Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü olan 25 Kasım’a hazırlanan kadınlar, “Yaşamak için birbirimize ihtiyacımız var. Tüm kadınları birbirini savunmaya sokaklara çağırıyoruz” dedi.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü’ne sayılı günler kala kadınlar eylem ve etkinliklere devam ediyor. Birçok kentte sokağa çıkan kadınlar, cinsel şiddete ve erkek-devlet şiddetine karşı farkındalık yaratıyor ve mücadeleye çağırıyor. Her sene olduğu gibi bu sene de farklı olarak pandeminin gölgesi altında 25 Kasım’da sokaklarda olacaklarını belirten Ankara’da bulunan kadın örgütleri, “Kadınlar olarak taleplerimiz var ve bu taleplerin peşindeyiz. Bizler kendimizi savunmak zorundayız. Şiddete karşı kendimizi savunmak için dayanışmamız en büyük silahımız” diyor.
‘Kadınlar geri çekilmiyor’
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun, Şili’de kadınların öncülüğünde milyonlarca insanın sokağa çıktığını ve sokakları zapt ettiklerini, ayrıca Mısır’da meydanlarda kadınların erkeklerin yüzüne bakarak haklarını savunduklarını hatırlattı. Kadınların her alanda ortak mücadele verdiklerine dikkat çeken Elif, “Geçen sene Las Tesis dansıyla alanlardaydık ve bunun gerçekte çok kıymeti var. Artık dünya kadınları ortak hareket etmeye başladılar ve iktidarın faşizmin arttığı şu süreçte kadınlar asla geri çekilmiyorlar. Örneğin; 2014 Kobane direnişi kadınların öncülüğünde yapılan bir direnişti ve oradaki sosyalist enternasyonal destekledi ve kazanılan kadın zaferi, kadın kazanımı vardı ve bu kazanımın kaybedilmemesi için kadınlar mücadelelerini sürdürüyor” ifadelerini kullandı.
‘İktidarın zihniyetine yabancı değiliz’
25 Kasım için diğer kadın kurumlarıyla görüşmeler yaptıklarını belirten Elif, iktidarın bu yıl da daha önceki yıllar gibi sokağa çıkarmak istemeyeceğini bildiklerini söyledi. Elif, “İktidarın zihniyeti bu, zaten yabancı değiliz. Yıllardır yaşadığımız engeller bunlar ama buna rağmen 25 Kasım’da biz kadın dayanışmasını yükselterek güçlerimizi ortaklaştırarak alanlarda olacağız” dedi.
‘Kadınların özsavunmalarını tekrar inşa etmeye ihtiyacı var’
Kadın Savunma Ağı üyesi Buse Üçer, bu yıl pandemiye rağmen kadınların sokakta olduğunu vurgulayarak,“En çok sokakta olmamıza sebep İstanbul Sözleşmesine AKP iktidarının saldırılarıydı. Bütün Türkiye’de kadınlar sözleşmeyi savunmak için sokaklara çıktılar. Bu süreçteki en büyük direniş biçimi buydu bence” diyerek pandemi sürecinde infaz yasasının geçmesiyle beraber kadınların çok büyük tedirginlik yaşadıklarını anımsatarak,“Çünkü onlara şiddet uygulayan erkeklerin sokaklara geri döndüğü bir dönem başladı kadınlar için. Aslında özsavunmalarını tekrar inşa etmeye, özerkliklerini tekrar kazanmaya ihtiyaçları vardı” diyerek bu dönemde kadın savunma ağıyla birçok ilişki kuran kadının olduğuna değindi.
‘Özsavunma atölyelerinde kadınlar güçlerini keşfediyor’
25 Kasım için çalışmalarının devam ettiğini belirten Buse, yaptıkları özsavunma atölyeleri ile kadınların özgüven kazandığını ifade etti. “Bütün Türkiye’de feminist özsavunma atölyelerini yaygın şekilde örgütlemeye çalışıyoruz” diyen Buse, feminist özsavunmayı tekrar tartıştıklarını belirtti. Buse, “Pandemiyle beraber evin içerisinde özerk alanlarını kaybetti kadınlar. Bunu tekrar kazanmak için yaptığımız şiir, şarap gecesinin de masal atölyelerinin de böyle bir anlamı var” diyerek 25 Kasım’a gönderme olarak kelebekler yapıp dağıttıklarını söyledi. Buse, “Hayatımızı, haklarımızı savunmak için yürüyüşe geçiyoruz. Kadınlar olarak birbirimizi hayatta istiyoruz, eşit ve özgür istiyoruz. Bunun içinde yapamayacağımız hiçbir şey yok. Yaşamak için bunu yapmaya ihtiyacımız var, birbirimize ihtiyacımız var. Tüm kadınları birbirini savunmaya sokaklara çağırıyoruz” diye ekledi.
‘Pandemiyi bir de bana sor sloganıyla sokaklarda olacaklar’
Yeni Demokrat Kadın üyesi Dilan Mollaahmetoğlu ise, 25 Kasım çalışmalarını iki farklı şekilde yürüttüklerini söyleyerek, bileşenleri oldukları Ankara Kadın Platformu ile birlikte hazırlandıklarını belirtti. Dilan, “Yeni Demokrat Kadın olarak temmuzda ‘Pandemiyi bir de bana sor’ diyerek başlattığımız bir süreç var onu hazırlıyoruz. Kitabımız çıkacak bir de. Koronada kadınların yaşadıkları. Kadınların yaşadıklarını görünür kılmak istedik. Bu da 25 Kasım çalışmalarımızdan biri. 25 Kasım’ı ya da 8 Mart’ı bilmeyen kadınlarla daha çok sohbetimiz oldu. Biz onlarla bu süreci örgütlemek istedik. Kadın ve LGBT+’larla daha çok iç içe olduğumuz bir 25 Kasım geçirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.
‘Önemli olan dokunabilmek’
Saha çalışmalarında kadınlardan olumlu tepkiler aldıklarını kaydeden Dilan şu ifadeleri kullandı: “Mesela Sakarya Caddesinde bildiri dağıtımları olacaktı polis müdahale etmek istedi. Orda yoldan geçen kadınlar ‘neden böyle yapıyorsunuz’ diye polislere tepki gösterdiler. Kadınlar gelip dert anlatmaya çalışıyorlar. Çünkü artık insanların onları anlamadığını düşünüyorlar. Özellikle katliamların arttığı bu dönemlerde olumlu tepkiler alıyoruz. Onlara dokunabildiğimiz yerde içlerindeki volkanı patlatabiliyoruz. Önemli olan dokunabilmek.”
Kadınlar Sakarya Caddesi’nde buluşacak
Ankara Kadın Platformu öncülüğünde bir araya gelecek kadınlar, “Korona değil erkeklik öldürür”, “Birbirimizi hayatta istiyoruz, eşit ve özgür istiyoruz” diyerek 25 Kasım Çarşamba günü saat 18.00’da Sakarya Caddesi’nde Çankaya Belediyesi önünde buluşacaklarını belirterek tüm kadınlara mücadele çağrısı yaptı.