KCK: Cemil ve Demhat’ın katillerinden mutlaka hesap sorulacak!

0
565

Süleymaniye’de katledilen Ayaz ve Irmak’ı anan KCK, “Tüm Kürt halkı bilmeli ki; PKK aynı zamanda her türlü ihaneti ve düşmanlığı cezalandırma hareketidir. Bu açıdan Cemil ve Demhat arkadaşların katillerinden mutlaka hesap sorulacaktır” dedi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Süleymaniye’de  katledilen Seyitxan Ayaz (Demhat Agit) ve Eser Irmak (Cemil Amed)’e ilişkin açıklama yaptı.

KCK açıklamasında şunlar belirtildi:

“Türk devleti her türlü uluslararası hukuku ve insanlık değerlerini çiğneyen bir haydutlukla Başûrê Kurdistan federasyonu ve Irak devleti alanında silahlı insansız uçaklarıyla KCK Yürütme Konseyi üyeliği yapmış 2 devrimciyi katletmiştir. Kürt düşmanlığıyla insanlık dışı bir cinayet daha işlemiştir. Bu saldırıda şehit düşen Dış İlişkiler Komitesi üyesi Demhat Agit(Seyitxan Ayaz) ve Sağlık Komitesi üyesi Cemil Amed(Eser Irmak) yoldaşları saygıyla anıyor, özlemleri olan Özgür Kürdistan ve Demokratik Ortadoğu’yu gerçekleştireceğimiz sözünü veriyoruz.

KÜRT DÜŞMANI TÜRK DEVLETİNE TUTUM ALINMALI

 Bu saldırı sadece Kürt Özgürlük Hareketine değil Başûrê Kurdistan yönetimi ve Irak’a yönelik bir saldırıdır. Geçen yıl Şengal’de Êzidîlerin Mam Zeki’si de hava saldırısıyla katledilmişti. 2013 yılında da Fransa’da 3 devrimci kadın katledilmişti. Tüm bu saldırılarda Türk devlet istihbarat örgütü MİT’in parmağı bulunmaktadır. Bu karakteriyle MİT Kürt düşmanı bir cinayet örgütü haine gelmiştir.

Türk devletinin Rojava’ya saldırması ve Süleymaniye’deki saldırı Kürt düşmanlığını bir kez daha açıkça gözler önüne sermiştir. Tüm Kürt halkının ve siyasi güçlerinin bu durumu görerek Kürt düşmanlığında öncü olan Türk devletine karşı bir tutum alması gerekir. Bu saldırıları sadece PKK’ye karşı görmek Kürtler açısından tarihi bir gaflet olur. Kürtlerin tehlikeyi görüp buna göre bir tutum alması gerekmektedir. Türk devletinin Rojava’ya saldırısı ile tehlikeyi gören Kürtlerin Süleymaniye’deki cinayetle birlikte Türk devletine karşı daha açık bir mücadelenin içine girmesi tarihi bir görev haline gelmiştir.

TÜRK DEVLETİ BAŞÛRÊ KURDISTAN’DAN ÇIKARILMALIDIR

Süleymaniye’deki saldırı göstermiştir ki; MİT Başurê Kürdistan’da fazlasıyla örgütlenmiştir. Bu durum Başûrê Kurdistan yönetimi açısından büyük bir zaaftır. Hiçbir ülkede dış bir gücün bu düzeyde istihbarat örgütlenmesi görülemez. Bu düzeyde MİT örgütlenmesi Başûrê Kurdistan yönetiminin bu duruma müdahale etmesini gerektirir. Sadece MİT örgütlenmesi değil, Türk devletinin birçok yerde askeri üs bulundurması da Başûrê Kurdistan federasyonu için büyük bir tehdit oluşturmaktadır. Türk devletinin askeri üsleri ve MİT örgütlenme ağı Başûrê Kurdistan federasyonunun iradesine bir saldırı ve müdahaledir. Kürt halkı, siyasi güçleri ve federasyon yönetiminin bu güçleri Başurê Kürdistan’dan çıkarması zamanı gelmiştir. MİT örgütlenmesinin ve askeri üslerin hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir.

HALKIMIZ HAİNLERİN İÇİNDE YAŞAMASINA MÜSAADE ETMEYECEKTİR

Başûrê Kurdistan yönetimi, KDP ve YNK MİT’in yaygın örgütlenme içinde olduğunu bilmektedir. MİT örgütlenmesi ve yerel ajan ilişkileriyle onlarca gerilla katledilmiştir. Süleymaniye’deki saldırı da yerel hain muhbirlerin varlığını göstermektedir.  Başurê Kürdistan’da gerillaların kanına giren böyle hainlerin olması Kürt halkı açısından çok acı verici bir durumdur. Başûrê Kurdistan halkımız bu ihanetleri kabul etmemektedir. Yurtsever Başûrê Kurdistan halkımız böyle hainlerin varlığını kendisine yönelik alçakça bir saldırı olarak görmektedir. Halkımız MİT örgütlenmesine ve MİT’le işbirliği yapan hainlere öfkelidir. Başûrê Kurdistan halkımız bu hainleri er geç boğacak ve kendi içinde yaşamasına müsaade etmeyecektir.  Başûrê Kurdistan yönetiminin, başta KDP ve YNK olmak üzere tüm siyasi güçlerinin de Kürt halkının bu tutumuna MİT ve işbirlikçisi hain ağını dağıtarak karşılık vermesi gerekmektedir.

TÜRK MALLARINI BOYKOT TÜRK DEVLETİNE KARŞI ÖNEMLİ BİR MÜCADELEDİR

Rojava’daki işgale karşı Başûrê Kurdistan halkımız önemli bir tepki ortaya koymuştur. Halkta ve siyasi güçlerde ulusal birlik ruhu öne çıktı. Halkın Türk mallarını boykot etmesi Kürt düşmanı Türk devletine karşı önemli bir tutum olmuştur. Türk devleti Başurê Kürdistan’dan elde ettiği gelirle ekonomisini ayakta tuttuğu gibi; Başurê Kürdistan’dan giden yüz milyonlarca dolar Kürt halkına tank, top, kurşun, bomba ve ölüm kusma olarak dönmektedir. Başurê Kürdistan’da kazandıklarıyla Kürt halkı üzerinde baskı uygulamakta, her yerde Kürtlere saldırmakta ve katliamlar yapmaktadır.  Bu açıdan hiçbir Türk malı alınmamalıdır. Günümüzde her malın alternatifi vardır. Bu açıdan Türk mallarını boykot Türk devletine karşı yürütülen önemli bir mücadele olmaktadır.  Türk mallarını boykotla birlikte Türk devletinin işgal güçleri ve MİT ağına karşı da halkımız her yerde Şeladızê ruhuyla mücadele etmelidir.

SÜLEYMANİYE VE KANDİL’DEKİ TÖRENE HALKIMIZ EN YÜKSEK DÜZEYDE KATILMALI

Başûrê Kurdistan halkı 30 yıla yakındır gerillacılık yapan ve her alanda devrimci sorumluluk alan Demhat ve Cemil arkadaşlara mücadele tarihlerine layık biçimde sahip çıkmalıdır. Hem Süleymaniye’de hem de Kandil’de yapılacak cenaze törenine en yüksek düzeyde katılmalıdır. Bu büyük devrimcilere sahip çıkarak Kürt düşmanı Türk devletine en iyi cevabı vermelidir.

BU TÜR SALDIRILARI YENİLGİYE UĞRATACAK TEK GÜÇ ULUSAL BİRLİKTİR

Türkiye’de şu anda iktidarda olan AKP-MHP ittifakı Kürt düşmanıdır. Kürtlere karşı soykırım politikası uygulamaktadır. Siyasi konjonktürü uygun gördüğünde Rojava’da olduğu gibi bir bahane bulup Başurê Kürdistan’daki kazanımları da ortadan kaldırmak isteyecektir. Zaten Irak’ın kuzeyinde yaptığımız hatayı Suriye’nin kuzeyinde yapmayacağız, demesi ve Rojava Devrimine saldırması fırsatını bulduğunda hata olarak gördüğünü telafi etmek isteyeceği anlamına gelmektedir. Bu tür saldırıları durduracak ve yenilgiye uğratacak tek güç ulusal birliğin yaratacağı güçtür. Rojava işgaline karşı ortaya çıkan ulusal birlik ruhunu Süleymaniye saldırısıyla daha da yükseltip halkımızın beklentisi olan Ulusal Kongreyi gerçekleştirme sorumluluğumuz bulunmaktadır. Bu açıdan Kürt siyasi güçlerinin ulusal birlik konusunda gecikmeden inisiyatif alıp hazırlık komitesi oluşturma çalışmaları başlatmaları gerekmektedir.

PKK HER TÜRLÜ İHANET VE DÜŞMANLIĞI CEZALANDIRMA HAREKETİDİR

Tüm Kürt halkı bilmeli ki; PKK aynı zamanda her türlü ihaneti ve düşmanlığı cezalandırma hareketidir. Bu açıdan Cemil ve Demhat arkadaşların katillerinden mutlaka hesap sorulacaktır. Türk devleti her yerde Kürdistan halkına düşmanlık yapıyorsa Özgürlük Güçlerimiz de her yerde Kürt katilleri ve düşmanlarını cezalandıracaktır.

Cemil ve Demhat arkadaşların özlemleri mutlaka gerçekleştirilerek onların anılarına ve mücadelelerine layık olunacaktır.”


LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here