Türkiye’nin Hewler Başkonsolosluğunda görevli diplomatı MİT ajanı Osman Köse’yi öldürmekten idam cezası alan Mazlum Dağ, annesi Kudret Dağ’ın, karara itirazlarının engellendiğini, itiraz için tanınan yasal sürenin dolmak üzere olduğunu söyledi.
Irak Kürdistan Federe Bölgesi’nde 17 Temmuz 2019’da Türkiye’nin Hewler Başkonsolosluğunda görevli diplomat MİT ajanı Osman Köse ve Irak vatandaşı Neriman Osman ile Beşdar Ramazan’ın öldürüldüğü saldırının faili olduğu gerekçesiyle ilk derece mahkeme tarafından idam cezasına çarptırılan Mazlum Dağ’ın, yüksek mahkemeye itiraz etmesinin engellendiği belirtildi. Mazlum Dağ’ın annesi Kudret ve babası Zeki Dağ, konuya ilişkin Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Diyarbakır İl Başkanlığında basın toplantısı düzenledi.
‘İTİRAZ SÜRESİ YAKINDA DOLACAK’
Toplantıda konuşan anne Kudret Dağ, yakalanmasından 5 ay sonra oğluyla görüştüğünü dile getirdi. Oğluna idam cezasının verilmesinin ardından 3-4 defa daha oğluyla kaldığı cezaevinde görüştüğünü kaydeden anne Kudret Dağ, oğluna avukat tuttuklarını ancak avukatın vekalet alması için oğluyla görüştürülmediğini aktardı. Yerel mahkemenin verdiği karara itiraz sürecini başlatmak için oğlunun bulunduğu cezaevine 3 defa giden avukatın oğluyla görüştürülmediğini, vekalet alamadığını anlatan anne Dağ, yerel mahkemenin kararına itiraz etmek için belirlenen yasal sürenin dolmak üzere olduğunu vurgulayarak, oğlunun avukata vekalet vermemesi durumunda itiraz süreci için belirlenen sürenin dolacağına işaret etti.
‘AVUKATA VEKALET VERMESİNE İZİN VERMİYORLAR’
Avukatın başvurularına “Böyle biri yok” yanıtı verildiğini belirten Dağ, “Üç defadır cezaevine gidip geliyor, fakat böyle biri yok diyorlar avukata. Ne görüşmesine izin veriyorlar ne de vekalet vermesine. Biz de biliyoruz ki ordadır. Geçen hafta da telefon açtı. Sınır kapıları kapalı olduğu için bir aydır görüşe gidemiyoruz. Bir Kürt gencine bu cezayı vermeleri ayıptır. Kürt’türler, ülkelerinin ismi Kürdistan’dır. Ayıptır Kürt kardeşlerine böyle bir ceza vermeleri. Onları Kürt olup böylesi bir ceza verdikleri için kınıyoruz” dedi.
‘BU CEZAYI BOZSUNLAR’
“Oğluma verilen ceza bir an önce bozulsun” diyen Dağ, şöyle devam etti: “Oğluma vekalet vermeleri için avukatlara izin versinler. Kürtlüklerinden utanıp bu cezayı bozsunlar. Dört parça Kürdistan ve tüm Kürt halkına çağrıda bulunuyorum buna karşı seslerini çıkarsınlar, sessiz kalmasınlar. Herkes buna karşı sözünü söylesin. İnsanın Kürt olup böyle bir ceza vermesi hoş bir şey değildir. Tutuklandıktan 7 ay sonra mahkemeye çıkarıp idam cezası verdiler. Vicdanları nasıl kabul etti kendi Kürt gençlerine böylesi bir ceza veriyorlar. Ülkeleri Kürdistan’dır ayıp değil mi? Bir çare bulsunlar bu şekilde olmaz. Bu cezayı bozsunlar.”
İdam cezasının insan hakları ve hukuka uygun olmadığını işaret eden Dağ, verilen cezanın bozulmasını, insan haklarına ve hukuka uygun bir ceza verilmesini talep etti.
‘İNSAN HAKLARINA UYGUN BİR CEZA VERSİNLER’
Baba Zeki Dağ da, “Mahkemenin verdiği idam cezasını kınıyorum. Mahkemenin verdiği idam cezası insan haklarına aykırı bir cezadır. Bu cezanın bozulmasını istiyoruz. İnsan haklarına uygun bir cezanın verilmesini istiyoruz. Müebbet cezasını versinler, ama idam cezası hukuka ve insan haklarına uygun bir ceza değildir. Bu cezanın bozulmasını talep ediyoruz. Büyük bir ayıptır iki Kürt gencinin idam edilmesi. Kürtler arasında böyle bir şey doğru değil” şeklinde konuştu.
Federal Kürdistan Bölgesi yasalarına göre idam cezasının, önce istinaf ve temyiz mahkemelerinde onaylanması gerekiyor. Onay sürecinin ardından karar Bölge Başkanı Neçirvan Barzani’nin onayına sunulacak. Cezalar Barzani’nin onaylaması halinde infaz edilebilecek.
NE OLMUŞTU?
Irak Federal Kürdistan Bölgesi’nin başkenti Hewler’de Huqqabaz adlı bir restoranda, 17 Temmuz 2019’da gerçekleştirilen saldırıda MiT ajanı Osman Köse ve Osman Muhammed Ali ile Beşdar Ramazan Salih öldürülmüştü. Olayın faili olduğu iddiasıyla 6 kişi hakkında, Hewler 2’nci Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. 11 Şubat 2019’da görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti olaya doğrudan karıştığı iddiasıyla Mazlum Dağ ve Muhammed Beşikçi’ye idam cezası, 1 kişiye bir yıl hapis cezası, 3 kişiye de 2’şer yıl hapis cezası verdi.