Maxmur Kampı’ndaki ambargonun sonlandırılmasını isteyen Kürt Pen, “Kürtler Ortadoğu’da statü sahibi olmak istiyorlarsa, öncelikle birlik oluşturmalıdır, iç çelişki ve çatışmalara son vermelidir” dedi.
Kürt Pen Merkez Yürütme Kurulu, yaptığı yazılı açıklama ile Kürt birliğine dikkat çekti. Yıllardır Kürtlerin bulunduğu coğrafyada kara bulutların dolaştığı kaydedilen açıklamada, 2013-2015 yılları arasında Kürtlerin birlikteliğinin filizlendiği ve Kürtlerin yaşadığı felaketlerin azaldığı hatırlatıldı. Kuzey Kürdistan’da savaş ve çatışmaların yeniden başladığı, daha sonra şehir savaşları ve katliamların yaşandığı hatırlatılan açıklamada, “Bölgede DAİŞ eliyle saldırılar ve katliamlar yaşandı; bu Êzidî Kürtlerin de soykırımına neden oldu ve ardından Kobanê’ye yönelik saldırılar başladı. Güney Kürdistan’da bağımsızlık referandumun ardından Kerkük ve DAİŞ saldırılar sonrası Kürtlerin kontrolüne geçen bölgeler işgal edildi. Devamında Efrîn’e yönelik ve diğer saldırılar. Rojhilat’ta halka yönelik baskı ve zulüm, son olarak eski Peşmerge Mistefa Selim’in idam edilmesine kadar uzandı” denildi.
BİRLİK OLMAZSA OLMAZ
“Eğer Kürtler Ortadoğu’da güç olmak istiyor ve statü sahibi olmak istiyorlarsa, öncelikle birlik oluşturmalıdır, iç çelişki ve çatışmalara son vermelidir, dini ve siyasi farklılıkları bir kenara bırakmalı, demokratik temelde birlik ve beraberliği oluşturmalı” denilen açıklamada, “Elbette bu kolay değil. İşgal, birlik ve beraberliğe engeldir. Eğer Kürtler bağımsız bir şekilde varlığını sürdürmek istiyorsa, birlik ve beraberlik olmazsa olmazdır” diye belirtildi.
MAXMUR’A UYGULANAN AMBARGO
Bu karanlık günlerde tüm siyasi taraflara çağrıda bulunan Kürt Pen, “İşgalcilerin oyunlarına karşı uyanık olun, sorunların çözümü ve diyalog barışçıl yöntemleri tercih etmeli. Her şeyden önce siyasi taraflar, işgalcilerle bireysel hesaplar yürütmemeli, işgalcilere değnek olmamalı. Yurtsever Mistefa Selim’in, Pencêwîn’e de tutuklandığı ve daha sonra İran güçlerine teslim edildiği iddia ediliyor. Bu olay bir an önce aydınlatılmalıdır. Eğer iddialar doğruysa, sorumlular cezalandırılmalıdır. Özgürlük talep eden Kürtler, yine Kürt eliyle işgalcilere teslim edilmemelidir. Aylardır Mahmur Mülteci Kampı’na yönelik aylardır devam eden ambargo var. Kampta bulunan halkımız zorluk içinde yaşamakta. Bu ambargo bir an önce sonlandırılmalı ve Türkiye’nin kampa yönelik saldırılarına engel olunmalıdır. Kürt güçleri, Kürt coğrafyasının işgal yolunu açmamalı. Aynı zamanda Kürtler, Güney Kürdistan, Rojava ve dört parçadaki kazanımlarını korumalı, bu kapsamda ulusal bilinci oluşturmalı” dedi.