Modern zamanların matematikçisi: Marie-Sophie Germain

0
472

Bir kadın olduğu için bilimsel çalışmalarını erkek ismiyle yürütmek zorunda kalan Marie-Sophie Germain tüm olumsuz koşullara rağmen matematiği hayatının merkezine koyarak, ısrarla yoluna devam eder.  

Marie-Sophie Germain, Fransa’nın başkenti Paris’te 1 Nisan 1776’da dünyaya gelir. Babası bir ipek tüccarı olan Marie, maddi sıkıntı çekmez. Fransız Devrimi’nin gerçekleştiği dönemde siyasetle ilgilenmek istemeyen Marie’nin bu süreçte dışarı çıkması da yasaklanır. Bu yasak günleri Marie’nin hayatını değiştirir. Babasının kütüphanesinde vakit geçirmeye başlayan  Marie’nin matematiğe olan ilgisi burada başlar. Kütüphanede matematikle ilgili her kitabı inceleyen ve hatta kendi kendine Latince ve Yunanca öğrenen Marie, bu iki dil sayesinde Leonhard Euler ve Isaac Newton’un yaptığı çalışmaları okuyabilme fırsatı bulur. Etieene Bezout’un Traited’Arithmetique ve Jacques Atoine-Joseph Cousin’in kitaplarını okuyan Marie, sonrasında kuzeni onu evinde ziyaret ederken, onu okuması için cesaretlendirir. 

Ancak, ailesi Marie’nin matematiğe olan ilgisinden hoşlanmaz ve onu durdurmaya çalışır. Bu nedenle Marie, geceleri mum ışığında çalışır. Ancak zaman geçtikçe Marie’nin bu konu hakkında ciddi olduğunu anlar.  

‘Bu bilimi öğrenmeliyim’ 

Marie, Montoucla’nin “Historie des Mathematiques”  kitabında yer alan Archimedes’in ölüm hikâyesini okur.  Archimedes’in ölümü ile ilgili anlatılan hikâye ise şöyledir: “Archimedes bir gün kumsalda bir geometri problemi üzerinde yoğunlaşmış şekilde düşünürken, kumsala çıkarma yapan Romalı bir asker kendisine bir şeyler söyler. Archimedes probleme yoğunlaşmıştır ve askeri duymaz. Üstelik ‘Çemberimi sakın bozma’ der. Bu beklenmedik yanıt karşısında sinirlenen asker Archimedes’i öldürür.” Marie, okuduğu hikâyenin etkisiyle, “Eğer matematik bir insanın hayatını kaybetmesine neden olacak kadar yoğunlaşmasını sağlıyor ise mutlaka bu bilimi öğrenmeliyim” der.   

Sonraki yıllarda matematik ekolü olacak 

Marie, 1794 yılında 18 yaşındadır ve sonraki yıllarda matematik ekolü olacak, Ecole Polytechnique  (Paris yakınlarındaki Palaiseau bölgesinde bulunan, devlete bağlı yüksek eğitim ve araştırma kurumu) açılır. O yıllarda bir kadının bu okula gidip derslere katılması yasaktır. Ancak yeni bir uygulamayla ders notları isteyen herkese açık tutulur. Marie, ders notlarını edinir ve yaptıklarını fakülte üyesi ünlü matematikçi Joseph Louis Lagrange’a göndermeye başlar. Kadın olmasının tepki çekeceğini bilmesi sebebiyle eski bir öğrenci olan Monsieur Antoine-August Le Blanc’ın adını kullanır. 

Aritmetik üzerine çalışır  

Marie’i en çok etkileyen matematikçilerden biri de Gauss’tur. “Disquistiones Arithmetica” yı okuyup, bundan ilham alan Marie, aritmetik üzerine bazı çalışmalarını Gauss’a mektupla gönderdir. Aynı kaygıyla, mektuplarına uzun süre “M. LeBlanc” olarak imza atar. Bu mektupları Gauss mükemmel Fransızcası ile yanıtlar. 1807 civarında Fransızlar Gauss’un yaşadığı Braunschweig işgal eder. Marie, Gauss hakkında endişelenir ve kaderinin Archimedes’e benzeyeceğini düşündüğünden General Pernety’ye, yani bir aile dostuna mektup yazarak Gauss’un güvenliğinin sağlanmasını talep eder. General Pernety bir amirle bir tabur gönderir ve Gauss’un güvenliğini sağlar.  Gauss’a,  Marie’nin isminin söylenmesi aklını karıştırır.  

Cinsiyetinden dolayı engellense de çalışmasına devam eder 

Olaydan 3 hafta sonra Marie, gerçek kimliğini Gauss’a açıklar. Gauss cevap olarak şunları belirtir: “Benim saygın mektup arkadaşım M. LeBlanc’ın değişerek bu ünlü insan haline gelmesi. Hele o bir kadın iken ve onun cinsiyetinden dolayı bizim geleneklerimizin ve önyargılarımızın önündeki engelleri aşarak bir erkek gibi Number’s teorideki karışık problemler ile uğraşması ve bunlara ek olarak bu engellerden bu kadar gizli bir şekilde geçebilmesi ve Sophie’nin şüphesiz olarak en asil cesarete sahip olması ve olağan dışı zeki ve üstün zekâlı olması karşısındaki şaşkınlık ve hayranlığımı nasıl açıklayabilirim.” 

Paris Bilimler Akademisi’nin verdiği ödülü almaya gitmez 

Marie, bundan sonraki çalışmalarını, metal plakaların titreşimi ile ilgili olan “Elastiklik Teorisi” üzerine yapar. Üzerinde problem yazan bir makalesini, 1811’de Fransız Bilimler Akademisi’nin sponsor olduğu bir yarışmaya gönderir. Yarışma, Ernst Chladni’nin titreşimli metal plakalarla yaptığı deneylerle ilgilidir. Ancak ödülü kazanamaz. Üçüncü denemesinde Paris Academy of Sciences (Paris Bilimler Akademisi)’nden ödül kazanan ilk kadın olur. Marie, bunun doğuracağı sonuçtan korktuğu için törene katılmaz. 

100 yıllık gelişmelere ışık tutar 

Marie’nin matematikteki ünlü Fermat Teoremi’nin çözümüne yaptığı katkılar bilim çevrelerince çok önemli kabul edilir. Bu çalışmalar, sayılar teorisinde kendisinden sonraki 100 yıllık gelişmelere ışık tutar.  Bugün gökdelenlerin yapımında kullanılan uygulamalı matematiğin temelidir.   

Metal plakalar üzerinde çalışır 

Metal plakaların hareketleri üzerine yaptığı çalışması, yapımı 1889 yılında tamamlanan Eiffel Kulesi’nin yapımına büyük katkılar sağlar. Buna rağmen kulenin yapımında katkısı olan 100 önemli insan içinde adı geçmez. 

Felsefe ve psikoloji alanında çalışır 

1829 yılında göğüs kanseri olduğunu öğrenen Marie, çekmiş olduğu acılara rağmen işine devam eder. Matematik çalışmalarına ek olarak Marie, felsefe ve psikoloji alanında çalışır. Doğruları sınıflandırmak ve onları psikoloji ve sosyolojinin birer kuralı halinde genellendirmek ister. Felsefe alanındaki çalışmaları Auguste Comte tarafından sıkça övgü ile anılır. 

İnsanlık ile bilim arasında fark bulunmadığını öne sürer 

“Pensées diverses ın Considérations générales sur l’état des sciences et des lettres, aux différentes époques de leur culture” adlı iki felsefi eseri ölümünden sonra yayımlanır. Lherbette’nin(kuzeni) çabaları sayesinde felsefik yazıları toplanabilir ve sonrasında yayımlanır. “Pensées” kitabında bilimin tarihini ve matematiği yorumlayarak açıklayan Marie, In Considérations, Comte ile ortak çalışmasında insanlık ile bilim arasında hiçbir farklılık bulunmadığını öne sürer. 

Ödülünü almadan hayata veda eder 

Bilim İnsanları Topluluğu’na kabul edilen Marie’nin Instut de France’de oturumlara katılmasına izin verilir. Bu ayrıcalığın verildiği ilk kadın olan Marie, 27 Temmuz 1831 yılında göğüs kanserinden dolayı yaşamını yitirene kadar kişisel çalışmasına ve mektuplaşmalarına devam eder. Carl Friedrich Gauss fahri doktora ödülünün Gottingen Üniversitesi tarafından Marie’e verilmesi için kulis yapar ama Marie, ödülünü alamadan hayata veda eder.   

Marie, zamanından 200 yıl sonrasını değerlendirir 

Yaşadığı dönemin kadın matematik öncüsü olan Marie, zamanından 200 yıl sonrasını değerlendirir. Bugün Paris’te,  “L’École Sophie Germain” adlı bir okul ve “la rure Germain” adlı bir cadde Marie’nin hatırasını onurlandırıyor. Belli asal sayılar “Sophie Germain Asalları” olarak adlandırılır.

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here