aynı saldırıda yaralanan oğlu B. S. hayati tehlikesini atlatsa da tedavisi uzun süre devam etti. Olay, 16 Aralık 2018 Pazar günü Sakarya’nın Hendek ilçesi Yenimahalle Mahallesi Beştepeler Caddesi’ndeki kıraathanenin önünde meydana geldi.
10 Kasım 2018 Ağrı
10 Kasım 2018’de bir Kürt asker ırkçıların saldırısına uğradı. Ağrı’da askerlik yapan Fikret Aydemir, Kürtçe konuştuğu için bazı ırkçı askerler tarafından uzun süre taciz edildi ve ‘sana tezkere aldırmayacağız’ denilerek tehdit edildi. Göz göre göre saldırıya uğrayan Aydemir, uzun süre hastanede tedavi görmek zorunda kaldı.
23 Ağustos 2019’da Sakarya

23 Ağustos 2019’da Sakarya’da tarım işçiliği yapan Şirin Tosun, ırkçı 6 kişinin saldırısına uğradı. Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde Kürtçe konuştuğu için önce 6 kişi tarafından linç edilen ve sonra başından silahla vurulan 19 yaşındaki Şirin Tosun, 54 günlük yaşam mücadelesini kaybetti. Öz Diyarbakır firmasında muavinlik yapan ve ailesiyle birlikte fındık toplamak için Adapazarı’na giden Şirin Tosun, tedavi gördüğü Adapazarı Devlet Hastanesi Yoğun bakım ünitesinde verdiği 54 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.
Kasım 2019 Çanakkale
2019 Kasım ayında bu defa ırkçılığın adresi 71 yaşındaki bir Kürt oldu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde göz ameliyatı olan 71 yaşındaki Ekrem Yaşlı, eşiyle Kürtçe konuştuğu için saldırıya uğradı. Bir hasta refakatçısı tarafından saldırıya uğrayan Yaşlı, bir süre tedavi altına alınmıştı. Bu olay kamuoyunda büyük tepki toplamıştı.
31 Mayıs 2020 Ankara Etimesgut

31 Mayıs 2020 tarihinde Ankara Etimesgut’ta yaşayan Barış Çakan adlı genç, Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Olaydan sonra Türk İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çakan’ın ailesi ile iletişim kurarak, yaşananın ırkçı bir saldırı olmadığı yönünde beyanlar vermesini sağlasa da görgü tanıkları ve katledilen Barış Çakan’ın dedesinin ifadeleri tam tersini söylüyordu.
15 Ağustos 2020 Edirne
Edirne’nin Süloğlu ilçesinde bulunan 54’üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı’nda zorunluk askerlik yapan Çetin Doğan (20), bağlı olduğu komutanlıktaki bir gurup askerin ırkçı saldırısına uğradı. Edirne’de zorunlu askerlik yapan Doğan Çetin, “Keşke Kürtçe eğitim alsaydık” sözleri üzerine 2 asker tarafından kafasına silahla vurularak, hastanelik edildi. Çetin, HK33 piyade tüfeği ile yapılan saldırıda kafa ve vücudunun çeşitli yerlerinden darbe alarak, burun ve alın kemiği kırıldı
4 Eylül 2020 Sakarya
Mardin’in Mazıdağ ilçesine Yücebağ Köyü’nden mevsimlik işçi olarak fındık toplamak üzere gittikleri Sakarya’nın Ortaköy ilçesindeki Sırt Mahallesi’nde, ırkçı saldırıya uğrayan Demir ailesi gündem olmuştu. Saldırının yaşandığı 4 Eylül günü, Demir ailesi apar topar memleketlerine dönmek zorunda kalmışlardı.
Demir ailesi, “Biz 17 kişi oraya çalışmaya gitmiştik. Tarla sahipleri bize küfürler ve hakaretler ettiler. Biz de bundan dolayı işi bırakmak istedik. Onlar da civar köylere de haber vermek suretiyle bize kesici aletlerle saldırdılar. Kürt olduğumuz için saldırıya uğradık.”
13 Eylül 2020 Afyon

13 Eylül 2020 Afyon’un Dinar ilçesine çalışmaya giden Ercişli inşaat isçileri silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda inşaat işçisi Özkan T. yaşamını yitirdi, Fırat T. ve Emrah Ö. yaralı olarak hastaneye kaldırıldı.
İşgalci Türk devleti Kürtleri sindirmek, soykırım geçirmek ve yok etmek için sürekli saldırıyor. Bu saldırılar gündemdeki gelişmelere göre kimi zaman azalan, kimi zaman tırmanan, ülkenin batısında yaşayan ya da mevsimlik işçi olarak buralara gelen Kürtlere yönelik ırkçı saldırılar hiçbir zaman durmadı. Yine son 7 yılda basına yansıdığı kadarıyla katledilen 5 kişinin de ortak özelliği Kürt olmalarıdır. Kürt oldukları ve doğallığında Kürtçe konuştukları ya da Kürt müziği dinledikleri için faşist Türk devleti tarafından katledildiler. Kürdistan’da Kadınları tecavüz politikalarıyla sindirmeye çalışırken, Türkiye Metropollerine çalışmaya giden Kürt işçilerine ise saldırmakta. İşgalci Türk devleti Irkçılığı o kadar yüksek bir boyuta çıkartmış ki Kürdistan’ın dağlarını, ağaçlarını, ovalarını, taşlarını bile bombalarıyla yok etmeye çalışmaktadır. Kürt olan her canlı, her nesne, her varlık soykırımcı Türk devletinin hedefindedir.