Kadın sorunu bir zihniyet devrimi sorunudur

0
451

Kemal SOBE

Öncelikle, 8 Mart’ın bütün kadınlara kutlu olmasını diliyorum. Kadınlar günü neden özel olarak kutlanıyor? İnsan hakları kavramının yanı sıra birde kadın hakları kavramı var. Kadın ve erkek insanı tamamlayan iki karşı cinstir. Kadınsız ya da erkeksiz toplum ve insan olmaz. Birinin varlığı diğerini var eder.

Birinin yokluğu diğerinin de yokluğudur. Dolayısıyla kadın ve erkek bir birini tamamlarlar. Kadın haklarının insan haklarından ayrı ele alınması aslında doğru değil, ama kadın o kadar düşürülmüş ki, o kadar ezilmiş ki kadın hakları kavramı ve dünya kadınlar günü kutlanıyor. Son yüz yıldır kadınlar yaşamda aktif olarak yer almaya çalışmışlardır. Avrupa’da bile bundan 80-90 yıl öncesine kadar kadınların seçme ve seçilme ve oy kullanma hakları yoktu. Devletli toplumun başlamasıyla kadınlar bir mal ve meta haline getirilmiş yaşamdan çıkarılmıştır.

***

Erkeği doğuran kadın olduğu halde neden kadın erkek kadar etki yetki ve güç sahibi olamıyor? İnsanın köleleşmeye ve düşürülmeye başlaması, kadının köleleşmesiyle başlamış, farklı çağ ve zamanlardan geçerek günümüze  kadar gelmiştir. Son beş bin yıldır insan insanın kölesi kulu olmuştur. Özel mülkiyetin çıkışı, insanı da mülkiyet konusu yapmıştır. Erkeğin kadını köle ve hizmetçi olarak kullanması aslında erkeğin çok zeki olmasından değil,
fiziki olarak daha güçlü olma avantajından kaynaklanıyor. Kadının erkeğe göre daha ince, zarif, hassas ve
duygulu olması, kadını erkek karşısında daha  savunmasız ve zayıf yapmıştır. Kadın bu saydığımız nedenlerden dolayı, erkek karşısında gereken yaşamsal rolünü oynayamamıştır. Yaşam içinde gereken rolünü oynayamayan kadının erkeğe bağımlılığı katmerlenerek devam etmiştir.

***

Son yüz yıldır kadın haklarından ve kadın özgürlüğünden söz edilse de kadınlar tam olarak özgürleşememiştir, erkeğin gölgesi altında yaşamaya devam etmektedir. Kadın özgürlüğü toplumsal özgürlükten ayrı ele alınamaz.
Toplum özgürleşmediği sürece, kadın özgürleşmez. Günümüzde toplum hala özgür değildir. Bundan dolayı kadın hala esir hayatı yaşayıp, mülk konusu oluyor. Kadın erkek eşitliği, kadın ve erkeğin hayat içinde eşit olarak yer alması ve bir birlerine karşı dengeleyici olmalarıdır. Kadın kendisini erkeğe bağımlı görmemeli, her şeyi erkekten beklememeli. Kadın erkek eşitliğinde söz ediyoruz. Bu konuda çok dikkat etmek gerekiyor. Her şeyi bekleyen kadın, erkeğe bağımlılıktan kurtulamaz. Kadın, erkek kadar çalışkan, üretken ve yaratıcı olmalı.

***

Bazı kadınlar ”sen evin reisisin sen eve bakmak zorundasın” diyor. Bunu söyleyen kadın özgür olamaz. Tamam,  erkek genellikle eve bakıyor, dışarıda çalışıyor ama erkeğin yaptığı her işi kadında yaparsa kadın erkek eşitliği  dediğimiz olay yaşamsal hale gelir gelmeye başlar. Kadın sadece çocuk doğurursa, ev işi bulaşık çamaşır derse  orada tam eşitlik sağlanmış olmaz. Erkeğin yaptığı her işi kadında yapacak. Başka türlü olursa eşitlik olmaz, kadın toplum kendi rolünü oynayamaz. Sadece erkek mi kadına bakar, kadın erkeğe bakamaz mı? Bakabilir. Gerektiğinde kadın dışarıda çalışır eve ekmek getirir, erkeğe harçlık verir, evi idare eder, geçindirir. Komünal sistemde kadın yaşamın her alanında etkili ve güçlüydü. Hem evde hem dışarıda büyük bir gücü söz konusuydu.

***

Sınıflı sistemde kadın mülkiyet haline getirilmiş, köleleştirilmiştir. Günümüzde bile kadının tam olarak  özgürleştiğini söyleyemeyiz. Gelişimi modern ülkelerde bile kadınlar kapitalizmin bir çok sektörde kullandıkları  bir eşya olmaya devam ediyor. Geri bırakılmış ülkelerde kadınlar hala kölelik denecek şartlarda yaşıyorlar. Aslında  mesele kadın erkek meselesi değil. Mesele insan olabilme meselesidir. İnsan haklarını bilme, uygulama, birbirine  karşı sevgi dolu, saygılı olmaktır. Esnek kibar ve duygulu olmak çok önemlidir. Erkek kadına göre fiziki olarak daha güçlüdür diye bu güç ve avantajını kadına karşı bir silah olarak kullanmamalı. Kadın ve erkek birbirlerine karşı saygılı olmalılar. Her konuda birbirlerine yardım ve destek olmalılar. Kadın ve erkek eşitliği dediğimiz sorun aslında hayatı ortak paylaşma sorunudur. Her konuda beraber karar alma ve uygulamak, eşit olmak için önemlidir. Kadın ve erkek her konuda birbirlerinin fikrine danışmalı birbirlerini güçlendirmeliler. Namus meselesine de doğru yaklaşılmalıdır. Namus sadece kadınla, kadın cinselliğiyle ilgili bir mesele değildir. Namus, bir toplumun  sahip olması gereken yaşamsal değerlerin tümüdür. Namuslu yaşamak demek kurallı prensipli ve ilkeli yaşamak demektir.

***

Toplum içinde uyulması gereken bütün prensip, ilke ve kuralları namus olarak göreceğiz. Namus kelimesi Yunanca kökenli nomos kelimesinden geliyor. Nomos Yunancada prensip ve ilke demektir. Yani prensipli yaşamak namuslu  yaşamak demektir. Bir kadın bir erkekle evli olmadıkları halde flört etmeleri, yani arkadaş olmaları namussuzluk değildir. Erkeğe her şey serbest ama kadına yasak. Bir erkek günde elli kadınla gezse, konuşsa dolaşsa ter temizdir, namusludur. ama kadın bir bir erkekle görüldüğü zaman dışlanıyor horlanıyor, namussuz oluyor! Bu gibi yanlış ve sakat zihniyetler yüzünden kadınlar genelevlerine düşüyor, genelevlerinde cehennem hayatı yaşamaz zorunda kalıyorlar. Erkekler geneleve düşmüyorlar, kadınlar düşüyor. Peki erkekler çok mu temizler ki erkekler bu gibi yerlere düşmüyor. Bir ülkede genelevlerinin olması o ülkenin ve toplumun mevcut kapitalist sistem tarafından ne kadar çok kirletildiğinin ve ve düşürüldüğünün ispatıdır. 

***

Namussuz kadın olmaz, kuralsız ve yanlış yaşayan toplum olur. Toplumsal yozlaşma, dejenerasyon varsa orada her türlü kötülük ve ahlaksızlık olur. Yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık ve başkalarının emeği üzerinde asalakça yaşamak en büyük namussuzluktur. Kadınların yanlış yerlere düşmemesi için doğru bir yaşam felsefesine sahip olmak  gerekiyor. Erkeğin doğal ve normal yaşam içinde hakkı olan her şey kadınında hakkıdır. Erkek, ben erkeğim her şey benim hakımdır, istediğim her şeyi yaparım, istediğim gibi yaşarım dediği zaman bu doğru olmaz. Kadını kirleten her şey erkeği de kirletir. Erkek her şeyi yapar ama kirlenmez ter temizdir öyle mi? Erkek bunca yanlış şeyler yapar ama temizdir, ama kadın bir erkekle flört ederse kirleniyor mu ya da namussuz mu oluyor? Sokakta bir kadın bir erkek el ele tutuştuklarında erkeğe söz yok ama kadına her türlü söz ve laf söyleniyor, kötüleniyor, dışlanıyor ve daha da üstüne gidilirse kadın bunalıma giriyor kendisini kaybediyor ve bu gibi bu yerlerde yaşamak zorunda kalıyor. Bütün insanların öncelikle kendi yaşamlarını gözden geçirmeleri gerekiyor. Kadın bir insan olarak görülmüyor yada kadına hiç bir şey hak görülmüyor, bundan dolayı kadınlar çabucak kirleniyor, namussuz oluyor! 

Herşey erkeğin hakkı olarak görüldüğü için, erkeğe dokunulmuyor, erkek ter temiz kalıyor, bütün mesele budur. İnsan haklarını doğru öğrenmemiz, doğru yaşamamız gerekiyor. Bir toplum kirlenmişse o toplumda kadınlar bu gibi yollara düşerler.

***

Temiz ve doğru yaşayan bir toplumda kadınlar her zaman ter temiz kalırlar. Her şeyden önce toplumun nasıl yaşadığına bakacağız. Önemli olan doğru bir toplumsal yaşamdır. Doğru bir yaşamda her şey temiz olur, kirlemez. Doğru bir zihniyet ve anlayışla olur. Günümüze kadar sahip olduğumuz ve yaşamımıza yöne veren bütün fikir ve düşünceleri tekrar gözden geçirmemiz, yanlış olanları söküp atmamız gerekiyor. Doğru fikir olmadan doğru yaşam olmaz. Toplumun öncelikle büyük bir zihniyet devrimine ihtiyacı var. Yani kültürel aydınlanma, gelişim, yenilenme yeni bir yaşam için çok önemlidir. Yeni yaşam özgürleşmiş kadınla olur. Özgürleşmiş kadın özgürleşmiş toplumla olur. Bütün bu gelişimler tabi ki toplumsal bir devrimle olacaktır. Toplumsal bir devrimle kadınlar yaşam içinde gereken rollerini oynayabilirler. Kürdistan’da  kadın ordulaşması ve partileşmesi, kadının özgürleşmesi ve kurtuluşu için büyük bir güç ve birikim oluşturmuştur. 

Kadın partileşmesi kadının hayatın her alanında etkili, yetkili ve güçlü olması için gereken bütün imkanları ve olanakları oluşturmuştur. Son 40 yıllık mücadeleyle özellikle son yıllarda Kürt kadını özgürleşme ve hayata katılım  konusunda gerçekten de küçümsenemeyecek başarılara imza attı. Özgür kadın özgür toplumla, özgür toplum da özgür kadınla var olacaktır. Dolayısıyla özgür erkek te özgür kadınla var olur…

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here