KJK Koordinasyonu: 21. Yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı olacağına dikkat çekerek, kadınlar özgürlüğün öncüleri olarak örgütlülüklerini kadınların ortak mücadelesini devlete ve sömürgen iktidarlara karşı birlikte geliştirme çağrısında bulundu.
Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, dünya kadınlarına yaptığı çağrıda, 21. Yüzyılın kadın özgürlük yüzyılı olacağına dikkat çekerek, “Beş bin yıllık erkek egemen sistem tarihinin en büyük krizini yaşıyor. Sistemini yeniden restore ederek ömrünü uzatmak daha incelikli bir egemenlikli sistem yaratmak istiyor. Ancak artık bunu yapmanın imkanları yoktur. Çünkü dünya da bilinçlenen, örgütlenen bir kadın hakikati güçlü gelişmektedir. Biz kadınlar özgürlüğün öncüleri olarak örgütlülüklerimizi, kadınların ortak mücadelesini devlete ve sömürgen iktidarlara karşı birlikte geliştirelim” dedi.
KJK Koordinasyonu açıklamasında şunları belirtti: “İnsanlık tarihinin en derin kriz ve kırılma noktaları ile karşı karşıya olduğumuz bir çağ içindeyiz. Bu çağ diğer çağlara benzemeyip farklıdır. Devlet ve iktidar güçlerinin sömürü sistemlerini toplumun, bireylerin zihinlerine, günlük yaşamın her anına nüfuz etmek istediği, buna karşılık yaşanan sorunların patlamalara yol açtığı bir dönemdeyiz. Dünyanın her ülkesinde büyük bunalım, çözümsüzlük derinliğine hissedilmektedir. Son olarak 2020 yılı içinde yaşadığımız ölümcül bulaşıcı hastalık gerçeği ile yaşananlar insanlığın yaşadığı durumu son derece açık ortaya koymuştur. Devlet ve iktidarların topluma nasıl yaklaştığı korona virüs ile son derece açık ortaya çıkmış, devletlerin cinsiyetçi, milliyetçi, dinci politikaları ile faşist erkek karakterlerinin maskelerinin tümü düşmüştür. Koronavirüs hastalığı devletler tarafından insanlığın, kadınların sömürüsü için çok zalim bir şekilde kullanılmıştır.
KÜRDİSTAN İNSANLIĞIN KRİZ VE KAOSLARININ ORTASINDADIR
Kapitalist modernist sistem insanlık, kadın sorunlarını asla çözemez. Zihniyeti erkek egemen karakterindedir, sömürücüdür. Bu sistem yalnızca toplumu sömürmeyi, savaşları çıkartmayı, doğanın tüm dengesini bozmayı, işsizliği, açlığı, göçleri bilir. Devletten yardım beklemek, celladından yardım beklemektir.
3. Dünya Savaş gerçekliğinin ortasında bulunan Kürdistan, insanlığın tüm kriz ve kaoslarının ortasındadır. Adeta tüm düğümler Ortadoğu’da Kürdistan da Kürt kadınlarının özgürlük mücadelesin de yaşanmaktadır.
Önderliğimiz Abdullah Öcalan’ın İmralı Zindanı’ndaki duruşu ve direnişi tarihseldir. Sadece Kürt halkı açısından değil, kadınlar, Ortadoğu halkları, dünya açısından tarihidir. İmralı savunmaları, Önderliğimizin özgürlükçü, demokratik, ekolojik paradigması, kadın öncülüğünde geliştirdiği Demokratik Konfederalizm, Demokratik ulus modeli insanlığı özgürleşme temelinde krizlerden kurtaracak tek yoldur. Kürdistan’da önderimiz Abdullah Öcalan öncülüğünde gelişen Kürdistan özgürlük hareketimiz, Kürt kadınlarının özgürlük hareketi insanlığın Demokratik Modernite yaratımlarında başat bir rol oynamaktadır.
Bu nedenle 2020 yılı halkımız, kadınlar açısından tümüyle direnişte büyük bir kararlılık içerisinde geçmiş. AKP-MHP iktidarı temelinde kendini örgütleyen faşist Türk devletine karşı olağan üstü bir direniş gösterilmiştir. Kürt kadınları 2020 yılında Kürdistan’ın her parçasında, Avrupa’da dünyanın her tarafın da direniş ve özgürlüğün öncülüğünü büyük bir iddia ile yapmışlardır.
KADINLAR SALGIN GEREKÇESİYLE EVLERE KAPATILARAK ERKEĞİN ŞİDDETİNE MARUZ BIRAKILDI
Kadınlar koronavirüs hastalığı nedeniyle tüm dünyada evlere kapatılarak erkeğin şiddetine ve tecavüzüne maruz bırakıldılar. Sistemin koronavirüs için gösterdiği tek çare evlere kapatılma, topluma, özelde kadınlara çok daha büyük bir çözümsüzlük, çaresizlik ve bunalımlara yol açtı. Dünyada özgürlük ve demokrasi güçlerinin öncülüğünü yapan, direnen kadın muhalefeti aslında böyle ezilmeye çalışıldı. Ancak kadınlar tüm zorlanmalara rağmen 2020 yılında da direnişi, isyanı elden bırakmadı. Kapitalist modernist sistemin erkek egemen politikalarına karşı çıktılar. Kadın direnişlerini sürekli kılarak insanlığın umudu, ilham kaynağı olmaya devam ettiler.
2020 yılında başta Haftanin olmak üzere birçok alanda bedeller verdik. Kadın hareketimizin öncü kadroları Leyla Agiri, Zin, Aryana, Esmer, Sema Koçer, Doğa ve daha nice kadın arkadaşlarımızı bu savaşta şehit düştüler. Kürt kadınlarının öncü kadroları, militanları, yurtseverleri TC devleti tarafından özel olarak hedeflenip etkisizleştirme, imha etme konseptlerine tabi kılındılar. Kuzey Kürdistan’da binlerce kadın suçsuz bir şekilde sadece özgür ve eşit bir yaşam talebiyle mücadele ettikleri için zindanlara atıldılar. Kadın kazanımlarına bir bir el konuldu. Eşbaşkanlık sistemi suç sayıldı. Kürt kadınlarına Kuzey Kürdistan ve Efrîn’de özel savaş politikaları temelinde direk Türk devletinin çeteleri, uzman çavuşları, devlet görevlileri tecavüzler gerçekleştirdi. Kürt Kadınları uyuşturucuya, fuhuşa, ajanlığa bulaştırılarak düşürülmek istendi.
Ancak tüm baskı, işkencelere, sınır tanımaz saldırılara karşı Kürt kadınları olağan üstü bir fedakarlık, özgürlük tutkusu ile büyük bir var oluş direnişini gerçekleştirdi. Dünyada gelişen sağcı, popülist, faşist eğilime karşı direnişin de öncülüğünü bu temel de gerçekleştirmiş oldu.
KÜRT KADINLAR ÇEŞİTLİ BİÇİMLERDE DİRENDİ
Dünyanın en faşist, zulümkar, vicdansız, sömürü de hiçbir kural ve kaide tanımayan Türk devletine karşı Kuzey Kürdistan’da, Rojava’da, Güney’de direndi. İran devletine karşı Kürt kadınları en temel muhalefet olarak çeşitli biçimlerde direndi. Teslim olmadı.
Dolayısı ile 2021 yılına büyük bir direniş ruhu ile karşılamaktayız. 2021 yılında Kürt kadınları faşizme, gericiliğe, işbirlikçiliğe karşı savaşımda yine en önde bütün fedakarlığı, cesareti, yetenekleriyle en önde yer alacaktır. Önderliğimizin, kadınların, halkımızın, halklarımızın özgürlüğü için tüm toplumsal, ekolojik, siyasi, askeri mücadelelerin en önünde korkusuzca yer alacak ve mutlaka zafere ulaşacaktır.
Değerli halkımıza, Ortadoğu’da yaşayan tüm halk ve inançlara sesleniyoruz:
2021 yılı itibarı ile çok önemli ve kritik bir yıla girmekteyiz. Ortadoğu’ya sürekli savaş, kaos getiren DAİŞ ile aynı zihniyet ve politikalara sahip olan ceberut Türk devletine karşı önümüzdeki süreçte ortak mücadele ve direnişimizi yükseltelim. Anadolu ve Mezopotamya topraklarını barbarca işgal eden işgalci Türk devletine karşı ortak ittifakları geliştirelim. Biz Kürt kadınları olarak bulunduğumuz her mekanda ve zaman da direnişin öncülüğünü yapmaya devam edeceğiz. Bu temel de Ortadoğu’ya dayatılan bu yeni Osmanlı hayalleri ile yaşayan, işgal, sömürü politikalarına hep birlikte karşı koyalım.
Halklarımıza dayatılan işgal, inkar, imha, asimilasyon politikalarını ortak direnişimizle, örgütlülüğümüzle, eylemimizle boşa çıkaralım.
Direnişimizi Türk, Fars, Arap, Ermeni, Süryani, Acem, Rum, Çerkez, Laz, Alevi, Yarsan, Şia, Müslüman halklarından, inançlarından oluşan demokrasi ve özgürlük cepheleri ile yükseltelim.
Dünya kadınlarına çağrımızdır.
21. yüzyıl kadın özgürlük yüzyılı olacaktır. Beş bin yıllık erkek egemen sistem tarihinin en büyük krizini yaşıyor. Sistemini yeniden restore ederek ömrünü uzatmak daha incelikli bir egemenlikli sistem yaratmak istiyor. Ancak artık bunu yapmanın imkanları yoktur. Çünkü dünya da bilinçlenen, örgütlenen bir kadın hakikati güçlü gelişmektedir. Biz kadınlar özgürlüğün öncüleri olarak örgütlülüklerimizi, kadınların ortak mücadelesini devlete ve sömürgen iktidarlara karşı birlikte geliştirelim.
Kadın birliği, ortak mücadelesi ile en büyük direnişler gelişir. Alternatif özgür yaşam bu temel de kurulur.
2021 yılında direnişin, özgürlüğün öncülüğünü fedai bir ruh ve kadın ortaklaşmalarıyla Kürt kadınları, dünya kadınları yapacaktır.
2021 yılını direnişimizle, örgütlülüğümüzle, ortak mücadele ve ittifaklarla, öz savunma ile biz kazanacağız. Zafer direnenlerin olacak. Bu temel de Rêber Apo’nun, kadınların, halkımızın, halklarımızın 2021 yeni yılını kutluyor, faşizmi yenmenin ve onu tarihin çöp sepetine gömmenin zamanıdır diyoruz.”