Matematik ve felsefede çığır açan kadın Hypatia

0
514

Matematik ve felsefe alanında önemli gelişmelere imza atmış İskenderiyeli Hypatia, aynı zamanda mekanik bilimine katkılarıyla da tanınır.  

Hypatia M.S. 370 yılında İskenderiye’de dünyaya geldi. Ünlü filozof ve matematikçi Theon’un kızıdır ve babasıyla birlikte matematik üzerine çalışmalar yapmıştır. Tek çocuk olan Hypatia genç yaşta felsefe ve matematiğe karşı derin bir ilgi göstermiş olduğu için kısa sürede babasının en parlak öğrencilerinden biri olur. 

Hypatia, özellikle Cebir ve Geometri alanındaki özgün çalışmalarının yanı sıra, kendinden önceki önemli bilimsel dokümanları derlemesi ile Matematik tarihine önemli katkılarda bulunmuştur. Aynı zamanda mekanik ile ilgili araştırmalarında kullanmak için değişik aletler yapmış olan bir kadın mucitti.

Birçok filozof Hypatia’nın çalışmalarından faydalanır  

Descartes, Newton ve Leibniz, Hypatia’nın yapıtlarından ve derlemelerinden yararlanmışlardır. Hypatia,  en iyi okullarda eğitim aldıktan sonra tekrar Alexandria’ya geri döner ve orada Matematik, Astronomi dersleri verir. Zekâsı ona kısa bir zamanda büyük unvan kazandırır. Entelektüel birikimi oldukça fazladır. Ayrıca su arındırma aletini, suyun spesifik ağırlığını ölçen bir alet ve bir Planisphere (düzlem küre) icat eder.  İskenderiye kütüphanesini kurar. Onun çabaları sayesinde kütüphaneye 700.000 bin kitap toplanır. Ayrıca başlattığı bir uygulama ile şehre gelen her kitabın kopyası yapıldıktan sonra sahibine verilir. 

Konferans ve dersler verir 

Hypatia, Atina’da yaşadığı sürede Plotinus, Porphyry ve Iamblichus tarafından kurulan Yeni Platoncu okullarla temas kurup bu okulla kendini özdeşleştirir. Daha sonra İskenderiye’ye geldiğinde ünlü Müzede konferanslar ve dersler vermeye başlar. Burada, zarafeti, engin bilgeliği, gençliği ve olağanüstü güzelliği ile geniş bir öğrenci ve hayran kitlesi çekmeye başlar. 

Yeni Platoncu akıma farklı bir soluk getirdi 

Hypatia’nın ölümüne dek evlenmediği, bekâr bir bilim kadını olarak yaşadığı rivayet edilir. Hypatia’nın, Yeni-Platoncu akıma derin ve farklı bir yorum getirdiği söylenir. Plotinus ve Porphyry’nin yolunu izleyerek “kişisel benliğin evrensel benle birlik kurabileceğini” gösteren Hypatia, Ammonius Saccas’un yolunu takip ederek dinler arasındaki benzerlikler konusuna da eğilmiş ve dinlerin kaynaklarıyla ilgili araştırmalar yapmıştır. 

Dinsizlikle suçlanır 

Kaynaklar, Hypatia’nın, Hıristiyan dogmaya savaş açtığını ve Hıristiyanların şiddetle kendisine karşı çıktığını belirtir. Hypatia’nın trajik sonu da bunun sonucunda olmuştur. Kendisi dinsizlikle itham edilmiş, kurmuş olduğu siyasi ilişkiler düşmanlarının gözünü korkutmuş ve hakkında dedikodular ortaya atılmıştır. İskenderiye’de çok tanrılığa karşı bir seferberlik ilan edilmesi kapsamında çok tanrılı tapınakların kiliseye devredilmesi, şehirde ayaklanma çıkmasına neden olur. Asilerin başında Hypatia ile yakınlığı bilinen Olympius da vardır. Aslında Hypatia, Yunan çok tanrıcılığı ve yerel mezheplere ilgi duymamıştır. Hypatia’nın Yeni-Platonculuk anlayışında büyüler, ayinler, kehanetler ve sihirler yer almaz. Ancak Olympius ile olan yakınlığı karşı taraf için bir bahane olmuştur.  Diğer yandan, Rahip Cyril’in İskenderiye’ye başpiskoposu olması Hypatia için kötü günlerin başlamasının bir diğer nedenidir. Çünkü Cyril yetkilerini genişletme çabasında olan acımasız ve iktidar tutkunu birisidir. Cyril’in seçilmesi İskenderiye’de huzursuzluğa neden olmuş, kilise ile imparator temsilcileri arasında birçok çekişme meydana gelmiştir. Cyril’in çatışma içinde olduğu kişilerin başında da Hypatia’nın dostu ve hamisi olan vali Orestes gelmektedir. Orestes ile Cyril arasında süren çatışma, Cyril’in Hypatia’ya karşı bir düşmanlık beslemesine neden olmuştur. Aynı zamanda, verdiği derslerden ve yaptığı çalışmalardan ötürü Hypatia’nın ünü Konstantinapolis’e, Suriye’ye, İznik’e kadar ulaşmış durumdadır. Öğrencileri arasında soylu ailelerin çocukları da vardır. Fakat Hypatia’nın, öğrencileri ile birlikte halktan kopuk bir çalışma hayatı sürdürmesi, halkın inançlarına karşı duyduğu kayıtsızlık Cyril’in elini güçlendirmiştir. Dolayısıyla halkta Hypatia’ya karşı duyulan bir sevgi mevcut değildir. Zamanla, Hypatia’nın bir büyücü, dinsiz olduğu söylentileri yayılmış ve halk kışkırtılmıştır.  

Ölümü 

M.S. 415 yılının Mart ayında, Okuyucu Petro’nun önderliğindeki Cyril’in keşişleri, Hypatia’nın ders verdiği Museion’un önünde toplanır. Pusuya yatan keşişler, şehirdeki günlük gezintisinden eve dönerken Hypatia’nın arabasını durdurup etrafını sararlar. İmparator tapınışının eski tapınaklarından biri olan Caesarion kilisesine götürüp giysilerini zorla yırtarak çıkartırlar. Koridorlarda sürükleyip sunağın önüne getirirler. Bir şeyler söylemek ister ama engellenir. Pedro’nun darbesiyle yere düşer ve diğer keşişler de üzerine çullanır. Kırık çömlek parçalarıyla öldürülür sonra bedeni sokaklarda sürüklenir, daha sonra cesedini şehrin dışına çıkararak Kinaron denilen bir yere götürülür ve yakılır.

Eserleri 

Hypatia, daha çok eleştiri ve yorum türünde eserler kaleme almıştır. Çalışmalarını Euclid ve Ptolemy üzerinde yoğunlaştırmıştır. Felsefe, din literatürü ve dönemin matematik bilginlerinin uğraş alanı olan gizemcilik konularına ilgi duymuş; felsefe, matematik, gökbilim dersleri vermiştir. Hesychius’un rivayetine göre İskenderiyeli Diophantus’un Arithmetica’sına 13 ciltlik bir şerh, Pergelı Apollonius’un Konikler’ine ve Ptolemy’in Matematik Kanon’una şerhler yazmıştır. Fakat bu eserler günümüze dek ulaşmamıştır. Eserlerinin günümüze dek ulaşmamasında, Hıristiyan düşünce açısından dinsizlikle suçlanmış olmasının büyük payı olduğu ileri sürülür. Zaten ölümünden sonra, çalıştığı kütüphane yakılmıştır. Hypatia ile ilgili olarak günümüze dek ulaşan tek eser, öğrencisi Kyreneli Synesios’un (bu öğrencisinin gökbilim araştırmalarında kullanılan usturlab adlı alet ile ilgili çalışmaları vardır) yazdığı mektuplardır. Bu mektuplarda Synesios, ona duyduğu hayranlığı ve bilimsel çalışmalarına duyduğu saygıyı bildirmektedir.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz