Mustafa Karasu: Artık mücadeleyi sonuca götürecek düzeyde geliştirmek lazım

0
229

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, Medya Haber TV’deki Özel Program’da gündemdeki konularla ilgili soruları yanıtladı. Karasu’nun değerlendirmeleri şöyle:

DEM DEMA AZADIYÊ YE HAMLESİ

“Dem Dema Azadiyê ye hamlesinin 1. yılına yaklaşıyoruz. Bir yıl içinde önemli siyasal gelişmeler, toplumsal hareketlilikler oldu. 2008’de zaten bir hamle vardı. Tecridi ortadan kaldırma hamlesi vardı. Onun önemli sonuçlar yarattığını biliyoruz. Bu hamlemiz de onun ve gerillanın mücadelesinin zemini üzerinde gelişiyor. Gerçekten de AKP-MHP faşist iktidarının saldırılarının arttığı ama buna karşı da demokrasi güçlerinin ve halkın karşı bir duruş sergilediği; AKP iktidarının, bu 5-6 yıllık saldırı sonrası içeride ve dışarıda çok önemli bir sıkışma, zayıflama, kaybetme noktasına geldiği bir dönemde bu hamleyi başlattık. Bu hamlenin sonucunda Önder Apo’yu özgürleştirme, faşizmi yıkma, işgali ortadan kaldırma amacını taşıyoruz. Bu hamlenin farkı, artık geliştirip süreklileştirerek halkımızın ve Önder Apo’nun özgürlüğü sağlamayı hedefliyoruz. Bu konuda tabii ki halk önemli bir duyarlık gösterdi. Kürdistan dört parçasında katılım gösterildi. Bu yönüyle bir toplumsal ve siyasal mücadele ortaya çıktı çıktı. Türkiye demokrasi güçleri ile Kürt demokrasi güçleri, Kürt halkının mücadelesinin ortaklaşması aslında Dem Dema Azadiyê ye hamlesinin önemli sonuçlar ortaya çıkardığını, bir canlılık yarattığını, demokrasi, özgürlük mücadelesinde gördük.

ÖNDER APO’NUN ÖZGÜRLÜĞÜ, DÜNYA HALKLARININ SORUNUDUR

Şunu söyleyebilirim; bu hamle daha da gelişecektir. Yani öyle görülüyor. Bu hamlenin tabii önemli amacı Önder Apo’ya uygulanan tecridi kırıp, fiziki özgürlüğünü sağlamaktır. Artık Önder Apo’nun özgürlüğü sadece Kürtlerin sorunu değil, sadece Ortadoğu halklarının sorunu değil, bütün dünya halklarının sorunu haline geldi. Bu önemli bir gelişmedir. Önderlik, 23 yıl zindana atılıp susturulmak, etkisizleştirmek istenirken 23. yılda sahiplenme, düşüncelerinin dünyada yayılması çok önemli gelişme sağladı. Önder Apo için düşüncelerinin pratikleşmesi, insanlık tarafından, demokrasi güçleri tarafından sahiplenilmesi çok önemlidir. Zaten bu olduğu takdirde Önder Apo’nun aslında özgürlüğünün yarısı gerçekleşmiş olmaktadır. Yani şu an böyle söyleyebiliriz. Önder Apo’nun özgürlüğü uzak değildir. Önder Apo’nun özgürlüğü için çok önemli bir mesafe alınmıştır. Bir devrimcinin, bir düşünürün düşünceleri bu kadar insanlık tarafından sahiplenildikten sonra uzun süre zaten zindanda tutmak kolay değildir. Önderliği uzun süre zindanda tutmak mümkün olmayacaktır.

AKP-MHP’YE KARŞI MÜCADELE ÇOK BOYUTLU

Hamle, bu bir yıl içinde faşizme karşı mücadeleyi gündemleştirdi. Şunu herkes söylüyor; AKP çok zayıflamıştır, yıkılmak üzeredir. AKP’ye karşı toplum muhalefet yükselmektedir. Demokrasi güçleri, Kürt halkı, emekçiler, kadınlar, AKP-MHP iktidarını kabul etmiyor. Bu ortaya çıktı.

Öte yandan AKP geçmiş dönemde çeşitli güçler arasındaki çelişkileri de kullanarak şuna buna şantaj yapıyordu. Bu hareket kabiliyetini de kaybetti. İşte geçen Haziran’da NATO toplantısında, NATO’ya, üyelerine yalvardı. Aslında bu yalvarış AKP-MHP iktidarının zayıflığını, çökmek üzere olduğunu gösterdi.

Diğer taraftan da zaten 23 Nisan’da başlayan işgale karşı gerillanın mücadelesi de Dem Dema Azadiyê ye hamlesinin bir parçası olarak gelişiyor. Hamle, sadece zindandaki arkadaşların, sadece demokrasi güçlerinin, sivil halkın mücadelesi değil, gerillanın mücadelesi de hamlenin parçasıdır. Çünkü AKP-MHP iktidarı bir bütün olarak Kürtlere, demokrasi güçlerine saldırıyor. Bu yönüyle de AKP-MHP iktidarına karşı mücadele de askeri, siyasi, kültürel, toplumsal, yani çok boyutlu sürüyor.

BÜTÜN İMKANLAR KULANILMALI

Artık mücadeleyi sonuca götürecek düzeyde geliştirmek lazım, çünkü karşımızda faşizm var. Her türlü imkanını kullanarak saldırıyor. Bunun karşısında tabii ki demokrasi güçlerinin, Kürt halkının da bütün imkanlarını kullanarak AKP-MHP faşizmine karşı mücadele etmesi lazım. Bütün imkanlarını ortaya koyması lazım. Evet, faşizm saldırıyor. Gerçekten ağır bedeller ödüyor halkımız, demokrasi güçleri ama bu faşizme karşı mücadelenin doğasıdır. Bir yerde faşist diktatörlük varsa ya ona teslim olunacaktır ya da bedel ödenerek, mücadele ederek o faşizm yıkılacaktır. Bu yönüyle biraz daha cesaretli, biraz daha atılgan, onun saldırısının gücünden değil güçsüzlüğünden kaynaklandığını, yıkılmasının yakın olduğunu görerek mücadeleyi daha da geliştirmek gerekiyor. Bu konuda tabii ki kadınların mücadelesi var, gençlerin mücadelesi var, emekçilerin mücadelesi var.”

LEAVE A REPLY

Please enter your comment!
Please enter your name here