Musaelyan, Ermeni bir bilim insanının Kürdolog Rudenko hakkındaki şu sözlerini aktarır: “Kürtler bir gün onun anıtını dikecek.” Fakat Rudenko, yaptığı o muazzam çalışmalarıyla kendi anıtını kendi dikmiştir.. Bütün Kürtlerin onu iyi bilmesi gerekir
Kürt-Kürdoloji araştırmaları alanında Rus Kürdolog-bilim insanlarının çok büyük bir role sahip oldukları artık bilinen bir gerçek. Rus araştırmacıların Kürdoloji alanındaki çalışmaları 19. yüzyılda başladı. Bu dönemin ünlü araştırmacılarından biri de Avgust (Aleksandr) Jaba’dır. Jaba, Kürdistan’da konsolosluk görevinde bulunduğu zamanlar birçok Kürtçe el yazması eseri toplamış. Bunlar arasında Ahmedê Xanî’nin elyazması eserleri de vardı. Jaba’nın topladığı bu eserler Rusya’da Petersburg Devlet Kütüphanesi’ne aktarılır.
Jaba’nın yaptığı bu çalışmalar ileride Rusya’da Kürdoloji çalışmalarının başlaması için önemli bir altyapı oluşturdu. Birçok bilim insanı onun bir araya getirdiği bu elyazması eserler üzerinde çalıştı. Kürtlerin geniş bir klasik edebiyata sahip olduğu, bu eserler incelendikçe ortaya çıktı. Elbette Jaba, Kürdoloji alanında çalışma yapan ilk araştırmacı değildi, ancak kendi zamanına kadar en etkili ve önemli çalışmayı o yapmıştı. Onun bir araya getirdiği eserler üzerinde çalışan Kürdologlardan biri de Rus Margarita Borisovna Rudenko.
Qanatê Kurdo “Tarixa Edebiyata Kurdî / Kürt Edebiyat Tarihi” kitabında, batılı doğu bilimcilerin Kürt edebiyatından haberdar olmadığını söyler. Ancak Jaba’nın çalışmaları ve daha sonra Sovyet doğu bilimcileri özellikle de Rudenko’nun çalışmaları sonrası, dünya Kürtlerin aynı zamanda çok geniş bir literatüre de sahip olduğunu öğrenir.
Rudenko kimdir?
Kürt edebiyatı ile alakadar olan kimseler az çok Rudenko’yu tanırlar. Ama o kısa ömründe Kürt edebiyatına, tarihine, diline folkloruna o kadar büyük bir emek vermiş ki bütün Kürtlerin onu iyi bilmesi gerekir. J.S Musaelyan, 1960 yılında Erivan Üniversitesi’nde Rudenko’nun verdiği bir seminer sonrası, Ermeni bir bilim insanının onun hakkındaki şu sözlerini aktarır: “Kürtler bir gün onun anıtını dikecek.” Fakat Rudenko, yaptığı o muazzam çalışmalarıyla kendi anıtını kendi dikmiştir.
M.B. Rudenko, 1926 yılında Tiflis’te dünyaya geldi. Babası dilbilimci ve annesi ise piyanistti. Çocukluğu Tiflis’te geçti, sonra ailesi ile birlikte Petersburg’a göç eder. İkinci Dünya Savaşı başladığı zaman annesiyle Tiflis’e geri döner fakat babası orada kalır ve Leningrad Kuşatması sırasında yaşamını yitirir.
Savaş bittikten sonra Rudenko yine Petersburg’a döner. Petersburg Üniversitesi’nde Doğu bilimleri bölümünde İrani diller üzerine okumaya başlar ve 1951’de mezun olur. Daha üniversite eğitiminin başlangıcında Qanatê Kurdo’nun verdiği Kürt dili dersi onun çok ilgisini çeker. Bitirme tezini “Di Kurmancîya Modern (nûjen) da Lêkerên Şertê” (Modern Kurmancide şart fiilleri) adıyla Kurmanci dilbilgisinden bir bölüm olarak sunar. Rudenko’nun tezi, tez komitesinden en yüksek puanı alır.
Bu başarı onun Kürdoloji yolculuğu için çok önemli bir adım olur. Yüksek lisansa başladığı zaman Ehmedê Xanî ve onun “Mem û Zîn” eseri Rudenko’nun ilgisini çeker. Yüksek lisans tezini Ehmedê Xanî’nin Mem u Zîn adlı eseri üzerine hazırlar ve başarılı bir şekilde savunmasını yapar. O dönemde Sovyetler’de Kürdoloji bölümünün kurucusu ünlü Doğu bilimci Orbelli, Rudenko’nun tezi ile ilgili şu ifadeleri kullanır: “Benim Ehmedê Xanî’ye olan hayranlığım 43 yaşımda başlamıştı, ben çok mutluyum ki Ehmedê Xanî’nin bilimsel bir çalışmanın konusu olduğunu görecek kadar yaşadım.”
İlk defa Ehmedê Xanî’nin “Mem û Zîn’i yabancı bir dile -Rusça’ya- çevrilir. Yaklaşık üç bin edebi, felsefi, derin kinayeli ve alegorik beyiti Farsça, Kürtçe ve Arapça’ya çevirebilmek çok iyi hakim olmayı gerektiriyordu. Rudenko bu işin altından başarıyla kalkmıştı. Hartman gibi bir Doğu bilimci, bu eseri derinliği ve zor anlaşılır olması nedeniyle çevirmeyi reddetmişti. Bu alanda ilk olmak Rudenko’nun payına düştü.
Rudenko, o zamanlar A. Jaba’nın topladığı ve Petersburg Devlet Kütüphanesi’nde bulunan Kürtçe elyazması eserleri keşfeder. 1957 yılında A. Jaba’nın bu kütüphanede korunan çalışmaları hakkında bir tanıtım makalesi yayınlar. Bu çalışma Kürt halkı için çok önemliydi ve Kürt aydınlar arasında çok ses getirdi. Celadet Alî Bedirxan bu çalışmadan sonra Rudenko’ya bir mektup yazar ve şöyle der: “Bu çalışma Petersburg Kütüphanesi’ndeki hazinenin kapısını açmıştır.”
Bu önemli çalışmadan sonra Rudenko yine Ehmedê Xanî’ye döner. Fakat bu sefer yapacağı çalışma yüksek lisans tezinden çok farklı olur. Bu çalışmanın esası “Mem û Zîn” eserinin dokuz farklı el yazmasının karşılaştırılması ve yorumlanmasına dayanır. Bu çalışması Sovyetler’de birçok bilim insanının ilgisini bu konuya çekmişti ve birçok kişi Ehmedê Xanî eserlerinin çevirisini yapmak istemişti. Fakat kimse bu konuda sonuna kadar gidememişti. Rudenko’nun çalışmaları Ortaçağ Kürt klasik edebiyatı üzerindeki perdeyi aralamıştı. Rudenko, Feqî Teyran’in “Şêxê Senan”, Xarîs Bîtlîsî’nin “Leylî û Mecnûn” eserlerini yorumlarıyla birlikte yayınlamıştı. “Versîyona Helbessta Kurdî ya Edebî û Folklorî -Yusuf û Zelîxa” (Kürt edebiyatında edebi ve folklorik şiirler -Yusuf ile Zelixa)” adlı çalışması ölümünden sonra 1968 yılında yayınlandı.
1970 yılı Nisan ayında Erivan Üniversitesi’nde “Ortaçağ’da Kürt Edebiyatı” konulu bir konferans düzenlendi. Bu konferansta Rudenko’nun çalışmaları için ayrı bir başlık açılmıştı. Bu konferans Ortaçağ’da Elî Herîrî ile başlayıp (11. yy), Ehmedê Xanî ile biten (17-18. yy) klasik Kürt edebiyatının izine düşmüştü. Seminerde 350 Kürtçe elyazması eser yer alıyordu. Bu seminer aynı zamanda tüm katılımcıları Kürt edebiyatının zenginliğine hayran bırakmıştı ve Kürt literatürü üzerindeki çalışmaların yoğunlaşmasını sağladı.
Rudenko sadece dil ve edebiyat alanında çalışmadı, onun çalışmalarının konusu çok genişti. O aynı zamanda Kürt halkının siyasi, etnik ve kültürel sorunlarıyla da ilgilendi. “Kürtlerin kaderi, tarihi, bayramları, kutlamaları ve yılbaşı” gibi konulara da eserlerinde yer verdi. Birçok defa Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan’da Kürtlerin yaşadığı yerleri ziyaret etti. Oralarda Kürtlere ait yüzden fazla folklorik ve edebi materyal toplamıştı.
Rudenko yaşadığı son güne kadar bilimsel çalışmalarını sürdürdü. O, derin bir anlama kabiliyetine sahip, tükenmez bir enerjiyle emsalsiz bir emek harcadı Kürt edebiyatı, dili ve kültürü için. 350’den fazla eseri sığdırdı kısa yaşamına. Ölümünden önce “Yusuf û Zelixa” ve “Kürtçe Ayin Şiirleri” adlı eserlerini hazırlamıştı. Bu eserler onun ölümünden sonra yayınlandı.
Rudenko elli yaşında yaşama veda etti fakat ardında çok değerli bir Kürdolog grubu da bıraktı. Petersburg Kürdologları grubu çalışmalarını halen devam ettiriyor ve çok değerli bilim insanlarını barındırıyor. Bu önemli bilim insanlarından biri de Jaklina Musaelyan’dır. Musaelyan, 2014 yılında Rudenko’nun elyazmaları üzerine “M. B. Rudenko, Oçerkî Serednevekovoy Kurdskoy Literaturi”* adlı bir kitap yayınladı. Kitapta Rudenko’nun topladığı folklorik ve edebi eserlerin yanı sıra hakkında yaklaşık 38 sayfalık bir ön yazı yer alıyor.