Kürt düşmanlığı Türkiye’yi uçurumun kenarına getirmiştir – Kemal Söbe

0
370

Türkiye, onlarca yıldır siyasi, ekonomik ve toplumsal sorunlarla boğuşuyor. Onca hükümet kuruldu ama hiçbiri sorunlara çözüm olamadılar, tam tersi sorunların ürediği bir bataklık haline geldiler. İçinde yaşadığımız liberal ekonomik sistem göz önüne alındığında bu düzene ait partilerin, toplumun sorunlarına çözüm bulabileceklerine inanmak kendini aldatmaktan öteye gitmedi, gitmeyecektir de. Kapitalist partilerin kuracağı hükümetler toplumsal sorunların çözüleceği yerler değildir. Bundan dolayı onlarca yıldır toplumsal sorunlar çözülmedi, Türkiye’yi uçurumun kenarına  kadar getirdi. Vahşi kapitalizmin egemen olduğu ülkelerde en küçük bir demokratik haktan bile söz edilmez. Böyle ülkelerde hak ve hukuk talep etmek suç olarak kabul edilir, devleti eleştirmek hapse girmek demektir.

Fikir ve düşünce özgürlüğünden de söz edilemez, insanların ağızları kapatılır. Halbuki bir çocuk bile avazı geldiği kadar bağırabilirse o çocuk daha sağlıklı gelişir büyür, kendisini daha rahat ifade eder, anlatır. Ülkelerde de fikir ve düşünce serbest olursa o ülkenin her sorunu konuşulur tartışılır ve çözüm üretilir. Fikrin ve düşüncenin özgür olduğu ülkelerin gelişme ve büyüme şansı olur.

Düşüncesini ve fikrini özgürce  söyleyebilen birey ve toplumlar daha cesur, demokratik ve üretken olur, ve sorunların ne gibi bir siyasetle çözülebileceğini daha iyi bilirler. Yani sorunların çözüm adresini ve nasıl hareket edeceğini bilirler. Türkiye’de demokrasi olmadığı için, toplum da çözümleyici ve sorunları çözücü bir demokratik tepki maalesef yeterince gelişmiyor. Toplumun büyük bir bölümü adı geçen demokrasi yokluğundan dolayı mevcut kapitalist düzen parti ve hükümetlerine eklemlenmiş durumdalar. Bunca sorunlara rağmen hala bu düzen partilerinden sorunların çözümünü bekleyen yığınca insan var. Sanki Türkiye’nin sorunları havadan zembille geliyormuş gibi bir anlayış topluma hakim olmuş. Ülkedeki sorunların kaynağını mevcut rejimden arayacaklarına, hükümeti ve geleneksel devlet aygıtını sorumlu tutacaklarına, sorunların kaynağını sürekli başka yerlerde aramak hiç de akıllıca bir duruş olmadığı gibi, sorunları daha da büyütüp içinden çıkılamaz bir hale getiriyor.

Son aylarda Dolar ve Euro beklenmedik şekilde yine fırladı. Türkiye’de yıllardır zengin semtlerde ev fiyatları ve kiraları döviz üzerinden hesaplanıyor. Türkiye’de döviz TL’den daha çok tercih ediliyor. Türkiye’de dövizi olmayan bürokrat ve zengin yoktur. Türkiye’de döviz hayatın her alanında kullanılıyor. Bütün sömürücü çevrelerin ve AKP’lilerin servetleri ve paraları herhalde TL değildir, dövizdir. Türkiye’nin sorunlarının sorumluları hükümet değil de başka ülkelermiş gibi hareket etmek bindiği dalı kesmek demektir. Türkiye’de Kürt sorununun çözülmemesi, işçi sınıfı başta olmak üzere birçok sorunun çözümsüz kalmasının sorumlusu AKP hükümeti ve geleneksel iktidar odaklarıdırlar. Bir hesap soracaksanız hükümete ve devlete sorun. Zalim, bir hükümet 20 yıldır bu ülkeyi yönetiyor. Ve Türkiye’de bütün hükümetler ve geleneksel  devlet aygıtı Türkiye halkına, Kürtlere her türlü kötülüğü yaptı, yapmaya devam ediyor. Yani aslında suçlu bellidir, önemli olan suçluyu doğru tanımamız ve gereken cezayı vermemizdir. Türkiye gırtlağa kadar emperyalizme bağımlıdır.

Türkiye’yi emperyalizme bağımlı hale getirenler onlarca yıldır bu ülkeyi yöneten kapitalist-sermaye partileridirler. Türkiye’de sorunların çözümünü gerçekten eğer istiyorsanız, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin gerçekleşmesi için alanlara çıkacaksınız. Bütün sorun AKP hükümetinin iktidarda daha fazla kalıp daha çok rant elde etmek için savaşı başlatıp elinizdeki son ekmeği de elinizden almasıdır. Sorunların çözüm adresi savaşın durması, barışın inşa olmasıdır. Savaş durursa, Kürt sorunu çözülürse, emek sorunu da çözülür ve böylece Dolar ve Euro işte o zaman düşer. Türkiye demokratik olmadığı sürece Dolar ve Euro düşmez daha çok yükselir, 40 yıldır da yükseliyor. Bundan dolayı Türkiye’de sorunların çözümü AKP hükümeti değil, sizin demokratik tutum ve duruşunuz olacak. Siz AKP ve benzeri kapitalist parti ve hükümetlerde sorunlara çözüm beklerseniz daha çok derin sorunlar yaşarsınız, krizlerden kurtulamazsınız. Bu açıdan sorunların çözümünü doğru yerde arayın.

AKP-MHP sorunların çözüm yeri değil, sorunların ürediği bir bataklıktır. Siz bu bataklığı kurutursanız  Dolar Euro o zaman düşer. Sorunların çözüm adresi HDP’dir. HDP aslında sadece AKP-MHP faşizmiyle savaşmıyor, rejimle savaşıyor. Bu savaş ezenlerle ezilenler arasındaki adalet ve hak arama savaşıdır. Bu savaşı tabi ki adalet ve hak arayışçıları kazanacak, insanlık namına. Aslında bütün rejim partileri aynı karaktere sahipler. Türkiye’de şu anda rejim ve HDP karşı karşıyadır. Mücadele HDP ile rejim arasında geçiyor, geçecek. Rejim inkarı ve baskıyı, vahşi kapitalizmi devam ettirme zihniyetindedir. HDP ise demokrasiyi ve adaleti inşa etme hedefiyle sistemi verdiği bedellerle ciddi olarak zorluyor, zorlamaya devam edip sorunların çözüm yerinin HDP olduğunu göstermeye devam edecek, zulüm rejimi yıkılana kadar.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz