Dağlık Karabağ Devlet Başkanı’nın Dış İlişkiler Danışmanı David Babayan, Türk devleti’nin savaşı körüklediğini belirterek, Suriye’den taşınan silahlı gruplarla ilgili ellerinde delillerin olduğunu kaydetti.
Azerbaycan-Ermenistan arasında Dağlık Karabağ bölgesinde 27 Eylül günü başlayan çatışmalar artarak devam ediyor.
Birçok ülke ateşkes çağrılarıyla tansiyonu düşürmek isterken, Türk devleti ise Azerbaycan’dan yana taraf olduğunu belirterek, savaşta ısrar ediyor. Karabağ’da çatışmalar her geçen gün şiddetlenirken, Türk Devleti’nin Azerbaycan’a silahlı grupları taşıdığı bilgileri gündeme düştü.
En son Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, önceki gün Avrupa Birliği zirvesi sırasında düzenlediği basın toplantısında, “Kendi istihbari bilgilerimize göre, 300 savaşçı Gaziantep’ten geçerek Bakü’ye ulaşmak için Suriye’den çıktı. Tanınıyorlar, takip ediliyorlar ve tespit ediliyorlar, Halep bölgesinde faal olan cihatçı gruplardan geliyorlar” açıklamasını yaptı. Macron, ayrıca bunu “kırmızı çizginin aşılması” olarak değerlendirdi.
‘Saldırıları başlatan Azerbaycan ve Türk devletidir’
Bölgedeki gelişmelerle ilgili Hawar Haber Ajansı’nın (ANHA) sorularını yanıtlayan Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Devlet Başkanı’nın Dış İlişkiler Danışmanı David Babayan, bölgedeki savaşın Türk devleti’nin müdahaleleri nedeniyle başladığını kaydetti. “Saldırıları başlatan Azerbaycan ve Türk Devleti’dir. Bu iki devlet, 3-4 ay öncesinden bu yana bölgede bir savaş hazırlığındaydı” diyen Babayan, “Bölgedeki savaşın başlıca sebebi Türk devleti’nin müdahaleleridir. Türk devleti Ortadoğu’nun farklı bölgelerinden çoğunluğu Türk binlerce çete üyesini Azerbaycan’a taşıdır. Bu durum, bölgedeki krizi derinleştiriyor” dedi.
‘Türk devleti Pantürkizm projesinin startını veriyor’
Babayan, “Türk devleti’nin en büyük rolü, direkt müdahaleleriyle savaşı derinleştirmektir” dedi ve ekledi: “Türk devleti, Azerbaycan’a destek veriyor. Ancak bu ilk değil. 1920’den bu yana destek veriyor. Türk devleti, bölgede Pantürkizm projesinin startını vermeye çalışıyor. Bu projesi kapsamında Karabağ ve Ermenistan’ı hedef almaya başladı.”
NATO ve ABD’nin rolü
Karabağ Dış İlişkiler Danışmanı Babayan, NATO’nun rolü için de şunları söyledi: “Türk devleti’nin müdahaleleri beraberinde de birçok soru işareti yaratıyor. NATO ve ABD’nin Türk devleti’nin amaçlarından haberi var mı? Eğer cevap ‘evet’ ise, bölgede neler yaşanacak? NATO ve ABD bu savaşı kabul etti mi? Gelinen aşamada Türk devleti’nin müdahaleleri, NATO ve ABD’nin yarattığı izlenime büyük bir darbedir. Bu durum, NATO’nun birliktelik fotoğrafının yok olduğu ya da Ankara’nın en büyük müttefiklerini yok saydığı anlamına geliyor. ABD ve NATO’nun Türk devleti’nin amaçlarından haberdar olmadığını düşünüyorum. Bunun en büyük kanıtı, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Erdoğan’ın politikalarına olan tepkisi ve ABD, Fransa ve Rusya’dan yapılan ateşkes çağrılarıdır. Çünkü, Pantürkizm politikası Rusya, İran, Çin ve NATO için büyük bir tehdittir.”
‘Türk devleti’nin yürüttüğü politika çok tehlikeli’
Türk devleti’nin Suriye’den Azerbaycan’a silahlı grupları taşıdığı yönündeki bilgiler için ellerinde delillerin mevcut olduğunu belirten Babayan, “Türk devleti’nin Ermenistan, Çin, Karabağ, İran, ABD ve Rusya karşıtlığı üzerinden kurduğu politika çok tehlikelidir. Çete üyelerinin İran ve Rusya sınırına yerleştirilmesi, çete üyelerinin bu ülkelere de gireceği anlamına gelmektedir. Bu savaşın çok ağır sonuçlar taşıdığı açıktır. Çete ve talancılar, halkın özgürlüğü için nasıl mücadele edebilir? Bunlar, inançsız ve prensipsizdir. Bunlar, katliam ve talan dışında bir şey bilmeyen karanlık güçlerdir” diye konuştu.
‘Erdoğan yargılanmalı’
“Erdoğan ve Aliyev uluslararası mahkemelerde yargılanmalıdır. Er ya da geç yargılanacaklar. Bu yargılanma her ne kadar erken olursa o kadar insan katliamlardan kurtulur” diyen danışman David Babayan, Türk devleti-Azerbaycan’ın saldırılarının Rusya için jeopolitik sonuçlar yaratabileceğini vurguladı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin sessiz tavrına tepki gösteren Babayan, “Üzücüdür. Uluslararası tepkiler güçlü olmalıdır. Eğer kısa sürede tepki gösterilmezse bölgede güvenliğin sağlanması güçleşecektir” dedi.