Kürtlere dönük gözaltı ve sindirme politikalarına ilişkin konuşan HDP Urfa Milletvekilli Ayşe Sürücü, iktidarın kaosla kendisini yaşattığını ifade ederek, Biz kadınlar olarak bu saldırılara karşı her gün alandayız ve çalışma yürütüyoruz. Kürt kadınları olarak da bu saldırılara asla geçit vermeyeceğiz” dedi.
AKP-MHP ittifakının Kürt halkına dönük baskı, tutuklama ve sindirme politikaları devam ediyor. Son olarak Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yapılan operasyonlarda aralarında kadınların da olduğu yüzlerce kişi gözaltına alındı. Bu operasyonlarla AKP ve MHP’nin kendisini ayakta tutmaya çalıştığını ifade eden Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Kürt halkı ve kadınların dört parçada bu saldırılara karşı direndiğini söyledi.
‘İktidar kaostan besleniyor’
AKP’nin 18 yıldır kendisini var ettiği baskı ve kaos politikası ile iktidarda tuttuğunu belirten Ayşe, “En büyük saldırılarını da HDP, DTK ve Kürt kadınları üzerinde uyguluyor. Demokratik siyaseti tasfiye etmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bu süreçte iktidarın yaptığı operasyonlardan hiçbiri hukuki değil. Bu saldırıların tek nedeni AKP-MHP faşizminin siyasetinin tıkanmış olmasıdır. Kürt adına ne varsa ona saldırıp yok etmek istiyorlar. Rojava ve Başur’da bu saldırıları sinsi oyunlar ya da savaşla yapıyorlar. Kazanımlarımızı yok etmek istiyorlar. Bunların hepsini de Kürt halkının bir statüye sahip olmaması için yapıyorlar” dedi.
‘Kadını eve hapsetmek istiyorlar’
Ayşe, iktidarın muhalif kesimler bir yana en çok kadınlar üzerinde baskı uygulayıp kadını eve hapsetmek istediğini dile getirdi. Kürt halkının iradesini yok etmeye çalışıldığını ifade eden Ayşe, “İktidar ülkede başta Kürtler olmak üzere bütün muhalif kesimlerin var edilen kaosa karşı susmasını istiyor. HDP ya da Kürt dediklerinde herkesin aklına ilk olarak Kürt kadınlarının mücadelesi geliyor. İktidar bu yüzden de kadına dönük saldırıları artırarak Kürt halkını ve değerlerini yok etmek istiyor. Kadın siyasetçilere nasıl saldırdıklarını hepimiz görüyoruz. Eşbaşkanlık sistemi ya da kadın kurumlarına dönük yaklaşımlarını hepimiz gördük. Kadınların nefes almaması için elinden ne geliyorsa onu yapıyorlar. Kadınları eve hapsetmek istiyorlar. Kadın özgür olduğunda toplumun da özgür olacağını çok iyi bildikleri için bunu yapıyorlar” diye konuştu.
‘Kürt kadınları bu saldırılara asla geçit vermeyecek’
Kürt halkının bir statü elde etmemesi için iktidarın elinde olan her türlü faşizmi devreye soktuğunu söyleyen Ayşe, “Zaman kendi değerlerine ve diline sahip çıkma zamanı. Ancak böyle bu saldırıları bertaraf edebiliriz. Dilimiz yasaklanıyor, kültür ve sanat alanında yapılan bütün çalışmalar engelleniyor. Kürtçe park ya da yer adlarının hepsi değiştirildi. Bu saldırılar Kürt halkının değerlerine yöneliktir. Bunların hepsi iktidarın yürüttüğü faşist politikalar ile bağlantılıdır. Kendi istek ve fikirlerini bu şekilde baskılar ile halka enjekte etmek istiyorlar. Bizler bu saldırılara karşı her gün alandayız ve çalışma yürütüyoruz. Kürt kadınları olarak da bu saldırılara asla geçit vermeyeceğiz. Tecridi kırarak toplumu özgürleştireceğiz. Bunun için her daim iktidarın yapılan faşist politikalara karşı direneceğiz” ifadelerini kullandı.