KJK: Dehak’ları ülkemizden söküp atmanın vaktidir

0
383

KJK Koordinasyonu, Newroz mesajında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna dikkat çekerek, “Rêber APO’nun özgürlüğüyle buluşmuş bir devrimin ateşini gürleştirerek, Dehak’ları ülkemizden söküp atmanın vaktidir diyoruz” dedi.

21 Mart Newroz bayramı vesilesiyle yazılı bir mesaj yayınlayan KJK, “tüm çirkinliklerinin çıplaklığıyla ateşle oynamaktadırlar” dedi.

KJK,  “Halkımızın mücadele kararlılığını geriletmek, kendi yenilgilerini saklamak amacıyla Kürdistan’a yönelik soykırım politikasını yoğunlaştırmakta, HDP’nin kapatılması gündemiyle sadece Kürtler değil, Türkiye halklarının demokratik siyaset zemini bile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır” vurgusunda bulundu.

DEHAKLARI SÖKÜP ATMANIN VAKTİ

KJK Koordinasyonu’nun açıklaması şöyle:

“Özgürlüğün vazgeçilmezliğinin ve ona ulaşmanın mücadeleyle mümkün olacağının, bunun önünde hiçbir engelin tutunamayacağının adı, eylemi ve ispatı olan bir Newroz’u daha karşılıyoruz. Reber APO öncülüğünde yürütülen mücadeleyle yeniden gerçek anlamına kavuşan Newroz, bir gün olmanın ötesinde tüm zamanların, mücadele anlarının ruhu, duruşuna dönüşmüş, tüm erkek-devlet faşist-kirli-katliamcı kurum ve politikalar karşısında özgürlüğün cephesi ve başarı bileşkesi olarak tarihsel bir içerik kazanmıştır. Rêber APO öncülüğü ve Demokratik-Ekolojik-Kadın Özgürlükçü paradigmayla 21. yüzyıl gerçeğinde kimliğini tanımlayan Newroz; kadınlar ve halklarca bu gerçeğiyle karşılanmakta, kucaklanmaktadır. Bunun bilinci ve gururuyla 2021 Newroz’nu büyük bir coşku, mücadele azmi ve erkekliğin zirvesi olan faşizmi yıkmanın kararlılığıyla karşılıyoruz. Newroz’u özgürlüğün en güçlü ruhu ve pratiğiyle harmanlayan, özgürlük ateşini kadınların ve halkların yüreğinde tutuşturarak tüm yürekleri Newroz alanına dönüştüren Rêber APO’yu saygıyla selamlıyor, Newroz’nu özgürlüğün zaferi kararlılığıyla kutluyoruz. Newroz’u Önderlik Paradigmasıyla buluşturmanın, direnişle yaşamın anlam bulacağının eylemci öncüleri olan, çağdaş Kawa Mazlum Doğan’lardan başlayarak Zekiye, Rahşan, Ronahi-Berivan, Sema Yüce, Fikri Baygeldi, Sara -Sakine Cansız-, Zin Cizre, Leyla Agiri arkadaşlar şahsında tüm özgürlük şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Dirilişini tamamlamış, kurtuluşunun finalini yaşayan kadınların ve halkımızın, halkların faşizmi yıkma kararlılığını bu yılda gerçekleştirme gerekliliği ve ihtiyacıyla Newroz’unu kutluyor, Rêber APO’nun özgürlüğüyle buluşmuş bir devrimin ateşini gürleştirerek, Dehak’ları ülkemizden söküp atmanın vaktidir diyoruz.

21. yüzyılın kadınların ve halkların özgürlük zamanı olmasını sağlamak için Rêber APO öncülüğünde 20 yüzyılın son çeyreğinde başlatılan ve 21. yüzyılda özgürlük cephesinin öncülüğünü yapacak güce ve örgütlülüğe kavuşan özgürlük mücadelemiz özgürlüğe her zamankinden daha fazla yakın bir aşamaya ulaşmıştır. 3. Dünya savaşı olarak adlandırılan ve Kürdistan merkezli yürütülen sistemi belirleme savaşının kadınların ve halkların özgürlüğü karşısında faşizan bir karakter kazanması, bu düzeyde yıkıma yol açılması bu nedenledir. Türk faşist devletine kadınların, Kürtlerin önünü kesme misyonuyla rol verilen bu konsept; esas olarak Rêber APO’nun ideolojik, örgütsel öncülüğünü ve bunun yol açtığı mücadele cephesini bertaraf etme amacındadır. Özgürlüğü her zamankinden yakın olduğumuz bu an, devletler arası ittifakında en kirli yöntemlerle uygulandığı ve tüm değerlerimize yöneltilmiş bir katliam planlaması ve uygulamasıyla karşı karşıya getirildiğimiz andır.

‘ATEŞLE OYNUYORLAR’

Tüm bu zamanlar ve yönelimler karşısında özgürlük iradesi geriletilemeyen, Rêber APO’nun direniş ve özgürlük duruşundan beslenen hareketimiz ve halkımız 2021 yılını özgürlüğün baharına dönüştürme kararlılığını kadın öncülüğünün 8 Mart duruşu üzerinden ortaya koymuştur. Garê ruhunun temsil edildiği 8 Mart eylemlilikleri, yılın misyonunu ortaya koyarak 21 Mart’ın Newroz ateşini tutuşturmuştur. Bu gerçeklik karşısında Hitler faşizmini çoktan aşmış pratiğiyle Erdoğan-Bahçeli çete devleti saldırı pervasızlıklarını kendi korkaklıklarını, hırsızlıklarını, talanlarını, yalanlarını saklama amacıyla sürdürmeye devam etmektedir. Kadınların ve Halkımızın yaşam ve kimlik hakkını her türlü hedefleyen bu çılgın pervasızlık, Önderliğimizin hayatına yönelik bazı yanlışlığı-doğruluğu henüz netleştirilmeyen çok tehlikeli haberlerin dolaşmasına neden olmakta, en son Garê yenilgisiyle kralın ne kadar çıplak olduğunun saklanamaz hale geldiği koşullarda, tüm çirkinliklerinin çıplaklığıyla ateşle oynamaktadırlar. Halkımızın mücadele kararlılığını geriletmek, kendi yenilgilerini saklamak amacıyla Kürdistan’a yönelik soykırım politikasını yoğunlaştırmakta, HDP’nin kapatılması gündemiyle sadece Kürtler değil, Türkiye halklarının demokratik siyaset zemini bile ortadan kaldırılmaya çalışılmaktadır. Kürtlerin her türlü kuşatılmışlığını, katliamını kendi yaşamının amacı hale getiren bu çeteler Dehak’lara parmak ısırtacak kadar ruhsuz, yüreksiz, çirkince, katliamcı ve asla var olmayı hak etmeyen bir gerçeklik içindeler. Bu durum daha fazla kadınlar ve halklarca taşınamaz, idare edilemez, çünkü en liberaline bile yaşam hakkı bırakmayan, pervasız, faşist çete-devlet gerçeği ve tehlikesiyle karşı karşıyayız, kendisini mücadele zemini dışında tutmak isteyenlerin bile nefes alma imkanı kalmamıştır. 2021 Newroz’u Dehakları bile şaşırtan bu faşistlerin zulmünü ortadan kaldırma, Önderliğin yaşamını tasarruf altına alan bu zalimleri al aşağı etme, tecavüzcü geleneği zirvede uygulayan bu çete güruhunu kadın iradesinin öncülüğüyle en ağır biçimde cezalandırmanın misyonu ve bu mücadeleyi zirvede yürütmenin startını verme göreviyle karşı karşıyadır.

‘ÖZ GÜCÜMÜZÜ EYLEME DÖNÜŞTÜRMENİN ZAMANI’

Newroz an’ı kavramanın, an’da var olmanın bilincidir. Bu gerçekten hareketle an’ın özgürlüğümüzü elde edecek bir nitelik taşıdığını ve başta Önderliğimize yönelik geliştirilen İmralı Sistemi olmak üzere Kürtlere uygulanan zulmün devletler arası bir nitelik taşıdığını bilerek öz gücümüze güvenmenin, tüm korkuları, basit yaşam arayışlarını parçalayıp atarak öz gücümüzü örgütlemenin ve eyleme dönüştürmenin zamanıdır. Ancak bu şekilde var olabileceğimizin, tersi durumda faşizmin eziciliği ve pervasızlığını aşamayacağımızın farkında olarak alanlara çıkmalı, Newroz’u Rêber APO’nun öncülüğü etrafında direnişin kalkanına dönüştürmeli ve bunu zaferi kazanana kadar yaşam biçimi, nefes alıp verme şekli haline getirmeliyiz. Buradan hareketle özgürlüğün radikal duruşunu en güçlü bir şekilde ortaya koymaktan sorumlu olan kadınların tarihsel bir misyonla hareket etmelerini ve faşizmin üzerine sel olup akmalarını bekliyor, buna inanıyoruz. Kawa’nın zalimin kafasına inen çekicini kadınlar taşıyacak bu Newroz’da ve kadın özgürlüğüyle bu zamanı tüm halkların özgürlüğünü nakşettiğimiz bir mücadelenin başarısını elde edecek bir yıl mücadelesi yürütecek. Bu kararlılıkla yıl duruşumuzun sorumluluklarını böyle belirliyor, tüm alanlarda Newroz’u bu duruşla karşılıyoruz.

‘ULUSLARARASI GÜÇLER SORUMLU’

Önderliğimizin yaşamına kastetmiş bir sistemin sorumlusu sadece Türk faşist devleti değildir. İmralı sisteminin mimarları Uluslararası komplocu güçlerdir. Önderliğimize yönelik uygulanan ağırlaştırılmış işkence sisteminden bu güçler nasıl sorumluysa, mevcut durumdan da sorumludurlar. Bu güçlerin Rêber APO’ya yönelik geliştirilen her türlü saldırıdan sorumlu oldukları ve olası her durumdan sorumlu tutulacakları ve kesinlikle sorumluluğu olan hiç kimsenin affedilmeyeceğini ve bu durumla karşı karşıya kalmak istemiyorlarsa faşist Türk devletine müdahale etmek durumunda olduklarını önemle belirtmek isteriz.

KARARLI MÜCADELE ÇAĞRISI

Erkek faşist gelenek en ahlaksız kuşatmalarıyla güneşi gölgelemek, karanlığın alternatifsiz olduğunu ispatlamak istese de kadınların ve halkların güneşi Rêber APO’nun başlattığı mücadeleyle elli yıla yakındır sürekli yükseliştedir. Güneş güzelliktir, cesarettir, sıcaklıktır, saflıktır, temizliktir, aydınlığın onurudur, kötülüğü ısısıyla yakandır, yeryüzünü yaşama açandır, tüm evreni sevgiyle, mutlulukla, içtenlikle, eşitçe kucaklayandır. 2021 Newroz’unu Güneşi kavrayarak, kucaklayarak, onunla bütünleşerek karşılayacak, yaşamı anlamla,  kadınları ve halkları, ülkemizi ve Ortadoğu’yu, insanlığı özgürlükle buluşturacak bir mücadele iradesini ortaya koyarak Kawa’nın çekiciyle zalimin zulmünü parçalayacak bir duruşu yakalayacağız. Ateş olup zulmü yakalım, fırtına olup Dehakların kalesini yıkalım, onur ve özgürlük değerleriyle yüreğimizi Güneşin özüyle buluşturalım. Yeryüzünü kadınların en erdemli duruşu ve yürek güzelliğiyle yeniden taçlandıralım ve geleceğimizi kendimiz yaratalım. Bu kararlılık ve beklentiyle bir kez daha kadınlar başta olmak üzere tüm halkımızı, halkları, demokratik kesimleri, yüreğinde özgürlük onuru taşıyan herkesi eyleme ve ‘faşizmin kalesini yıkmadan yaşam haramdır’ diyecek kadar kararlı bir mücadeleye çağırıyoruz. 

Bu iradeyle başta Rêber APO olmak üzere Kürt kadınları şahsında tüm kadınların, halkımızın, halkların, örgüt ve kadro yapımızın, savunma güçlerimizin Newroz’unu kutluyor, Newroz’u kimlik sahibi kılan şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyor ve zaman Rêber APO etrafında kalkan olmanın ve İmralı sistemini parçalayarak zalim erkekliği yenilgiye uğratmanın vaktidir diyoruz.”

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here