Jineolojî İber Yarımadası’nda yayılıyor

0
225

Delal EMILIO

Jineolojî, özellikle 2016 yılından itibaren dünya genelinde tanınmaya ve yayılmaya başladı. Dünyanın farklı ülkeleri ve bölgelerinde yer alan kadınlar, jineolojînin yol ve yöntemleri sayesinde xwebûn olma, yani özüne kavuşmada önemli adımlar atıyor. Bu bölgelerden biri de İber Yarımadası.*

2017 yılında Almanya’daki UTAMARA Kadın Merkezi’nde Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen kadınların katılımıyla ilk jineolojî kampının gerçekleşmesiyle birlikte, Akdeniz kültürünün zenginliğiyle tanınan Güney Avrupa’da da bir kamp düzenlememizin önemli olacağını düşündük. Bunun ön hazırlıkları ve pratik adımlarının atılması ardından 2018 yılı baharında, Şehit Sara’nın (Sakine Cansız) gidip kadınlar ve solcuların beyni ve yüreğine dokunduğu Bask ülkesinin Bilbao kentinde “Akdeniz Kampı” gerçekleşti. Her iki kamp da kadınlardaki hakikat arayışını güçlendirerek, kadınlar arasında sevgi ve motivasyonun gelişmesi için sağlam bir zemin hazırladı. Umut veren bu adımlardan sonra artık yerimizde sayamaz, geri adım atamazdık. Sürekli ileri doğru yol almalı, tarih bilincimizi geliştirmeli ve bu konuda daha çok derinleşmeliydik. Düzenlediğimiz bu iki kamp ardından kadının büyük bir kararlılıkla tarihini tanıması, net bir hedefle ikinci devrimini gerçekleştirmesi ve bu konuda derinleşmesi için her yıl İtalya, Almanya ve İber Yarımadası gibi yerlerde jineolojî kampları yapılıyor.

Jineolojî komiteleri oluşturuldu

2019 yazında Katalonya’da İber Yarımadası’nın tüm bölgelerindeki kadınlar için Şehid Dorşin adına jineolojî kampı düzenlendi. Kampta genç kadınlar, çocuk ve yaşlıların da yer aldığı farklı yaşlardan 60 kadın bir araya gelerek, jineolojî çerçevesinde bulundukları bölgedeki kadın gerçeği ve tarihi konusunda yoğunlaştı. Roma’dan önce ana kültürünü esas alan yarımadadaki yerleşik halkların tarihi, Katalonya’da cadı avı, işçi mücadelesinde kadının rolü, Bask ülkesinde Franko döneminde kadının durumu ve kadının bugünkü yaşamı üzerinde etkide bulunan birçok konu kampta ele alınanlar arasındaydı. Kampta aynı zamanda dünya kadınlarının demokratik konfederalizminin nasıl geliştirilebileceğine ilişkin de tartışmalar yürütüldü. Her iki kamptan elde edilen sonuçlar çerçevesinde Katalonya ve Bask ülkesi jineolojî komiteleri oluşturularak, her kampta işlenen konulara ilişkin iki kitap basıldı. Jineoloji çalışmaları bu çerçevede İber Yarımadası’nda günden güne gelişti. Bu çalışmalar eğitim faaliyetleriyle de sınırlı kalmadı. Yaşamlarının büyük bir bölümünü 40 yıllık Franko diktatörlüğü döneminde geçiren ve bunun uygulamalarına tanık olan kadınlarla, faşizmin kadın kimliği üzerindeki etkileri üzerine araştırmalar da yapıldı. Ayrıca Katalonya mitolojisi, erkeği dönüştürme vb. ilişkin çalışmalar başlatıldı. Bununla birlikte jineolojîyi tanıtım çalışmaları, panel, seminer, tartışmalar yapıldı. Son olarak Andrea Wolf Enstitüsünün Kürdistan Kadın Hareketi hakkında İspanyolca hazırladığı Mujer Vida Lbertad (Kadın Yaşam Özgürlük) adlı kitabın dağıtılması ve okunmasıyla jineolojî, kadın ve feminist grupların gündeminde yer alarak her geçen gün daha çok ilgi topluyor.

Jineolojî kampı düzenlenecek

Jineolojî çalışmalarının İber Yarıması’nın Katalonya ve Bask ülkesi dışındaki diğer bölgelerinde de geliştirilmesi, daha kalıcı adımlar atılması ve örgütlendirilmesi amacıyla yarımadanın doğusunda bu yılın yaz aylarında Şehid Lêgerîn Çiya adına jineolojî kampı düzenlenecek. Bu kamp Avrupa jineolojî komitesi ve yarımadanın doğusunda çalışma yürüten ve son iki yıl içerisinde Kürdistan’a destek eylemlerinde yer alan kadınlar tarafından düzenleniyor. Eğitim faaliyetlerini Kürdistan Kadın Hareketi ve jineolojîye ilişkin materyaller çerçevesinde yürütecek olan kadınlar, aynı zamanda bulundukları bölgede saklı kalan kadın tarihini açığa çıkarma ve tanıma için de hazırlanacak.

Kürt kadın hareketinin etkisi

Jineolojî bazı çevrelerde çelişkiler yaratsa da, Kürdistan Kadın Hareketi ve Jineolojî İber Yarımadası’ında büyük bir ilgi görüyor. Bu merak, farklı çevrelerden çok sayıda kadının renkleriyle bir araya gelmesini sağlıyor. Bu farklılıklar büyük bir umut ve sevinç yaratıyor. Kürdistan Özgürlük Hareketi ve özellikle de kadın hareketinin gücü bununla tanışan her bireyin kendi gerçeğiyle yüz yüze kalması ve tarihine bağlanmasını da sağlıyor. Kürdistan Kadın Hareketi ve jineolojînin ortaya çıkardığı bilinç düzeyini tanıyarak sistemle derin çelişkiler yaşamaya başlayan kadınlar, sonrasında yaşamlarını eskisi gibi sürdüremiyor. Farklı olay ve süreçlere yönelik, örneğin korona pandemi sürecinde yaşananlara ilişkin şu soruları yöneltiyor; Kürt hareketi bu konuda ne düşünüyor? Kürdistan’da buna karşı ne yapılıyor? Jineolojî buna yönelik hangi perspektifi veriyor?

Jineolojî aydınlatıyor

Jineolojî aynı zamanda bölgedeki kadın ve halkların tarihinin aydınlatılması için de araştırmalar yapıyor. Bu nedenle kadınlar jineolojîyi kendi gerçekleri ve tarihlerine ulaşabilecekleri bir yol olarak görüyor. İber Yarımadası’nda karartılan ve saklanan derin bir tarih var. Neolitik dönemde ana tanrıçayı kutsal gören “İbero” yerli halkı 7. yüzyıl sonrasında Hıristiyanlık, Musevilik ve İslam’ın, Endülüs döneminin etkisinde kaldı. İspanya devleti kendisini meşru kılmak ve ayakta kalabilmek için tarihi karartarak bunun yerine çarptırılan, yalanlardan oluşan bir tarihe başvurdu. Kürdistan Kadın Hareketi’nin tecrübelerinden edindikleri bilinç ve jineolojînin yol ve yöntemleriyle İber Yarımadası’ndaki kadınlar asırlardır sürdürülen bu yalanları tespit ederek halkın ve kadınların tarihini aydınlatacak ve tüm dünyadaki kadın devriminin bir parçası olacak.

*Avrupa jineolojî komitesi üyesi

*İber Yarımadası, Avrupa kıtasının Akdeniz’e uzanan, İspanya ve Portekiz devletlerini kapsayan üç yarımadasından biri olmakla birlikte, bu yazıda İspanya devleti içinde yer alan Katalonya, Bask ülkesi ve diğer alanların tanımlanması için kullanılmıştır.

Çeviri: Dengir GÜNEŞ

Kaynak: https://www.newayajin.net/

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here