Kemal SOBE
Türkiye’de, rejimden nemalanan ve rejimin sözcülüğünü ve yalakalığını yapanlar, her gün HDP hakkında atıp tutuyorlar. Bir HDP’linin bile katılmadığı programlar yapılıp, HDP’nin terörü desteklediğini, terörle kendi arasına mesafe koymadığını yıllardır söylüyorlar. Oysaki HDP her zaman barışın ve demokrasinin savunuculuğunu yapmıştır ve bu konuda binlerce çalışanını ve yöneticisini şehit vermiştir. HDP’nin demokrasiyi ve özgürlüğü savunmasını, Kürtlerin ulus olmaktan kaynaklı haklarını savunmasını, teröre destek olarak görüyorlar. Yüzyıldır Kürtlerin ulusal isyanları ve hak talep etmeleri ” şakilik, eşkiyalık ve son kırk yıldır da ”terör” olarak görülüyor. Yüzyıldır Kürtlerin kimliğini kimler inkar ediyor? Yüzyıldır Kürtleri katledenler, sürgün edenler, Kürtlerin binlerce köyünü yakanlar, Kürtlerin gencecik evlatlarını öldürenler, zindanlarda tutanlar kimlerdir? Yüzyıldır Kürtleri Türkleştirmeye çalışanlar kimlerdir ve hangi hakla Kürtlere asimilasyonu dayatıyorlar?
Bülent Arınç bile, defalarca ”ben Kürtlerin yerinde olsaydım bende dağa çıkardım” dedi. Sadece Kürtlerin değil, Türkiye’de hak ve adalet isteyen, hükümeti ve rejimi eleştiren herkes ya terörist olarak görülüyor yada devlet düşmanı deniyor. HDP Kürt partisi değil ama Kürtlerin ulusal taleplerine çözümleyici ve demokratik yaklaşıyor. Türkiye’de kanunen ve resmi olarak bir Kürt partisi yok ve yasaktır. HDP Türkiye’de siyasi bir partidir. Her hangi bir etnik kimlik partisi değildir ve bütün kimliklere, inançlara, kültürlere eşit yaklaşıyor. Dahası, Türkiye’de gerçek demokrasiyi ve özgürlüğü savunuyor, ve ülkenin sorunlarını tek tek ortaya koyuyor ve çözüm üretiyor. Demokrasi karşıtları, özgürlük düşmanları, kan üzerinden siyaset yapanlar hırsızlar, soyguncular tabi ki HDP’yi istemeyecekler ve HDP’den rahatsız olacaklardır. HDP’nin varlığı halklar için demokratik yarınlar, halk düşmanları için de tehlike olmaya devam edecektir.
HDP’nin Kürtlerin anadilde eğitim yapmasını istemesini bile, ”terör” olarak gören kara bir zihniyet var. Konuşsalar, Kürtler bizim kardeşlerimizdir, Kürtlerle bir sorunumuz yok diyorlar. Mademki Kürtler sizin kardeşlerinizdir ve Kürtlerle bir sorununuz yok, Kürtleri ulus olarak kabul edin ve Kürtlerin anadilde eğitim yapmasını serbest bırakın. Daha otuz yıl öncesine kadar, Türkiye’de Kürt yoktur diyordunuz! Kürtler Kürtçe müzik yapamıyorlardı, Kürdüz diyemiyorlardı, Kürtçe konuşanlara yıllarca hapis cezası veriliyordu. Madem Kürtlerle bir sorununuz yok ve Kürtler sizin kardeşlerinizdir, neden Kürtler yüzyıldır inkar ediliyor, neden Kürtler bir ulus olarak kabul edilmiyor ve Kürtlerin neden anadilde eğitimini kabul etmiyorsunuz? Siz yıllardır Kürtlerin ulusal direnişini terör olarak görüyorsunuz, güvenlik sorunu diyorsunuz. Sizin sorununuz Kürtlerledir, Kürtleri asimile etmeyi aklınıza koymuşsunuz ve bunun için yapmayacağınız kötülük yoktur ve yapıyorsunuz da.
Kürtlerle bir sorununuz yoksa ve Kürtleri Türkleştirme gibi bir amacınız yoksa, tek millet, tek dil, tek kimlik, tek bayrak demenin anlamı nedir? Sizin HDP ile bir sorununuz yok, ama HDP Kürt sorununu sürekli gündeme getirdiği için ve Kürt halkı-gençleri mücadele ettiği için, siz HDP’yi teröre destek verenler ve Kürtleri de ” terörist
olarak görüyorsunuz. Yüzyıldır Kürtleri bile bile inkar ediyorsunuz yok sayıyorsunuz. Kürtlerin direnişini de ya eşkiyalık yada terör olarak görüyorsunuz. HDP’yi kapatmak için dava açtınız. Kapatma sebepleri de, İmralı’ya ve Kandil’e gidip görüşmeler yapmışlar. Çözüm görüşmeleri yapılırken, HDP’li bazı vekillerin İmralı ve Kandil ile görüşmeler yapmaları, devletin-hükümetin isteği ve bilgisi dahilinde oldu. Yani devlet ve hükümet istedi diye bu görüşmeler oldu. Şimdide bu görüşmeleri, teröre destek olarak görüyorlar. Sanki HDP devletten ve hükümetten habersiz gidip görüşme yapmış gibi konuşuyorlar.
Bir adım daha atılsaydı, Kürt sorunu çözülebilirdi ve akan kan tümden biterdi ama görüşme masasını deviren hükümetin kendisi oldu. Önce Kürt sorunu var, bizim sorunumuzdur dediler ama sonrada Kürt sorunu yok, terör var dediler. Kürt sorunu terör olarak görülüyor. Türk-İslam sentezini resmi ideoloji haline getiren bir kafatasçı zihniyet Türkiye’yi yönetiyor. HDP bu kafatasçı zihniyete karşı çıkıyor ve halkların kardeşliğini savunuyor ve bunun için her türlü bedeli veriyor. Kürtlerin verdiği mücadele Türkiye’de Türk-islam sentezini yıkıp, halkların kardeşliğine ve eşit ulusal haklara dayalı demokratik ulusu ve demokratik cumhuriyeti kuracaktır. HDP de, Türkiye’de demokrasinin ve halkların kardeşliğinin savunucusu olmaya devam edecektir. HDP’yi kapatmakla bitiremeyeceklerini kendileri çok iyi biliyorlar. Sadece kendi ömürlerini biraz daha uzatmaya çalışıyorlar. AKP-MHP hükümeti son zamanlarını yaşıyor. Kullanabilecekleri bir argüman ve söyleyecekleri bir yalan kalmadı artık.
HDP halkların demokratik partisi ve Türkiye’nin demokratik geleceği olacak.
