Kürdistan Özgürlük Hareketini çocukları sayesinde tanıyan Üveyş anne, yaşamının son anına kadar halkların mücadelesine hizmet etti. 90’larda Önder Abdullah Öcalan’ı ilk tanıdıktan sonra siyasi ve toplumsal çalışmalarda yer alan Üveyş annenin kızı Canda da özgürlük hareketi saflarında şehadete ulaşmış.
Arap halkından olan Üveyş anne, 1935’te dünyaya gelir. Qamişlo Kantonu’nun Koçerat bölgesine bağlı Mîrka Mîra köyünde bir Kürt ile evlenir ve 4’ü kız toplam 6 çocuğu olur. Eşinin 1979’da vefat etmesinin ardından ise çocuklarının büyütme ve eğitme sorumluluğunu artık tek başına üstlenir.
Çocukları 1984’te, Dêrik’te öğrenci oldukları okulda Kürdistan Özgürlük Hareketi ile tanışır. Üveyş anne de çocukları aracılığıyla yıllardır beraber yaşadıkları Kürt halkının öncülüğünde başlatılan ve Ortadoğu halklarının özgürlüğünü amaç edinen Kürdistan Özgürlük Hareketi’ni tanır.
Üveyş anne, başlarda çocuklarının Hareket’in faaliyetlerinde yer almalarına pek sıcak bakmaz. O da Hareketi tanımayan her anne gibi çocuklarının okulunu okumasını ve devlet dairesinde memur olmasını ister.
EVİNİN KAPILARINI HAREKET İÇİN AÇAR
Özgürlük Hareketi’nin kadroları 1986’da ilk kez O’nun evini ziyaret ettiğinde, artık Harekete olan bakış açısı da değişir. Evini Hareketin bir merkezine dönüştüren Üveyş annenin evi, kadroların sürekli toplantılarını gerçekleştirdiği, eğitim faaliyetleri yaptığı bir mekân olur. Artık kendi evlatları gibi baktığı Kürdistan’ın her parçasından binlerce kişi, O’nun evinde Özgürlük Hareketi’nin ideolojik ve örgütsel eğitimini alır.
1988’den itibaren Özgürlük Hareketi’nin kadroları, Önderlik sahasında gördükleri eğitimin ardından Kürdistan dağlarına gitmeye başlar. Üveyş anne de evini yine bu çalışma için dizayn eder.
SURİYE HÜKÜMETİNİN KOLLUK GÜÇLERİNE KARŞI DİRENİŞ
Kürdistan Özgürlük Mücadelesi için çalışmalarını fedakarlıkla sürdüren Üveyş annenin evine, Suriye hükümetinin kolluk güçleri tarafından birçok kez baskın düzenlenir. Ancak o her seferinde hareketin onlarca kadrosunu korur.
Tüm bunların yanında Hareketin kadroları, özgürlük dağlarına gidiş hazırlıkları yaparken o da kolluk güçlerine karşı köyde nöbet tutar.
KIZI ÖZGÜRLÜK HAREKETİ SAFLARINA KATILIR
En küçük kızı olan Canda Temê, 1990’da Lübnan’daki Bekaa vadisinde bulunan Mahsum Korkmaz Akademisi’nde gördüğü eğitimin ardından Kürdistan Özgürlük Hareketi saflarına katılma kararı alır.
Canda ve bir grup yoldaşı, Kürdistan dağlarına gitmeden önce aileleriyle vedalaşmak için Önder Abdullah Öcalan’ın talimatıyla Rojava’ya geri döner. Anne Üveyş de özgürlük hayallerinin peşinden giden kızının askeri üniformasını kendi elleriyle diker ve özgürlüğe uğurlar.
Canda, 1995’te işgalci Türk ordusu ile girdiği bir çatışmada şehadete ulaşır.
Kızının şehadetinin ardından O, Suriye hükümetinin bütün baskılarına aldırış etmez ve Canda ile beraberinde şehit olan özgürlük savaşçıları için Koçerat’ta taziye çadır açar.
ÖNDERLİK İLE TANIŞMASI
Üveyş anne, yıllardır mücadelesini yürüttüğü Hareketin Önderliği ile tanışmak 15 Ağustos 1991’de, oğluyla beraber Lübnan’a, Önder Abdullah Öcalan’ın gerçekleştireceği halk toplantısına katılmaya karar verir. Ve Önderlik sahasına giden ilk Arap annedir artık kendisi.
Önderlik ile yaptığı ilk görüşme, O’nda büyük bir etki yaratır ve yıllardır büyük bir özveriyle çalıştığı Harekete bağlılığı, mücadeledeki ısrarı daha da artar.
Bu temelde Arap olarak katıldığı halkların özgürlük mücadelesine yılmadan devam eder. Fakat ilerleyen yaşının getirdiği hastalıklar, birkaç defa geçirdiği kalp krizi ve konuşmasına engel olan ses tellerindeki yırtılmaya rağmen, vefat ettiği 29 Haziran 2020’ye kadar, ardından halkların kardeşliğine ve Arap-Kürt halklarının ortak mücadele kaderine olan inancın yarattığı bir direniş mirası bırakır.
Vefatının ardından köyü olan Mîrka Mîra’da defnedilir.
ANNELERİNİN VE KARDEŞLERİNİN İZİNDE
Üveyş annenin kızı Cemile Temê, onu şu sözlerle anlatıyor: “Annemin ülkesine olan bağlılığı, O’nda güçlü bir yurtseverlik ruhu yarattı. Öyle ki bütün ailemizi Önder Öcalan’ın düşünce ve felsefesine bağlı hale getirdi. Ailemizin her bir ferdinin güç kaynağıydı. Baas rejiminin ailemize yaptığı yoğun baskıya rağmen annem mücadelesini yılmadan sürdürdü. Kürdistan Özgürlük Hareketi’ne ömrünü adayan annemin izinde olacağım.”
Oğlu Mihemed Zeki Temê de annesine ilişkin şunları söylüyor: “Annem, hem ülkesini hem evlatlarını koruyan direnişçi ve mücadeleci annelere bir örnektir. O’nun sayesinde binlerce genç özgürlük saflarına katıldı. Örgütün her kadrosuna kendi çocuğuymuş gibi yaklaşırdı. Bir arkadaşın şehit olduğunu duyduğunda çok etkilenirdi. Sınır üzerinden Kürdistan dağlarına geçmeye çalışırken şehit olan Mihyedîn, Ehmed, Haşim ve Zinar arkadaşlar ile Canda’nın şehadeti ve annemi çok etkilemişti.”
VASİYETİ
Üveyş anne, vefat etmeden önce son vasiyetini şöyle açıklamıştı: “Ölürsem beni şehitlerin yanına gömün. Onlar için yaşadım ve ölürken de onların yanında olmak istiyorum.”
ANHA