Özgürlük gerillası TC askeri komutasını dize getirdi

0
229

Arjîn Pêşeng

Gerilla hakikate ulaşmak için bir mücadele içerisindedir. Görevi faşizan rejime karşı sadece silahlı mücadele değildir. Asıl görevi anı anına kendini yaratmaktır. Önder Apo’nun ideolojisi ile sürekli yoğrulmak ve sistemin kendisinde oluşturduğu kiri söküp atmak özgür bir kişiliği yaratmaktır. Yaşamı sürekli bir mücadele içerisindedir, ondan dolayı akışkandır, yenilenip değişip dönüştürmektedir. Yaptığı her şey bir eylemdir. Kalkışından oturuşuna, söyleminden duruşuna bilinçli ve örgütlüdür. Koşulların zorluğu geri adım attırmaz ona. Çünkü anlam bütünlüğüne kavuşturmuştur nefes aldığı her anı.

Özgürlüğü elinden alınmış halkı için mücadele eden gerillaya halkı tarafından bağrına basılmıştır. Halkın kıblesidir, en temizidir, en dürüstü, en ahlaklısı, en vicdanlısıdır. Halkın evladıdır yani halkın ta kendisidir. Dört parça Kürdistan’dan kadını, erkeği birbirinden kopartılmış, aralarına sınır çizilmiş, farklı faşizan rejimlerle yoğrulmak istenmiş gençler özgür dağlarda bir araya gelip Kürdistan’ın bütünlüğüne kavuşuyor, bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı red ediyor, yerle bir ediyor. Enternasyonal bir duruş sergileyen özgürlük hareketine farklı uluslardan da insanlar akın ediyor ve onlarda milliyetçiliği, ulus-devlet anlayışını red ediyor, yerle bir ediyor.

Gerilla mücadelesi yüz yıldır yok sayılmış Kürt halkının varlık mücadelesi ile sistemin bütün anlaşmalarını geçersiz kılıyor, enternasyonal yapısı ile günümüzün faşizan ideolojisi olan milliyetçiliği, ulus devlet anlayışını bertaraf ediyor. Devletlerden taşeronlarına kadar bütün sistemi sarsan bu mücadele karşısında durmayan güç yok gibidir. Çünkü gerilla onların iktidarlarını sarsıyor, koltuklarını ateşe veriyor. Bundan dolayı gerillaya karşı TC devletinin taşeronluğunda kapital sistemin savunma sanayisi uygulanıyor. Her türlü silah teçhizatı özgürlük gerillası üzerinde deneniyor. Yetmiyor savaşlarda yasaklanmış olan kimyasal silahlar kullanılıyor. Gerilla ferdi silahlarla bu topyekûn imha konseptine karşı savaşıyor.

Gerilla verdiği mücadelede sistemin tekniğini etkisiz kılıyor, sadece askeri anlamda değil, siyasi, ideolojik anlamda da kapital sistemi boşa çıkartıyor. Karşısına mevzilenmiş askerleri mevzilerinde haps ediyor, bir adım ilerisine titreyerek, korkarak hareket ediyor. Çünkü işgalci askerler için gerilla her yerdedir, ansızın karşısına çıkacak ve mermiyi alnının ortasına vuracaktır. İşgalci askerler elindeki tekniğe inanmıyor, fakat gerillanın ansızın karşısına çıkacağına inanıyor. Faşizan sistemin savunma sanayisinin de başa çıkamadığı gerillanın, ön görünmezliğidir. Bütün tahminleri geçersiz kılıyor gerilla ve bilinmezlik denklemini başa sarıyor.

FaşizanTC hükümeti medya üzerinden gerçeğin tam aksini yansıtıyor. Geçmişte askerlerinin yenilmezliğini topluma endekse ederken, günümüzde askerlerinin vatana olan bağlılığından çok elindeki tekniğin gücünün propagandasını yapıyor. Bu yaklaşımları ile sahip olduğu ordunun iradesinin, bağlılığının olmadığını kabul ediyor. Askerler medya üzerinden ağlayan görüntülerini yansıtıyor ve ölümünden komutanlarını suçluyor. Faşizan rejim ölülerini yakıyor, cenaze sayılarını gizliyor. Mehmetçiğini öve öve ne yere ne göğe sığdıramayan bu devlet, Mehmetçiğine bir mezar taşını, bir toprak parçasını fazla görüyor. Rutin programları haline getirip medyaya servis ettikleri gerillayı bitirdik, bu tarihte de kalan gerillaları bitirecez diye ömürlerini uzatıyor. Fakat gerillanın etkili eylemleri yine bütün yalanlarını ortaya seriyor, maskelerini düşürüyor. Ağustos ayında gerillanın 15 Ağustos Diriliş Bayramı’nı selamla eylemleri ve Gire Cudî alanında düşman mevzilerine gerçekleştirdikleri saldırı eylemi gerillanın fedailiğini bir kez daha ispat ediyor. Heval Egidin komutasındaki güçler düşmanın inlerine indik dedikleri mevzilerine giriyor, mevzileri işgalcilerin başına yıkıyor. Askerler ordan oraya kaçışıyor, herkes kendi canını kurtarma derdinde, yanındaki silah arkadaşım dediği kişiyi umursamadan, birden bir ses geliyor, kadın gerilla yanındaki yoldaşına ‘’Sidar xwe bi tewîne heval’’ kendisini eğip savaşmasını söylüyor. Gerillanın bir gözü düşmandayken bir gözü yanındaki yoldaşında. Sadece düşmanla mücadele etmiyor o zor koşullarda yanındaki yoldaşını da korumak için mücadele ediyor. Beliren o ses bir kez daha düşmanı yeniyor, düşman bu yoldaşlık bağlılığı karşısında kuracakları bütün mevzilerinin başına yıkılacağını çok iyi biliyor ve ne askeri sayı ne de tekniki teçhizatla bu bağlılığı bitiremiyor.

Gire Cudî’de üç özgürlük gerillasının gerçekleştirdiği eylem karşısında TC askeri komutası Colemerg’e gidiyor, TC askeri komutası üç özgürlük gerillası karşısında baş eğiyor, üç özgürlük gerillası TC askeri komutasını dize getiriyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz