Kadınların Birleşik Devrim Hareketi, Şengal’e dönük kirli anlaşmaya tepki göstererek, “Şengal halkının iradesini gasp etmek isteyenlerden hesap soracağız” dedi.
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH), Şengal’e dönük kirli planlara karşı yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, “Tarih boyunca kendi topraklarında barış içerisinde yaşayan Êzidî halkı, 6 yıl önce DAİŞ saldırısı ile 73. defa katliama uğradı. 3 Ağustos 2014 tarihinde, ezilen halkların ve kadınların düşmanı DAİŞ, arkasına erkek egemen, faşist Türk devletinin desteğini de alarak, Êzidîlerin kutsal toprağı olan Şengal’e saldırdı. Tarihin en acımasız katliamlarından birine imza attı. Binlerce insanı öldürdü, kadınlara tecavüz etti, 5 ila 7 bin arasında kadını pazarlarda köle olarak sattı ve yerinden yurdundan etti. Bu katliam, Êzidî halkının inanç, fikir ve kültürüne, kadın aklına ve bedenine karşı yapılan bir saldırıdır” denildi.
‘KATLİAMA GÖZ YUMANLAR…’
“DAİŞ, Êzidîlerin yurdu Şengal’e saldırdığında bölgeden askeri güçlerini çeken ve buna göz yuman Irak ordusu ve peşmergeler, Êzidî halkını ve kadınları kendi kaderleriyle baş başa bırakıp kaçmışlardır” vurgusunda bulunulan açıklamada, şöyle devam edildi:
“DAİŞ saldırganlığına karşı, 12 gerillanın öncülüğündeki direniş, Êzidîlerin tümden soykırıma uğramasını engellemiştir. Êzidî halkı, Şengal Savunma Birlikleri (YBŞ) ve Şengal Kadın Birlikleri (YJŞ) önderliğinde, DAİŞ çetelerini Şengal topraklarından ağır kayıplar verdirerek kovmuştur.
Çeteler Êzidî halkına saldırırken, onları çetelerle yüz yüze bırakıp Şengal’i terk eden KDP, bugün Şengal’i savunan ve 73. fermanı engelleyen YBŞ/YJŞ güçlerini, Şengal’den çıkarmak istiyor. Bu pratik, emperyalist ve bölgesel güçlerin içinde yer aldığı bir komplo pratiğidir. ABD, Türkiye devleti, KDP ve Irak yönetimi bu komplonun aktörleridir. Şengal’de kurulan demokratik özerk yönetim, bu güç odakları tarafından tasfiye edilmeye çalışılmaktadır. ‘Şengal ikinci Kandil olmamalıdır’ demagojisi yapılarak, Şengal halkının ve kadınların demokratik iradesi ve politik askeri gücü hedef alınmaktadır. Dünyada ve bölgede erkek egemen, faşizan, sömürgeci ve işbirlikçi güçler, Şengal’de oluşan demokratik modelin ve öz savunma örgütlülüğünün bölgede yaygınlaşmasını ve diğer ezilenlere ve kadınlara rol model olmasını istememektedir.
‘TASFİYE KONSEPTİNİN PARÇASI’
Bugün Şengal’de, Şengal Êzidî kadınlarının iradesini boğmaya çalışan zihniyet, Rojava Devrimi’ne ve kadın kazanımlarına da saldırmaktadır. AKP-MHP faşist iktidarı, Efrîn, Serekaniye ve Gre Spi’yi işgal ederek, buradaki demokratik halk iradesini gasp etmiştir. İşgali ve soykırımı, demografik yapı değişikliğini, erkek egemen ve köleci bir yaşam tarzını kadınlara dayatan Türk devleti ve çeteleri; Rojava Devrimi’nin, kadın kazanımlarının, Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’nin, bir numaralı düşmanıdır. Kadınların, toplumsal cinsiyet rollerini reddederek erkek egemen sisteme başkaldırışı, bu DAİŞ zihniyetinin en büyük korkusudur.
Bakur, Başur, Rojava toprakları faşist Erdoğan rejiminin askeri operasyon ve işgal saldırılarıyla karşı karşıyadır. Şengal’de denenmek istenen yeni plan da Kürt Özgürlük Hareketine dönük olarak gelişen, zayıflatma ve tasfiye etme konseptinin bir parçasıdır. KDP ve Irak yönetimi, bu konsepte ortak olmaktadır. Amerika; bölgede duruşu ile yeni bir yaşam çağrısı yapan, halkların demokratik yönetimini inşa eden ve kadın özgürlükçü çizgiyi esas alan Kürt Özgürlük Hareketinin kuşatılması ve zayıflatılması konseptinin doğrudan planlayıcısıdır. Ve bu anlamda, işgalci faşist Türk devletinin ve bölge gerici güçlerinin destekçisidir.
‘MEVZİLERİMİZDEYİZ, ŞENGAL HALKININ YANINDAYIZ’
KBDH, “Yaratılmak istenen; KDP tarzı işbirlikçi iradeyi Şengal’de hakim kılmaktır” diyerek, şunları da ifade etti:
“Şengal halkının ve kadınların kazanımları, canı pahasına ödedikleri bedeller yok sayılmaktadır. Şengal halkının zor gününde yanında olmayanlar, bugün onun geleceğini belirlemeye çalışmaktadır. Bütün bu anlatılanların ışığında, Türkiye, Kürdistan ve Ortadoğu halkları nezdinde, bu anlaşma yok hükmündedir. Şengal halkının geleceğine, Şengal halkı karar vermelidir.
Kadınların Birleşik Devrim Hareketi olarak; DAİŞ’e karşı mücadelede yer alan, köleliğe karşı özgürlüğü için savaşan, direnişin ve onurun sembolü olan YJŞ savaşçılarını en devrimci duygularımızla selamlıyoruz. Şengal halkının ve bu halkın özgürlük mücadelesinde büyük bedeller ödeyen Şengalli kadınların yanındayız. Mevzilerimizde, silahlarımızın başındayız. Olası bir saldırıda, faşist Türk devleti ve işbirlikçi güçlere bedel ödetecek; Şengal halkının iradesini gasp etmek isteyenlerden hesap soracağız.
Tarih, Şengal kadınlarının ve onlarla birlikte olan kadın özgürlük mücadelemizin haklılığını bütün yönleri ile ortaya koyarken, bir halkın devrimci iradesini boğmaya çalışan emperyalist, faşist ve işbirlikçi güçlerin tarihsel gericiliğini de bütün yönleriyle gözler önüne serecektir.”