Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük 15 Şubat Uluslararası Komplosu’nun 21. yıldönümü.
Kürt Halk Önderi Öcalan’a dönük komplonun temel sebeplerinden birisi de, Öcalan’ın Ortadoğu’ya dönük değerlendirme, ve yaşanan krize sunduğu demokratik modernite çözümü oldu.
Avrupayı merkez alan batılı anlayışa karşı, ortadoğu’nun medeni mirasına sahip çıkan Kürt Halk Önderi’nin ideolojisi ve ortadoğuda yarattığı mücadele dinamizmi, egemen güçlerin temel hedefi oldu.
Bu ideoloji ve mücadele dinamizmini yok etmeyen başta NATO olmak üzere uluslararası güçler bu komploda rol aldı.
Kürt Halk Önderi bu durumu İmralı Hapishanesi’nde yazdığı 5. savunmasında şöyle ifade ediyor:
“Ortadoğu kültürü etkisizleştirilmeden, Batı kapitalist hegemonyası ne gelişebilir ne de kalıcılaşabilirdi. Napolyon’un 19. yüzyıl başlarındaki Mısır ve Moskova seferleri hegemonik hamlenin ilk ciddi denemeleriydi. Napolyon’un yenilgisiyle hegemonik önderliği ele geçiren İngiliz İmparatorluğu Ortadoğu kültürü üzerinde hem hegemonyasını geliştirdi, hem de giderek kalıcı kıldı”
Batının bu 200 yıllık müdahalesi ile ortadoğu tamamen hegemon devletlerin etkisinde kaldı.
İşte bu 200 yıllık esarete karşı, Ortadoğu üzerinde en gerçekçi ve akılcı çözümlemeler de yine Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dan geldi.
“Gerek yeniden İslâmcılık gerekse laik milliyetçilik adına son iki yüzyılda verilen sözde bağımsızlık savaşları özünde kapitalist hegemonyanın geliştirilmesi savaşlarıydı. Bu yöntemler (İslâmcılık, milliyetçilik) oryantalist ideolojinin birer versiyonu olarak geliştirildi ve kapitalizm adına kendi kendilerini işgal etmeleri temelinde kullanıldı.”
Kürt Halk Önderi bu çözümlemelerin yanı sıra Ortadoğu’daki mevcut duruma uygun temel mücadele dinamizmini çıkardı.
Zira 3. yol olarak isimlendirilen, ve Öcalan tarafından İmralı Hapishanesinde şekillenen, Demokratik Modernite Felsefesi egemen güçlerin korkulu rüyası oldu.
“Toplumları anlamadan yaşadıkları sorunlara ilişkin hakikat payı yüksek çözümler tasarlanamaz. Toplumsal bunalımları anlayabilmek için de toplumların hakikat algısına daha çok ihtiyaç vardır. Bunalım anları toplumların çözüldüğü, dolayısıyla hakikatlerinin değişime uğradığı anlardır. Bunalım eski topluma dayalı bilgilerle -ki, bunlar çoğunlukla mitolojik, dinsel ve bilgelik türü bilgilerdir- çözümlenemez. Çözümlenemedikçe, çözümde doğruluk payı olan alternatifler de geliştirilemez. Sonuçta çözümü belirleyecek olan kapsadığı hakikat payıdır. Diğer bir deyişle toplumsal eylemde başarıyı belirleyen taşıdığı hakikat gücüdür.”
İşte bu değerlendirmeler çerçevesinde, Kürt Özgürlük hareketinde somutlaşan mücadele dinamizmine, uluslararası güçler yek vücut oldu ve uluslararası komployu gerçekleştirdi.
Medya Haber